TAVUK DÖNER!

44 2 0
                                    

Kantinde ne alacağımızı bulduk. Tavuk döner alacağız. Gece'nin bir arkadaşı daha kantindeydi ve onunla tanışma şansım oldu. Adı Derin. Çok tatlı bir kız. Tesadüfe bakın ki o da Tavuk Döner alacakmış. Daha önce hiç Tavuk Döner yememiştim. İlk defa onunla ve Gece'yle deneyeceğim. Kantine Tavuk Dönerlerimiz için ödememizi yaptık ve yapılmasını bekledik. Tabii o sırada Derin ve Gece ile uzun uzun konuştuk. Hatta birbirimize kanka demeye bile başladık. Deniz'de bize katıldı. O da kendine Tavuk Döner aldı ve 4ümüzün olduğu bir grup açmaya karar verdik. Lisede telefonlar serbest olduğu için hemen birbirimize numaralarımızı verdik ve grup açtık.


TAVUK DÖNER DERNEĞİ

Siz: hey gays.

Gunduz:hey gays. 

UyKu DeRiN: Hey Gays

Deniz but yakisikli: Milletin selamlasması mrb mrb olur bizimki " hey  gays" 

Siz: Çok makul bence

Deniz but yakisikli: Onu bunu bosverinde canım celibon cekti.

Siz:Celibon?

UyKu DeRiN:Evet ya benimde ama sarı paketli olandan

 Gunduz:Haaa jelibon diyorsunuz

Deniz but yakisikli:Evet ama sarı celibondan 

Siz:Neden konuşmak yerine yazışıyoruz?

Gunduz:Usendim...

Siz:Bekleyin o zaman celibonunuzu alıp geliyorum.

diyerek ayağa kalkıp sarı celibonu alıp derine uzattım. 

UyKu DeRiN:Herkes bana baksın birlikteki ilk sarı celibonumuzun acılısını yapıyorum.

ona baktığımda sarı celibonu büyük bir iştahla yemeye başladı.

Diğer kızlara baktığımda onlarda gülerek derine bakıyordu. Derin çoktan tavuk dönerini bitirmiş,bizim tavuk dönerlerin yarısınıda kendi yemişti ve bütün sarı celibonun hepsini kendi yemişti.

Bizim mutluluğumuzu yüksek bir ses böldü. Seda Hoca "TENEFÜS BİTTİ HERKES SINIFLARA!" diyerek bağırdı pardon kükredi. Tabii benimde hastalığım yerinde durur mu hemen yerinden hopladı. Ben tam son ses bağıracaktım ki birisi hocanın ağzını kapattı. Sonrada Gece bağırmama engel olmak için benim ağımı kapattı. Hocanın ağzını kapatan kısının yüzüne baktığımda tanıdık bir yüz olduğunu anladım ama bir türlü çıkaramadım. Gece çocuğa teşekkür edip benim ağzımdan elini çekti. Çocuk hocaya durumumu anlattı. Hoca pek anlamışa benzemiyordu ama kafasını anladım anlamında salladı. Gece ufak çaplı şoka girdiğim için konuşamayacağımı anladığı ve bildiğinden ben arkamdan itekleyerek merdivenleri çıkmamı sağladı. Deniz ve Derin çocuğa tekrar teşekkür ederek kendi sınıflarına gittiler. İkisi aynı sınıfta olduğu için farklı merdivenlerden gittiler. Ders başladığı için kendi sınıfına gitti ve beni sınıfımın önünde yanlız bıraktı. Sınıfın kapısını çalıp içeri girdim. Kimseye bişey demeden tekrar Daisy'nin yanına oturdum. Daisy yanıma yaklaştı ve halimi hatırımı sordu. Bende kısa ve öz cevaplar vererek işin içinden sıyrılmaya çalıştım ancak başarılı olamadım. Daisy " tenefüste yanıma gel sana birşey söyleyeceğim"dedi. Fazla konuşmamak için kafamı sallayıp geçiştirdim. Hoca" Önceki ders kendini tanıtamayan arkadaşlarımız var. Şimdiki ders kendilerini tanıtacaklar"deyip tekrar yerine oturdu. Yine arka sıralardan bir kız kalktı ve tahtaya geçti. Kız boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. " Ben Ela Shawo. 16 yaşındayım. Doğum günüm 18 Ocak 2008. Japonya'da doğdum. Annem Japon. Babam Türk. Annem gezgin, babam çevirmen." dedi tek nefeste ve yerine oturdu. Birkaç dakika sonra hoca kantinde gördüğüm çocuğu kaldırdı. "Ben Emir, Emir Berk. 17 yaşındayım. Bir sene sınıfta kaldığım için şuan buradayım." dedi ve bana gülümseyerek yerine oturdu. Bende gülümsemesine karşılık verdim ve  tenefüs olduğunu anlayarak sınıftan dışarı çıktım. Daisy yanıma geldi. Arkamızdan da Gece ve Luna geldi. Konuşmaya başlayacaktı ki Miray geldi ve biim göümüün içine baka baka Gece ve Luna'yı merdivenlerden aşağıya itti. Ani bir refleksle hemen merdivenin altına koştum. İkisinide tuttum ve Daisy'e baktım. Daisy sakinleşmeye çalışıyor gibiydi. Derin derin nefesler alarak yanımıa geldi. Luna ile yakın arkadaş olduklarını biliyordum. Luna beni sattığında, dışladığında anladım bu işte Daisy'ninde parmağı vardı. Luna sırf bana, Uyku kanka dediği için benimle yakınlığını kesmişti. Oysaski o benim yanımda olmuştu ama benim asıl kötü günlerim bu aralardı ama, Luna yerine benim yanımda, Uyku olmuştu. Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken, Luna arkadaşlarıyla oyun oynuyordu. O, Uyku'dan öncede vardı ancak en kötü zamanlarımda değil iyi,mutlu olduğum zamanlar yanımdaydı. Ama ben bunlara rağmen onunla ve Uyku'yla konuşmaya ve yakın olmaya devam ettim. Luna'ya dokunduğum zaman bile irkilip geri çekiliyordu. Ama, Uyku öyle değildi. Luna'nın tam tersi onunla sarılır, kolkola gezerdik. Luna'nın sacma triplerine rağmen hayatta kalabildiğim için şanslıyım. Neyseki beni yarım bırakmayan, dışlamayan arkadaşlarım vardı. En azından onlar saçma tripler atmıyordu. Daisy yanıma geldi ve Luna'nın kolunu tutarak sınıfa giderken bende Gece'yle konuşmadan kolkola merdiven çıkmaya başladım. Daisy'nin , Mira'ya hesap sormaması şaşırttı. Miray sınırlarını zorlayarak, Daisy'nin ve benim tutunduğumuz merdivenin tutunma yerlerinden geçmeye çalıştı. Daisy'nin kolu, Miray'ın koluna çarptı. Miray sanki bir cinayet işlemişiz gibi bakmaya başladı. Kendisi hint dizilerinden fırlamış gibi kendi etrafında döndü ve "Ayhh"diyerek bize baktı ve merdivenleri inmeye yavaş yavaş devam ederek. Bir özür beklediği kesindi. Bende olmayan olayın büyümemesi için "Pardon" diyerek merdivenleri çıkmaya devam etti. Daisy'de aynı şekilde kibar olmaya çalışarak " Pardon" diyerek özür diledi. Miray söylene söylene aşağıya inmeye devam etti. Daisy ve Luna tek kelime dahi etmeden sınıfa girdiler. Bende , Gece'ye bakarak iyi olup olmadığını anlamaya çalıştım. İyi olduğunu anladığımda onun sınıfının önünde durdum ve içeri girmesini bekledim. Gece kendi sınıfından içeri girerek kapıyı kapattı. Bende dersin başlamadığını umarak sınıfa girdim. Herkes sırasına oturup dersi dinliyordu. Hocadan aff dileyerek yerime oturdum. Miray hocaya "Hocam siz beni dinliyormusunuz ya?" diyerek hocadan cevap bekledi. Hoca bıkkınlıkla " Efendim Miray? "diyerek anlattığı konuyu yarım bırakarak, Miray'ın sorduğu şeyi çözmeye çalıştı. "Hocam Daisy ve Nisa bana omuz attı. Oysaki benim tek suçum sadece orada bulunmaktı. Hoca'ya bakıp " Hocam ben ne yaptım ki?"dedim suçumu öğrenmeye çalışarak. Daisy ve ben bütün ders boyunca kendimizi savunmaya çalıştık. Ancak, Miray bizim suçlu olduğumuzu iddia ederek bütün dersi sabote etmişti. Hoca tenefüs olunca "siz doğru rehberliğe" diyerek bizi rehberlik ofisine yolladı. Rehberlik hocası  özür dilememiz için bizi  zorladı. Daisy ve ben kısık bir sesle "Özür dileriz"dedik. Miray " duyamadım ne dediniz?"diye hafifçe bağırıp kulağını bize yakınlaştırdı. Bu sefer bağırarak "ÖZÜR DİLERİZ!" diye bağırdık bütün sinirimizi bu sözden çıkarmak istercesine. Miray "Afferin sesiniz çıksın biraz"dedi ve rehberlik sınıfından çıktı. Hoca başıyla kapıyı gösterince bizde sınıftan çıktık. Daisy "İntikam?" diyerek onaylamamı bekledi. Başımla onayladım. Gece'yi kimse itemezdi. Bana iftira atamazdı. Bunların hiçbirini yapamazdı tabikii intikam alınacaktı.

CANLI RENKWhere stories live. Discover now