"Önemli olan bulmak değil ki -"  Feyzullah  daha fazla atışmalarını dinlememek için

"İki daka susun da şunu duyayım!" dedi. Baran merakla tuvaletini unutup Feyzullahın yanına tünedi

"Neyi komutanım, ne izliyorsunuz ki!?" dedi  merakla. Başını Feyzullahın elindeki telefona doğru uzatı. Ekranda gördüğü yavru kediler ile kaşları havalanırken, hayretle

"Siz kedi videosu mu izliyorsunuz komutanım? "

"Hayırdır izleyemez miyim! " dedi tek kaşını kaldırarak Feyzullah.

Feyzullahın o koca cüsesinin altında  hayvan sever bir adam yatıyordu . Hayvanları severdi  ama kedilere ayrı bir  zaafı vardı. Bazen birkaç saat oturup sadece  kedi videosu izler zamanını öyle harcar bazen de sokakta gördüğü kediyi sevmek için. Kimseye göstermediği  bu yanını  ilk kez timdeki arkadaşlarına gösterdi, onlara güvenerek.

Baran Feyzullahın yanında uzaklaşarak

"Estağfurullah komutanım. İzleyin yakışır size" dedi

Tam o sıra kapı sert bir şekilde açılıp Dursun nefes nefese kalmış bir şekilde kapının girişinde belirdi.

"Noldu dursun karedenizde gemilerin mi battı " dedi Baran şakaya vurarak

"Keşke gemim bataydı! ." Dursun tedirginlikle

"Hayırdır birader ne bu hal? " dedi Feyzullah elindeki telefonu yanına bırakarak. Dursun nefeslerini düzene soktuktan sonra ona şaşkın şaşkın bakan dört askere döndüp

"Binbaşı yandu hemde ne yanmak, sönmüyor. Bizi de yakacak! " dedi

Herkes binbaşının adını duyduğu gibi   dikleşirken Dursun sözlerine devam etti

"Sanırsın süper ligte kendi kalesine gol attı.. Öyle bir sinir yani. Dışarıda bizi bekliyor.. Çabuk olun hemşerum"
Diyip açtığı kapıdan gitti.

Tim Dursun'un arkasından koşar adım dışarı çıktığında burnundan soluyan binbaşı ile karşılaştılar. Elleri arkalarında bağlı, kaşları çatık, bakışları dikti ve kapıdan ona doğru gelen askerlerlere baktı. Askerler onun bu haline alışık değillerdi. Kırmızı görmüş boğa gibi burnundan soluyordu. Az önce içeride camdan gördüğü manzaradan dolayı bu hale gelmişti.

Tim sıraya girdiğinde hepsi nefesini tutu. Bu adamın bu hâli hiç te hal değildi. Kim ne yapmıştı da bu kadar sinirlenmişti? Bilmiyorlardı ama onların başlarının  yanacağından emindiler.

"HAZIR OL! "

timdeki tüm askerler aldıkları emirle ayaklarını yere ritmik ve sağlam bir şekilde vurup hazır ol pozisyonuna geçtiler.

"ŞINAV POZİSYONUNU AL!" hepsi aynı anda şınav pozisyonuna geçip kulaklarını açıp binbaşının başla emrini beklediler.

"BAŞLA!" etraflarında dönen binbaşının eşliğinde, yeni ıslanmış ıslak zeminde şınav çekmeye başladılar

Bir derken iki, iki on oldu on, yirmi. Binbaşı adamların arasından geçerken Yiğit in yanında durup ayağını onun sırtına koydu. Yiğit beklenmeyen bu hamle ile birden bozguna uğrarken hazırlıksız olduğu için göğsü yere değdi. Binbaşı ayağını Yiğiti sırtından çekmeden

"KAÇ OLDU ÇÖMEZ!?"

Yiğit üstünde 92 kilo ağırlıklı bir adam vardı. Ellerini yere koyarak tekrar şınav pozisyonu alıp binbaşının ayağı yokmuş gibi şınav çekmeye başladı.

BİR KİBRİT YAK (ASKER KURGU ) +18Where stories live. Discover now