Mistletoe | Larry Stylinson [✔]

one

Harry, hava limanında adamlarını bekliyordu. Bir yandan da stres içerisinde en yakın arkadaşı Natalia'ya ulaşmaya çalışıyordu. Havalimanından Harry'nin bavulunu almak üzere iki güvenliği yanından uzaklaşmıştı. Harry ise tanınmamak için kafasına taktığı şapka, yüzünde ki siyah, büyük gözlük ve boynunda ki tüylü atkı ile zar zor duruyordu. Her an atak geçirecek gibi hissediyordu. Kendi jetiyle gelmişti fakat, havalimanına girdiğinde normal yolcularla geçiyordu bunu sevmezdi.

Güvenlikler geri dönünce Harry'le beraber çıkışa yöneldi Harry herkesin onlara doğru baktığının farkındaydı ve tanınmamak için içinden tanrıya dua ediyordu çünkü zamanı yoktu. En son havalimanından çıkıp onu bekleyen büyük siyah arabaya bindiğinde rahatlıkla iç çekti ve üstünde ki fazlalıkları çıkardı.

Harry, New York'a adım attığında heyecanlandığını hissetmişti. Natalia'nın düğününün tasarımında yardım edecekti ve tam noel zamanı düğün yapmaya karar verdiği için arkadaşına içinden lanet etti. Çünkü noel'e burada çok az gün kalmıştı ve bu yüzden herkes ailesinin yanına ulaşmak için havalimanındaydı. Bu da içerinin nefes alamayacak kadar dolulukta olması demekti ve Harry bundan nefret ederdi.

Bir sürü insanların olduğu toplum alanlarından nefret ederdi, ama bunun yanı sıra her yere güvenlikleriyle gitmeyi de sevmezdi. Eh, sonuç olarak ünlü bir tasarımcı olmanın yanı sıra bunun bazı getirileri de oluyordu ve buna dayanmak zorundaydı. Eninde sonunda her şeyin kendine göre bir zorluğu vardı...

Sağ elinde ki tüylü eldiveni yavaşça çıkarırken bir yandan da telefonunu arıyordu. Natalia'ya mesaj atması gerekiyordu, Harry çok heyecanlıydı hem New York için hem de uzun bir süre sonra Natalia'yı göreceği için..

Natalia'nın mesaj bölümünü açmıştı ve ne yaptığını sorup konum istemişti. Onu beklerken de siyah filmli camlara yaklaşıp camdan dışarı da ki kaldırımlarda birikmiş kar birinkitilerine, heyecanlı heyecanlı göz gezdirmişti. Anne ve babalarını bir yerlere sürükleyen çocukları, festivalleri, noel baba kostümünü giyinmiş bir adamın önünde sıraya girmiş minik çocuklara sırıtmıştı. O da çocukken noeli çok severdi, hala da en sevdiği sezondu ve en sevdiği mevsimdi.

Camı açıp kar kokusunu ciğerlerinin en dibine kadar çekti... Bu koku ona sıcak yuvasını, büyük ekran televizyonunda her yıl baştan baştan izlediği home alone (evde tek başına) filmini ve sıcak çikolatasını hatırlatıyordu. Bunu özlediğini hissetmişti. Ama bir yana da 6 yılın sonunda artık yılbaşını ev harici bir yerde kutlayabilecekti... Ki bu yer New York'tu, yılbaşını en güzel geçirebileceğiniz yer!

Bir kez daha sevinçli bir şekilde kendi kendine gülümserken, Natalia'dan gelen mesaja baktı ve mesajda ki konumu şoförüne gösterip yollarına devam ettiler..

Kısa bir süre sonra Harry, Natalia'nın evine varmıştı. Büyük villanın bahçesine adım atar atmaz, bahçede ki noel temalı süslemelerden dolayı içi kıpır kıpır olmuştu ve kollarını etrafında açarak kendi etrafında dönmeye başlamıştı. O sırada evin kapısı açılmıştı ve evden çıkan köpek havlayarak Harry'e doğru koşmuştu.

Köpek Harry'nin üstüne atladığında Harry karların arasına düşmüştü, o sırada Natalia ve Jack bahçeye çıkmışlardı.

Köpek Harry'i yalarken Harry zorlukla ayağa kalktı. Köpek dilini çıkartmış ona bakıyordu. Harry eliyle köpeğin kafasını sevdi ''Hey Lucky! Çok özlemişim seni.''

Köpek kendi etrafında daireler çizip bir yandan da Harry'nin etrafında dönüyordu. Harry, onunla gülümseyerek oynarken Natalia'nın onlara doğru geldiğini görünce köpeği bırakıp dizlerinin üstünden kalkmış ve arkadaşına doğru dönmüştü.