Artık eski Minho olmayacaktı ama na-gil yüzünden buralardaydı. Na-gil'in attığı konuma doğru gitmeye başladı. Ve olucak şuydu ki, o birisini öldürecekti...
Yine. Ama bu adam tam bir pislikti. Bi çok defa karısına şiddet uygulamış hatta çocuklarının önünde birisini öldürmüş..
Açıklaması bile zor. Konuma geldiğinde evin zilini çaldı, bakan kimse olmamıştı. O da beklemeye karar verdi. Saat gece 1 olmuştu. Ve adam hayla gelmemişti. Daha sonra bir arabanın fenerlerini gördü.

Araba evin önünde durmuştu. Arabadan inen kişi ise na-gi'in söylediği kişiydi. Adam minhoyu aldırış etmeden kapıyı açıp içeri giriyordu.

Minho-"beni davet etmiyecek misin?!!"

"Sen kimsin ki?!"

Minho-"bilmem...onu da sen düşün"

Minho adamı kenara çekip içeri girdi. Adam sinirlendi ve minhoya yumruk sallamaya başladı. Minho adamın kafasına yanında duran vazoyla vurdu. Adam yere düştü kalkmaya çalışsa da minho kalkmasına izin vermiyordu. Adamı art arda tekmeliyordu.
Adam minhoya yalvarıyordu"lütfen beni bırak, para veririm sana, polise şikayet etmem seni" gibi cümleler kuruyordu.
Ama Minho duymamazlıktan geldi.

~~~
Minho adamı bacaklarından tutmuş evin arka bahçesine doğru sürüklüyordu.kilerin kapısını açtı ve adamı oraya koydu. Nabızına baktığında adam.... Ölmüştü. Na-gil'in isteği olmuştu aslında. Minho hızlıca oradan ayrılmaya karar verdi.
Hızlı adımlarla oradan uzaklaştı.
Ve na-gile mesaj çekti

Minho_
"İstediğin oldu. İş bitti! "

Na-gil_
"Hayır.daha işin bitmedi. Çok işin var! "

Minho_
"Cidden mi, şaka yapıyorsun? Bidaha yapmam!! "

Na-gil_
"Ağh öyle kolay sanma, çok işin var. Asla itiraz etme. "

Minho_
"Pislik! "

Na-gil_
"Görüşürüz Minho. Bugün iyi dinlen!"

Minho hızlıca telefonu kapattı. Ve evine geri dönerken soju almak istedi. Ama üstünde değiştirmesi lazımdı, çünkü adamın kanı üzerindeydi.
Hazırlıklı gelmişti. Sırt çantasından siyah ceket, şapka ve maske çıkarttı. Onları hızlıca giydi ve markete doğru gitti.
Kapıdan içeri girdiğinde o oğlanın sesini duymuştu. Ve bu ondan çok hoşlanıyordu. Her gün onun sesini duymak için bu markete gelebilirdi.

"Hoşgeldiniz!! "

Minho sojuyu seçerken oğlan yine yanına geldi.

"Efendim, karar vermenize yardımcı olayımmı? "

Minho-"a-a hayır g-gerek yok"

"Tamam, tabiki"

Minho cevap vermedi. Bu yüzden oğlan konuşmaya devam etti.

"Aslında bana birini hatırlatıyorsunuz! Geçenlerde bir müşteri elini kesmişti. Onun sesiyle sizin sesiniz benziyor galiba. "

Minho-"ağh ö-öylemi?! "

"Evet, efendim! "

Minho-"bana efendim demene gerek yok"

"Saygısızlık olmazmı?! "

Minho-"hayır, sorun değil! "

"Peki ya ne diyeyim?!! "

Minho-"min-"

Hayır. Bunu söylememeliydi. En azından. Neyseki içeri bir müşteri girdi ve sözü kesilmiş gibi oldu. Adını söylemeyecekti.bilmemeliydi.
Bi anlığına kendini kaybetmiş olucak ki, ağızından böyle birşey çıktı. Düşünceleri vardı. Ya gidip bir polise söylerse, veya beni tanırsa. Bunun olmasını istemezdi o yüzden sesiz kaldı.
Oğlan içerdeki müşteri ile ilgilenirken minhoyu unutmuştu. Minhonun yanına geri gidecekken orada olmadığını fark etti. Kasanın oraya doğru gitti ve Minho masaya oturmuş ramen yiyordu.

"Efendim kusura bakmayın! "

Minho-"hayır önemli değil! "

"En son birşey diyecektiniz, dinliyorum. "

Minho-"hayır, boşver. Unut gitsin"

"Ama- tamam efendim. Size efendim demeye devam edeceğim! "

Minho-"nasıl istersen"

Minho rameni bitirdi ve masadan kalktı arkasını döndü ve kasaya doğru para uzattı. Ama parayı veremedi, çünkü oğlan kasanın başında uyuya kalmıştı. Bu minhonun gözüne çok masum geliyordu. Minho buzdolabına doğru gitti ve oradan çilekli bir süt aldı, yanınada ramen koymuştu. Bunları masanın üzerine bıraktı. Daha sonra bir not bıraktı. Ve aldıklarının parasını yanına koydu. Para üstü lazımdı ama almadı.

Minho marketten hızlıca çıktı. Gülümsemesini tutamıyordu.
Gülümsemesini bozan şey siren sesi oldu. Polisler geliyordu. Acaba minhonun yaptığını anlamışlarmıydı.belkide başka bir sebepten dolayıydı. Yoksa adamı buldular mı?! Ne yapacaktı şimdi. Peki ya onu almaya geldilerse. Çok telaşlanmıştı, eli ayağı bir birine girmişti.
Polis arabayı durdurdu. Evet, minhonun önünde. Minho etrafına bakıp duruyordu.

Polis-"minho siz mısınız? "

Minho-"e-evet,birşey mi oldu?!"

Polis-"sizi,adam öldürmek suçundan tutukluyoruz! "

Minho-"b-benim olduğumu nerden çıkardınız! "

Polis minhonun eline kelepçeyi takmıştı. Minhoyu arabaya bindirirken şunu dediler.

Polis-"yaralı elini hesaba almaya unutmuşsun"

Minho-" siktir! "

Minho terler içinde yatağından kalktı
Neyseki kabusmuş. İçi rahatladı ama babasının ik defa bir yararı olmuştu. İlk defa...
Elindeki yaranın kanı adama bulaştıysa minhoyu kolayca bulabilirlerdi.
Bu yüzden hemen çıkıcaktı ama hava aydınlıktı. Ne yapıcaktı şimdi.
Na-gilden yardım istemesi gerekiyordu.

Minho_
"Na-gil yardımına ihtiyacım var! "

Na-gil_
"Ne için?!! "

Minho_
"Kanım adamın üstünde olabilir, delileri yok etmem lazım! "

Na-gil_
"Senin işin! Asla karışmam"

Minho_
"Aydınlığa senin yüzünden çıkamıyorum. Bunuda sen hallet! "

Na-gil_
"Emin ol ki, düzeltmek yerine daha kötüsünü yaparım! "

× 𝙆𝙖𝙧𝙖𝙣𝙡ı𝙠 𝘼𝙨̧𝙠 ×/𝙢𝙞𝙣𝙨𝙪𝙣𝙜Where stories live. Discover now