-1- | Kara Yalan

15 5 13
                                    

Yeni kurgumuz hayırlı ve uğurlu olsun! Üzerinde bayağıdır durduğum bir konuydu. Ve en sonunda kaleme alabildim. Desteğiniz ve yorumlarınız benim için çok önemli. İyi okumalar! 💓

------------------------

"Öldürmeyen her darbe güç verir bana."

Hayatımda bir çok kez düşüp kalktım. Uçurumlardan bile atladım. Öldüm sandığım her bir an yeniden toparlandım. Yeniden doğmak için çaba verdim ama daha doğamadım. Düştüğümde, atladığımda yara aldığım yerlerimi kendim onardım. Yara bantları artık bir anlam ifade etmiyor ama elimden bir şey gelmiyordu.

Acılarımı dindirmek namına her şeyi yapmaya hazırdım. Dağları delerdim; aşkım için de, acılarım için de. Denizlerde meltemlerle boğuşurdum her şey için. Ucunu göremediğim karanlık yollarda, sonunun uçurum olduğunu bildiğim sokaklarda koşardım. Her şeye hazırdım ama hiçbir şey bana hazır değildi.

Annemle babamın yokluğunu aşamıyordum uzun süredir. Toparlanmam gerekiyordu. Elimden birinin tutması gerekiyordu. Onca şeyi kendi kendimle aşmıştım ama ailemi aşamıyordum. Biri de elimden tuttu. Ben tuttuğu ele bağlı kalmışken o tüm bağı kopardı bir anda. Gözyaşlarımı rafa kaldırmışken, yeniden onlara kucak açmıştım. Bir kavanozum olsaydı eğer, o kavanoz okyanuslara su yardımı bile yapardı gözyaşlarım sayesinde.

Ağlamakla çözerim sanıyordum tüm sorunlarımı. Ama onca ağlamama rağmen ne annem babam geri döndü, ne de 'o'. Acıma acı oldu sadece. Çok bekledim üçünün de dönmesini ama kimse dönmedi. Annemle babamı bedenen de ruhen de kaybettiğim için dönmelerini beklemiyordum ama onun dönmesini çok bekledim. Hala da bekliyorum. Sanırım ben akıllanmaz bir bireyim.

Aşkın bana ne olduğunu kimse anlatmadı. Aşık da oldum mu, bilmiyorum. Ama benim hissettiklerimi o da hissetseydi bu cihana sığmaz taşardık. Ben bittim sanarken, beni son dakika hayata döndüren o'ydu. Bir anda bağlı kaldığınız kişiden kopmak nasıl tarif edilebilirdi ki? Uyandığınızda yastığın soğuk tarafını hissetmek, fotoğraflarda tek kişi olmak, şarkı dinlerken gözlerine dalıp giden birinin olmaması, üşüdüğünde elini ısıtacak birinin olmaması...

Çok konuşkan biriyimdir. Beni şu ana kadar en çok babam dinlemiştir sıkılmadan. Öyle konuşurdum ki, sabaha kadar sohbet edecek birini bulamazdım. Herkes çabuk sıkılırdı sohbetlerden. Halbuki her muhabbeti eden biriyimdir. Şimdi o kadar konuşamıyordum mesela. Derdimi bıraktım, mutluluğumu paylaşabileceğim dedemden başka insan kalmadı. O da erkenden uyuyordu zaten.

Şimdi o çok konuşkanlığımdan eser yoktu. Hatta mümkünse gerekli olana kadar konuşmuyordum. Çok konuşmak istersem denize anlatıyordum. Resimler çiziyordum, şiirler yazıyordum. Yalnızlığı hiç sevmezdim. Yalnız kalmaktan nefret ederdim ama şimdi yalnızlığa alışıyordum. Bana acı veriyordu yalnızlığı benimsemek ama öyle yorgundum ki...

"Geldim geldim..." dedim kendimi düşüncelerim arasından sıyırarak. Her gün taze balık gelirdi restorana Türkiye'den. O balıklar şimdi yine gelmişti. Kasaya geldiğimde yabancı bir yüz görmek bana garip gelmişti. Ferdi getirirdi bizim balıkları. Bu gelen adamı kesinlikle tanımıyordum. "Ferdi yok mu?" dedim merakıma yenik düşerek. Aynı zamanda elindeki kasaları içeriye taşıyordu adını bilmediğim adam.

"O işten ayrılmak zorunda kaldı. Yerine ben geçtim." Son kasayı da içeriye bırakıp yanıma geri geldi. "Cihangir ben," dedi hoşnut bir tavırla. Ama ben pek bununla ilgilenmiyordum ve bir anda "Neden çıktı işten?" dedim.

Biraz sessiz kalmayı tercih etti. Ardından gözlerini daldığı yerden alarak yeniden bana uzattı. "Sağlık sorunları yüzündenmiş, pek bilgim yok."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kara yalan | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin