2. Bir Elmaya Koydum Huzurumun Yarısını Ve Armağan Ediyorum Sana

119 18 9
                                    

Bol bol yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz ᥫ᭡

ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ᭡ᥫ

Daha demin bir insan olduğunu sandığım şey aslında yaralı kurtmuş.

"Tanrım! Gözlerim beni yanıltıyor"

Kurdun yarası kanamayı kesmişti. Demek ki annemin tarifi yine işe yaradı.

"Daha iyi görünüyorsun benimle gelmelisin"

Ama aralık gözleriyle resmen yalvararak bana bakan kurdu nasıl evime götürecektim? Bir parça et mi kullansam acaba? Ama ben et yemezdim ki, et bulamam.

Yakınlardaki bir elma ağacına takıldı gözüm. Elmayı severdim. Hemen bir elma koparıp kurdun yanına geri oturdum. Ne yapacağımı düşünmeliydim.

"Ah ne yapıyorsun?"

Ben henüz bir ısırık almıştım ki kurt bana doğru eğilip elimdeki elmanın kalanını tek lokmada ağzına atmıştı.

Bir dakika kurtlar meyve yiyebiliyor muydu?
Yerimden kalkıp bir elma daha kopardım.

Ona doğru uzattım. Bu elmayı da tek seferde yedi.

"Dostum beni anlayabildiğini düşünüyorum. Şimdi benimle evime gelir misin? Seni iyileştireceğim ve bol bol elma vereceğim"

Kurt beni anlamayacaktı muhtemelen ama şansımı denemek istemiştim.

Beni şaşırtan bir şey oldu. Kurt zorlukla doğruldu ve boyumun yarısına kadar gelen kocaman kurt benimle beraber yürümeye başladı.

"Çok zekisin ya da ben rüya görüyorum"

Bir süre daha bu şekilde devam ettikten sonra çadır ve battaniyelerimin olduğu yere gelmiştik. Yerdeki eşyalarımı aldım ve yola devam ettik.

Sonunda bahçemden içeri girebildik.

"Şurada küçük bir kulübe var. Eski ev sahibinin köpeği için yıllar önce kullandığı bir yermiş. Biraz küçük ama bugün idare et. Yarın sana daha uygun bir yer bulabilirim."

Beni anlıyor gibi gözlerime baktı ve yürüyerek gösterdiğim kulübeye gitti. Zeminine uznadı ve vücudunun yarısı dışarıda kaldı.

Ben de eve girip yarası için başka ilaçlar yapmaya başladım.

Bir süre sonra ikinci ilacım da hazırdı. Dışarıya yanına çıktım ve öylece uzanan kurdun yanına gittim.

Şuan gerçekten pamuk prenses gibi hissediyordum.

"Bu ilacı da sürersek yaran yarına kadar iyileşmeye başlar. Hadi bakalım uslu oğlan"

Yine masmavi gözleriyle bana baktı. Gözleri çok ama çok güzeldi.

Bir dakika, ben az önce bir kurda mı yükselmiştim?

Yalnızlık hiç iyi gelmedi bana. Ama olsun artık bir arkadaşım var.

Ben yarasına krem sürerken öylece bekledi. Sonrasında yine kafasını okşadım ve evime döndüm. Hava kararmıştı.

"İyileştikten sonra ne yapacağım onu? Benimle kalamaz ki. O vahşi bir hayvan. Doğada olmalı"

Bunları düşünürken bir yandan da topladığım otları ve yaprakları kurutmak üzere örtülerin üzerine diziyordum.

"Neden diğer kurtlar ona saldırdı ki acaba? Korkarım bunu asla öğrenemeyeceğim."

Odama geçtim ve pencereden görünen kurda baktım. Beyaz tüyleri ay ışığında şahane görünüyorlardı.

"Tanrım cidden çok güzel bir kurt"

Tam o anda kurt sanki hissetmiş gibi açtı mavi gözlerini. Bu noktada bir kurt ne kadar karizma olabilirse o da o kadar karizma görünüyordu.

İçimdeki dürtüye karşı koyamadım ve bahçeye çıktım tekrar.

Her bir adımımı izledi. Yanına gidip elimi tüylerine daldırdım tekrar. Ve minik bir öpücük bıraktım alnına.

"İyi uyu ve iyice dinlen tamam mı?"

Daha önce yaptığı gibi bileğimi kokladı ve gözlerini kapattı.

Ben de evime girdim ve rutin işlerimden sonra yatağıma girdim.

"İyi dost olacakmışız gibi hissediyorum" dedim gözlerimi kapatmadan önce.





















Selam herkes!

İkinci bölümü yazmak istiyordum. Ve bunu daha fazla erteleyemedim. Aklımda çok güzel şeyler var. Pek olay çıkarmayı düşünmüyorum. Soft ve sevimli bir fic olacak. Tabii belli yerlere aksiyon ve heyecan serpiştireceğim. Heyecanlı olduğum bir fic.

Oy vermeyi unutmayalım

ᥫ᭡

30.12.23















Dancing in the Moonlight, TaennieWhere stories live. Discover now