Karanlığa Doğan Işık

7 1 0
                                    

Aşk... ne acımasız ne çaresiz bir duygu. Kör, sağır olmak. Anlatılan gibi eksik yarımını bulmak değil buzdan bir kalbi yakmak ve ardından bir bütün olmak İçin çıkıntılarınızı kesmek, boşluklarınızı doldurmak aşk...
Karanlıktı onun hayatı, etrafında yüzlerce insan vardı ama o çok yalnızdı. Sustukları vardı bağırdıklarının ardında saklanan. Yumruklarının arkasında saklanan küçük ve sevgisiz kalmış bir erkek çocuk vardı. Kimsenin gözlerinin içine bakarak konuşamazdı. Belki derinlerini görürler diye korkuyordu. Onu görünce anlamıştım ki bambaşka bir hikayeydi o. Yabancı ve farklı bir hikaye...
Yürüyüşü, gülüşü , sinirlenince kızaran gözleri, sesi sanki her eylemi bir büyüydü. Sanki bunca zaman ona rastlamak ona kapılmak İçin yaşamıştım bu hayatı. Aklımda, kalbimde, gözlerimin içinde, aldığım nefeste bile o vardı artık.
Karanlık bir yaşamdan daha da karanlığa çekilmesini isteyen dostları, dostça görünüp düşmesini bekleyen küçükleri vardı. Dibe batmıştı...
Yolun sonuna gelmiş yaşlı bir adam gibi bakıyordu gözleri, morarmış göz altları yorgun yorgun insanın yüzüne değen bakışları vardı. Ben o gözlerde bir kıvılcım görmüştüm o yalancı gülümsemede bir gerçeklik görmüştüm. Koştum peşinden,ben yaklaştıkça kaçtı.Şehir değiştirdi benim aşkımın korkusundan... O da dayanamadı, karşı koyamadı döndü...
Seni seviyorum demeden, sevgilim ol demeden evlenelim biz dedi bana. Güldüm, şakaymış gibi o çok ciddiydi gidelim burdan dedi. Mezuna kalmaktı niyetim ama bende gitmek istedim sadece onun olduğu bir şehirde iki yabancı olalım yalnızca birbirini tanıyan diye. Geçmişin izlerinden kaçtık, bizi izleyen gözlerden bizi dinleyen kulaklardan kaçtık. Ama hiçbir zaman ne geçmiş bıraktı bizi ne de izleyen gözler. Bir salona tozlu üstümüzle girmek gibiydi bizimkisi.Heryere bulaştırdık, yabancı gözler dikildi üzerimize yargılayarak, Fısıltılar yükseldi yankılanarak...Marmara'da bir şehire edebiyat fakültesinde okumak İçin gelmiştim. O da tüm hayatını ailesini ve dostlarını bırakıp altı aydır tanıdığı benim için gelmişti. Kenar mahallede tek odaları olan bir apartta daireler tutmuştuk. Ev sahibi mafya, sokaklar kurşun delikleri olan Tofaşlarla dolu. Gökyüzü gri, karga sürülerinin çığlıkları kömür kokusuyla bezenmiş. Sokaktaki hayvanlar ürkek, yabani. İnsanlar alnında yabancı yazar gibi bakıyor yüzümüze. Uzunca bir süre iş bulamadık. Çok aç yattık çok aç kaldık. Yirmibirinci yüzyılda açlık çeken soğuktan hastalanan parasızlıktan öğrenci kartına para yükleyip okula gidemeyen bir gençtim ben. O da bir barda saatine altı liraya çalışıp, akşam eve gelirken kazandığı parayla ben mutlu olayım diye bana tatlı alan bir adam...
Yine bir sabah uyandık açız , kahvaltı yapmamız lazım evde hiçbir şey yok benim cebimde bir lira var, ekmek iki lira... iki dairede bütün montların ceplerini çekmeceleri aradık biz o gün, ekmek alalım da yiyelim diye bulamadık...
Biz 20 yaşında okumak İçin geldiğimiz şehirde ekmek alamayıp aç kaldık o gün.
Çok değişmiştim artık. Her akşam ağlıyordum. Ben yapamıyorum çok zor diyordum durmadan. O bana yavaş yavaş bir söküğü özenle diker gibi hayatı anlatmaya çalışıyordu. Ama bu öyle acımasız bir hayattı ki yoksulluk, öğrenci olmak, boyun bükmek...
Dayanamıyordum artık kendimi koca şehirde, karton bir kutunun içine terk edilmiş, yavru kedi gibi hissediyordum.
Bir kafede çalışmaya başladık, okulla iş yürümüyordu. Çalışmayınca hayat devam etmiyordu. Ailem de sıkışmaya bana harçlık göndermekte zorlanmaya başlamıştı. Okulu bırakmaya karar verdim. Başta beni bırakma diye ikna etmeye çok çabaladı. Ama nafile bıraktım. Beraber çalışmaya başladık. Bu şehirde herkes çok farklıydı. Düşünceleri, davranışları bize çok ters ve yabancıydı. Başta ses çıkarmadık, duymazdan ve görmezden geldik. Sadece birbirimizi duyduk ve gördük. Ama olmuyordu. Şehrin sisi, kargaların cırtlak çığlıkları, insanların yargılayıcı bakışları, sokakların sarhoşları tatil semtinden çıkan iki genç için alışılması zordu. Biraz daha çalışıp para biriktirdik. Birazda borca girip Ege ye doğru yol aldık. Kendi semtimize ne uzak ne de yakın olan bir şehre...

Son veda Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu