5

17 5 0
                                    

"Ucuz atlattık." Dedi ve derin bir nefes aldı Orhan. "Evet.. ama bu görevde birkaç tespit yapabildik." Dedim başımı koltuğa bırakarak.
"Mesela?" Dedi Orhan.
"Yaşça küçük kızlarla flört ediyor. Zengin mafya babası, ne beklersin ki? İşi gücü işkence ve kadınlar. Kadın da denemez konuştukları, kız.." dedim iç çekerek. O sırada Gülbeyaz koşar adım geldi ve yanıma oturup yanağıma öpücük kondurdu. Gülümsedim ve ona baktım. Gülümserken gözlerim dudaklarına kaydı. Dudaklarında kan kırmızısı bir ruj vardı. Ah Gülbeyaz Ah! Elimli yanağımı sildim ve baktım; elime ruj gelmişti. Elimi çevirdim ve Gülbeyaz'a gösterdim. Gülüşü daha da büyüdü. O sırada kapısı açık olan balkondan Bige fırladı. Elinde telefonuyla koşar adım geldi ve Gülbeyaz'ın yanına oturdu. "Çektîm!" Dedi hevesle. "Ne oluyor?" Dedi Orhan lafı benim ağzımdan alarak. Şaşkın şaşkın ikisine bakıyordum.
"Tiktok videosû." Dedi Bige. "Nasıl olmuş?" Dedi Gülbeyaz'a bakarak. Gülbeyaz konuşamadığı için eliyle "👌" işaretini yaptı. Bu onun dilinde 'güzel' demekti.
"Gülbeyaz," dedim sesimi biraz yüksek tutarak. "Tiktok konusunu konuşmuştuk değil mi?"

Gülüşü soldu. Sol cebinden konuşma defterini çıkardı ve yazmaya başladı. Onunla en etkili konuşma şeklimiz buydu. İşaret dilini kullanmak onun kendini kötü hissetmesine neden oluyordu. Sıradan ve sağlıklı bir insan gibi hissetmek istiyordu o da.. "Ben artık 18 oldum Andaç. Büyüdüm ben! Çocuk değilim artık." Yazmıştı.
"Sen benim için hep o küçük ve tatlı Gülbeyaz olacaksın. Kaç yaşında olursan ol. Tiktok hesabını kapat, yoksa.."
Dedim ve ona biraz daha yaklaştım, "seni gıdıklarım."
Üzerine atladım ve onu gıdıklayarak güldürdüm.

O sırada telefonumun çaldığını farkettim. "Dur bakalım." Dedim ve geri çekildim. Gülbeyaz hâlâ gülüyordu. Gözlerinden yaş gelmişti, elleriyle karnını tutmuş yerde yuvarlanarak gülüyordu. Deli kız..
Ekrana baktım; 'Kurban1' arıyordu. Eee.. şey.. bu kimdi, hangi kurbanımı böyle kaydetmiştim.
Aramayı açtım ve kulağıma yaklaştırdım.

-Merhaba, Sevilay Kırım..
+Merhaba, ne için- derken lafımı kesti.
-Ben sizi bir teklif için aramıştım.
+Dinliyorum?
-Bu gece başbaşa eğlenmeye ne dersin?
+Nasıl bir eğlence olacak? - dedim ve güldüm.
-Gelirsen öğrenirsin. Tek gelmek veya gelmemek sana kalmış. Serbestsin. Saat 20.30'da ... Caddesindeki pavyona gelirsen sevinirim. Akşam görüşmek üzere.. -dedi ve telefonu yüzüme kapadı.

Bu kadar ego fazlaydı. En azından yüzüme kapatmaya bilirdi. Ne yapacağıma karar vermeliydim. Orhan bana baktı ve "Neler oluyor Andaç, o kimdi?" Dedi sorgulayan bakışlarla. "Kamran.. akşam eğlencesine davet ediyor, pavyona." Dedim ona bakarak. "Gidecek misin?" Dedi, "Gideceğim. Bu şansı değerlendirmeliyim. Üstelik tek gitmeyeceğim. Üçünüz de geliyorsunuz." Dediğimde üçü de bana baktı. Bige ve Gülbeyaz güldü ve ellerini birbirlerine vurdular. "O zamân haydi hazırlanalım. Sizi o kadar güzel yapacağım ki.." dedi Bige heyecanla, ayağa kalktı ve ikimizin de elinden tutarak kaldırdı. Orhan arkamızdan seslendi, "Benlik bir durum yoksa benim dışarıda işim var."-"Yok, gidebilirsin"

"Evêt kızlar.." dedi ve dolabı açtı. Gülbeyaz yatağa çıktı ve zıplamaya başladı. 18 Yaşında olmasına rağmen boyu 1.60 bile yoktu. Belki olabilirdi, ama yinede kısaydı. Ben de yatağın ucuna oturdum ve geri doğru, kolumun üzerine bıraktım kendimi. Bige eliyle dolabı karıştırdı ve üç elbise çıkardı. Beyaz ve çiçekli olanı Gülbeyaz'a fırlattı. Gülbeyaz elbiseyi havada tuttu ve yataktan inip ayna karşısına geçti. Elbiseyi üzerine tuttu ve bir eliyle "🤌" işaretini yaptı. "Bunu da sen al bakalım." Dedi ve bana kan kırmızısı bir elbise fırlattı. "Sen bunu hangi ara aldın? Zevkini sevdim" dedim elbiseye bakarak. "E tabî, benim zevkimi kim beğenmez ki?" Dedi eliyle saçını savurarak.
"Giyip gelin, bekliyorum" Gülbeyaz başıyla onayladı ve koşar adım çıkıp odasına girdi. Tam benim de çıkacağım esnada Bige kolumdan yakaladı ve "Ben çıkayım burada giyin." Dedi ve çıktı. Kapıyı kapadım ve ayna karşısına geçip elbisenin duruşuna baktım.

Beyaz KadehWhere stories live. Discover now