•14.Bölüm-Oyunbozan

En başından başla
                                    

Elena,hafif doğrularak masaya göz gezdirdi.O sırada da elini ağzına kapayarak esniyordu.Herkesi süzerken bakışları Davies'i buldu.

Tam o baktığı sırada Davies, Elena'ya doğru hızla ilerleyip kulağına eğildi;"Lavobaya gidip,elini yüzünü yıka.Düzgünce geri gel"cevap beklemeden misafirlerin yanına gitti.

Kendi misafirinin yani başkanın yanına gitti.Misafiri,devlet başkanlarından biriydi ve ünvanı her yerde biliniyordu.

Karşıya,başkanın yanına oturdu.Herkes birbiriyle konuşurken Davies,başkana baktı ama başkan ona bakmıyordu.Masaya göz gezdirip yanındaki buharlar çıkan kahvesine baktı.

Bardağı eline alıp, Elena'ya baktı.

Bekledi...bekledi...ve bekledi.

Dakikalar sonunda Elena masadan kalkmış, sensörlü kapıya doğru ilerliyordu.Davies,her adımını takip etti.

Elena ofisten çıktığında sensörlü kapı kapanmasıyla Chris'e baktı.Elleriyle sardığı kahvenin içine bakıyor ve gülümsüyordu.

Davies, bardağını yavaşça kendine çekti ve başkana baktı.-misafirine-

Başkan hâlâ Davies'e bakmıyor,onu görmezlikten geliyordu.Görevin saati geçeli yirmi iki dakika olmuştu ama bunu yapmamıştı.

Davies,elindeki bardağı başkana doğru götürdü.Etrafina baktı,kimsenin bakmadığını görünce bardağı bırakıp kolunu bardağın yanına koydu.

"İzninizle size bir dosya sunmak istiyoru-"

Davies,tam konuşacağı sırada dosyaları başkanın önünden alıyormuş gibi yapıp bardağı, başkanın üzerine düşürmeyi başarmıştı.

Adam bağırarak geriye atıldığında Davies'te bağırarak elini ağzına götürüp ayağa kalktı."Çok...çok özür dilerim efendim,bilerek olmadı.Çok üzgünüm!"

İçindeki sırıtış bir kahkahaya dönüşürken suratında sadece sahte bir endişe vardı.

Herkes adama bakarken,adam sinirle Davies'e baktı.

Kadın,onun bu bakışını saygısızlık olarak sayıp tek kaşını kaldırarak baktı.Başkan bakışlarını çekip bacaklarına odaklandı.

Çoğu görevli;su,buz,bez getirirken yerdeki başkanı kaldırmak amacıyla Chris öne atıldı.

Davies, Chris'in omzundan tutarak geriye hafifçe ittirdi ve tebessüm etti,sahte bir tebessüm."Ben hallederim,bu benim dikkatsizliğimdi nede olsa."

Chris geri çekilip yerine doğru ilerlediğinde;kadın,başkana doğru ilerledi.Adam korkak bakışlar atarak tedirgince kadına baktı.Kadın sırıttı.

Adamın omuzlarından tuttu."Hadi başkanım,kalkın."Adam hızla kalkarken,kadın omuzlarından bastırdı, kulağına yaklaştı;"Dediklerimi yapmazsan,senin soyunu kuruturum."çekildi.

Adam kendisi ayağa kalktı ve birkaç kişinin yardımıyla lavaboya doğru ilerledi.

                            ***

Birkaç dakika içerisinde her şey normale dönmüştü.Başkanın elini sarmışlar ve toplantıya devam etmişlerdi.

Davies,hâlâ başkanın yanında oturuyordu.Az zamanları kalmıştı.

Başkan ona bakarken,baktı.Kadın dudaklarını sıkıp gözlerini büyükçe açık bıraktı.Bir işaretti.

Planı Davies başlattı.

Yere bir kalem düşürdü,onu yerden aldı ve saç tutamlari önüne geldi.Konuşan adamı dinliyormuş gibi yapıp sağ eliyle sol tarafındaki saç tutamını geriye attı.

Fondoteni sadece dokundurduğu dövmesi gözükmüştü.Başkana baktı,sanki bunu yanlışlıkla yapmış gibi kolunu aniden masanın altına sakladı.

Oyuncu konuştu;

"Hey!"

Herkes başkana baktığında, Davies'te sahte endişeli bakışlar attı.Toplantıdaki herkes ikisine bakıyordu.

"Kolunu göster!"

"Hayır!"

"Kolunu göster!"diyip masanın altındaki kolunu hızla alıp kendine çekti.Bazıları dövmeyi görmüş ve gözleri fal taşı gibi açılmıştı.Bazıları ise donmuş bir şekilde bakıyordu.

Davies,kolunu geri çekip sandalyeden kalktı.Herkese,sahte korkak bakışlar yolladı.

"Nasıl olabilir?"dedi bir ses

"Gerçekten mi?"

"Katil..."

"Catherine Davies katil mi?"

"İnanamıyorum!"

Tühlemeler,yuhlamalar birbirine karışırken bir kadın öne atıldı, ağlıyordu yüzü kızarmıştı;

"Kardeşim...kardeşimi sen öldürdün!"

Davies'in üstüne doğru atlayıp saçlarından tuttu.

"Bırak!"

Birkaç kişi ayırmaya gelirken kadın peruğu çekti ve Davies sadece peruk bonesiyle kaldı.

"İnanmıyorum,her şeyin yalan!"

O sırada güvenlik kapıdan koşarak geldi,diğer güvenlik ise kapıda silahı ile bekliyordu.

Davies,dur işareti yaptı;

"Eğer karşı çıkmaya kalkarsan sonu iyi olmaz!"

Adam birkaç adım daha ilerlerken Davies bir daha konuştu;

"Bak, şanslısın ki uyarıyorum.Yaklaşma!"

Adam orta parmak kaldırarak yaklaştığında kadın gülümsedi.

"Aksiyonu severim."

Güvenlik ona doğru yaklaşırken elbisesinin altındaki bıçak setinden bir bıçak çıkarıp güvenliğe doğru attı.Şanslıydı ki hızlı olmasına rağmen istediği yere isabet edebilmişti.

Güvenlik bağırarak yere düştü ve karnından kanlar akmaya başladı.

İnsanlar çığlık atarken,başkana baktı.Rolden tamamen çıkmış korkakça katile bakıyordu.

Kadın, başkana yaklaştı ve fısıldadı;"Korkma,yemem seni."

Darian'a baktı.Geldiğini bile fark etmemişti.

Şaşkınca kadına bakıyordu,muhtemelen katilin Davies olduğunu tahmin etmiyordu.

Kadın göz kırptı ve gülümsedi.

Sensörlü kapıya doğru ilerlerken arkasını döndü,bir yandan geri geri ilerlerken bir yandan da ofisin girişinin tam karşısındaki kameraya bakıyordu.Sırıttı ve kendine özel,tutkulu selamını verdi;

Yavaşça serçe parmağından başlayarak tüm parmaklarınızı sırayla indirdi,elini bir süre havada bırakıp arkasını döndü ve keyifle,ofisten çıktı.

🍂🌑

Merhaba efendimmm

Oy vermeyi ve güzel yorumlarınız eksik etmeyinnn...

Kısa bir bölüm oldu özür dilerimmm...:((

Diğer bölümlerde görüşürüzzz

Kendinize iyi bakın,bol bol su içmeyi unutmayın.:))

Sizi seviyorummm

Okuduğunuz için teşekkür ederim.:)))

KANLI SİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin