..... AŞIK OLMUŞ

Start from the beginning
                                    

Gerçek hayata geri dönüp eldivenleri elime aldım.Kadife bir kumaştan yapılmıştı.Hızlıca elime geçirdiğimde parmaklıkların olmadığını gördüm.Karşıma geçtiğinde gözlerimi ellerimden ayırıp ona çevirdim.

Bu haliyle o kadar çekiciydi ki.Onun yüzünü bile görmeden aşık olmakmıydı aşk.Evet sanırım öyleydi...

Ona doğru bakarken yanıma bir askerin geldiğini gördüğümde kafamı ona doğru çevirdim.Pişkin bir gülümsemeyle yanıma gelince ona kaşlarımı çatmadan edemedim.

Komutan da anlam veremeyince kaşlarını çattığını gördüm.Nolur beni kıskanmış olsundu yalvarırım.

"İstersen beraber çalışabiliriz"diye hala sırıtmaya devam edince adama daha da sinir olmuştum.Komutan tam ağzını açıcakken ben onu susturmuştum.

"Eğer dövüş kısmında tekmeleyeceğim biri olursa o zaman çağırırım"dediğimde yüzünün düştüğünü gördüm.Bu adamın amacı neydi bilmiyorum ama çok gıcık olmuştum.Başımı komutana doğru çevirdiğimde gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdığını gördüm.Bu ne kadar benim de hoşuma gitse adamın yavaş yavaş yanımızdan ayrıldığını gördüm.

Önüme döndüğümde sessizliği komutan bozdu."İstersen onla çalışabilirdin,o da rütbeli biri"dediğinde trip atıp atmadığını anlayamamıştım.Nolur trip atsın nolur...

"Ben öğretmenimden memnunum"diyerek tekrar gözlerinin içine baktım.O hala bana bakakalırken başlamamız gerektiğini söyleyerek "hadi"dediğimde kendini düzeltti ve arkama doğru yürümeye başladı.

Ben nefesimi kontrol edemezken tuttuğumu fark ettim.Arkama geçtiğinde kulağıma doğru fısıldadı."Eğer biri sana arkadan boynuna sarılırsa"derken kolunu boynumda hissettim.Sonra doğrulup karşıma doğru geçti.Onun gözlerine bakarken yarım bıraktığı cümlesini tamamladı."Ne yapman gerektiğini öğreticeğim."dedi.

Başımı tamam anlamında onayladıktan sonra bana ne yapmam gerektiğini anlatmaya çalıştı.

"Eğer biri seni böyle boğmaya çalışırsa zayıf noktası olarak karın boşluğunu belirle"dedi sert bir tavırla.Onu anladığımı belli etmek için tekrardan başımı salladım.

"Şimdi üzerimde uygula"

"Hıh"hıh ne ya.Ona anlamaz gözlerle bakıyordum.Ona mı vurucaktım yani.Asla bunu yapamazdım.Adam kazık kadar Irmak senin vurulmanla mı devrilecek çüş ebesinin şeysi yani.

Bu ifademle beraber dudağının yukarı kıvrıldığını gördüm.

"Hadi vursana"diye arkama geçti.Kolunu nazikçe boynuma sardığında nefesim artık sikimde bile değildi.Bana o kadar yakındı ki.Bir anda arkamdan "Şimdi"komutuyla dirseğimin tersiyle ona vurduğumda sanki karın boşluğuna vurmamış gibi hissettim.Hassiktir.Adamın şeyine vurmuştum.Bunu hissetmemle geri çekilirken o acı içinde kıvranmaya başlamıştı.
Sıçış günümdeydim.

Tabi benim boyumun kısalığını ve onun boyunun uzunluğunu hesaba katmamıştık.Ben utançla yerimde yüzüne bakamazken o resmen acısını dışarı vurmak için büyük bir mücadele veriyordu.

"Ayy çok özür dilerim yeminle benim hatam"diye kendimi kurtarmaya çalışırken bana eliyle dur işareti yaptığında bu benim daha çok utanmama neden olmuştu.

Allah belamı verse de yerin dibine girsem diye düşünmeden edemiyordum.

---

"Kızım diyorum ya yanlışlıkla oldu gülmesenize"dedim utançla kıpkırmızı kesilmiş bir halde.Allah'ım ben ne günah işledim ya.Şuan bile o an aklıma gelince yerin dibine girmek istiyordum.

Gönlüm Sana YakınWhere stories live. Discover now