53 (Final)

39.1K 861 265
                                    

8 ay sonra

"Öncelikle hepinize hoş geldiniz demek istiyorum."

Elimdeki mikrofonu heyecandan dolayı aşırı sıktığımından dolayı parmaklarım kızarmıştı. Can da bunu fark etmiş olmalı ki belimdeki elini sıklaştırmış sağ omzum göğsüne yaslanmış dururken güç vermek istercesine saçlarıma bir öpücük kondurmuştu.

En önde duran aile bireylerinden, arkalara doğru uzayan sıralarda arkadaşlarımız ve şirket çalışanlarına kadar herkes buradaydı.

Evet her şey düzelmişti. Can annesiyle şiddetli bir tartışma yaşamış olmasına rağmen hizmetli adı altında evimize bizi ayırmak için gelen kızı başımızdan def etmişti. İlk başlarda annesi Can'a küsmüştü ama Can zamanla onun da kalbini almayı başarmıştı. Ne de olsa oğluydu eninde sonunda mutlu olduğu yeri fark edip izin vermesi bir zorunluluktu. Beni burada asıl mutlu eden şey, Can'ın annesine karşı bile olsa kendi doğrularına ve evliliğine sahip çıkmasaydı. Süt çocuğu çıkmamıştı yani.

Tam olarak 3 hafta önce hamile kalmıştım. Bu bizim için de sürprizdi çünkü ne yaparsak yapalım bir türlü olmamıştı ve ikimiz de umudumuzu kesmiştik. Umutsuz olduğumuz anlarda bile Can arkamda durmuş, beni yalnız bırakmamıştı. Öncesinde Can bu kadar çocuk isterken ona bunu verememek bana kendimi aşırı suçlu hissettirmişti. Hastaneye de gitmiştik acaba sorun mu var diye. İkimizde de bir şey çıkmamıştı. Doktor da nedenini anlayamamış sadece özellikle bana ruhsal sağlığınıza iyi bakın lütfen demişti.

Fakat kendi kendime düşündükçe o kadar çok boşluğa düşüyordum ki bir gün yemek masasında otururken dayanamayarak ağlamış Can'dan özür dilemiştim. Ortam çocuk yapmak için elverişli olmasına rağmen bir türlü hamile kalamıyor oluşum tüm okları bana çeviriyor gibiydi. Can ise böyle düşündüğüm için bana kızmış, normalde sürekli cinsel performansını öven adam bu sefer olayın benden ziyade ondan kaynaklandığını söyleyerek içimi rahatlatmaya çalışmıştı.

O zamanlar bunları söyleyerek ne kafa yaşıyorduk bilmiyorum ama ikimiz de üzgündük ve ne yaptığımızı bilmiyorduk.

Can ruh sağlığımıza çözüm olarak artık bu konuyu düşünmememiz gerektiğini, hayatta istediğimiz her şeyin olamayacağını ve akışına bırakmamız lazım geldiğini söyleyerek bir tatili hak ettiğimizi düşünüp kayak tatili fikrini ortaya atmıştı.

O kadar eziyetli bir tatildi ki ne kadar çok sonu mutlu bitse de o soğukta kayak yapmaya çalışmanın tek açıklaması bu işi yapanların deli olduğuydu. Hayatımda ilk defa kış turizminin getirilerini kullanmıştım. O da bol düşmeli ve bol yaralanmalı geçmişti.

Aşırı eğlendiğimiz ama soğuktan her tarafımızın donduğu bir gecede sıcaklığı birbirimizin teninde aramış ve hemen 2 gün sonrasında hamile olduğumu öğrenmiştik.

Sonrasında Can'ın verdiği ani bir kararla tekrar bir evlilik töreni düzenlemiş ve tanıdığımız kişileri davet edip küçük bir kutlama hazırlamıştık. Tabii ki Can'ın fikriydi böyle bir şey yapmak. Hamile olduğumu öğrendikten sonra düşündüğümün aksine oldukça olgun karşılamış, bir anda alkol almayı bırakmış ve hayatına çeki düzen vermesi gerektiğini, artık bir baba olduğunu söylemişti.

Şimdiyse üzerimde beyaz, zarif bir gelinlik varken insanların mutlu yüzlerine bakarak bir konuşma yapmaya çalışıyordum.

Topluluk önünde konuşmak, her ne kadar her birini tanısanız dahi, oldukça zordu.

Herkes sessizleşmiş söyleyeceklerimi bekliyordu.

"Biliyorsunuz ki biz zaten evliyiz. O yüzden fazla resmi ve evliliğe dair aldığım nasihatlari gelecekte kullanacağıma dair asla doğru olmayacak olan sözler söylemeyeceğim."

SEMPRE || SAHTE EVLİLİK Where stories live. Discover now