"Yardımına ihtiyacım var."

Histerik bir şekilde güldü ve "İşin düştü demek," dedi alaylı bir şekilde. "Okulu birbirine katmakla ünlüsün ve benden yardım istiyorsun? Hangi kaos hakkında bilgi verebilirim size yürüyen bela?"

"O kadar da değil!" diye çıkıştım okulu birbirine katmayı kast ederek. "Neyse ne, evet, kaos dönüyor ortada ve acil bilgi lazım. Konuya direkt giriyorum. Takımdan, Melih ve Sarp arasında bir kavga çıkmış. Tam olarak ne oldu?"

Kollarını önünde bağlayıp bir müddet düşündü. "İlk olarak," dedi başını bana kaldırarak. "Bunu nereden biliyorsun?" Ona cevap vermediğimde bana doğru bir adım attı. "İkinci olarak, seni ilgilendiriyor mu?" Üzerime gelmesine rağmen geri adım atmadım. "Üçüncü olarak ise ne yapacaksın?"

"Sakin ol!" dedim ellerimi öne uzatıp onu omuzlarından geriye iterken. Sendelemişti. "Yemeyeceğiz bilgileri! Her hallerinden belli oluyor aralarında kavga olduğu! Ayrıca, ne yapacağım seni ilgilendirmez! Şimdi Kaptan, ya söylersin ya söylersin! Yoksa Turan Ho—"

"Sussana kızım!" diye lafımı kesti son anda ellerini dudaklarına götürüp sus işareti yaparken. "Sesinin ayarı yok mu senin? Birazdan tüm okulu toplayacaksın başıma."

"Ben bilmem, Barış!" diye bağırdım tekrardan. Sırf onu sinir etmek ve bilgileri öğrenmek içindi her şey. "Bak, son kez soruyorum. Melih ve Sarp neden küs—"

"Çünkü Allah'ın iki ergeni bir kız için kavgaya tutuştular!" diye lafımı kesti sinirle. Baya öfkelendirmiştim onu, burnundan soluyordu adeta. "Melih, Sarp'ın telefon mesajlarına ulaşmış. Anonim birinden mesajlar aldığını görünce daha çok dikine gitmeye başladı çocuğun. Aklın sıra o kız kendisine kalacak. Sarp bunu öğrendiğinde ortalık ciddi anlamda çok kızıştı. Melih anonimin kim olduğunu bildiğini söyledi ama bunun karşılığında Sarp'tan rüşvet istemiş. Yine bu ikisinin sevdiği kızla ilgili konu. Anonimse ortalığı feci karıştırdı." Derin bir soluk verdi. "Oldu mu?"

Yüzüm aniden kireç kesilmişe döndü. Neler olmuştu böyle? Melih, Lara'dan mi hoşlanıyordu yani? Daha kötüsü... korktuğum şey... Lara için kavga etmişlerdi yani? Melih benim kim olduğumu biliyordu o hâlde. İsterde Sarp'e söylerdi. Sarp ve diğerlerini ifşa etmemi bu yüzden istiyordu demek ki. İsmimi biliyordu, okuldaki durumumu biliyordu, Sarp'ten hoşlandığımı biliyordu, okul grubunda konuşma tarzımı biliyordu... oyunculuğumu görmüştü. Videom elindeydi, en çokta bu sayede biliyordu her şeyi.

Kahretsin kahretsin!

"Ciddi misin?" dedim sesimi stabil tutmaya çalışarak ama yüzüm beni ele veriyordu. "Anonim birinden mesaj almak korkunç olsa gerek... Her şey o kişinin yüzünden mi?"

"Her şey o kişinin ve o kızın yüzünden değil," dedi sakin kalmaya çalışarak. "Ama onlarda etkiliyorlar."

"Peki," diye sordum sanki bilmiyormuş gibi. "Anonim Sarp'tan mı hoşlanıyormuş? Bu yüzden mi Melih umutlandı o kız için?"

"Sanırım," diye mırıldandı Barış. "Sarp şu sıralar onu bulmaya çalışıyor. Ama Melih o kişiyi zaten biliyor, yani öyle iddialar var ortalıkta."

Sakin kalmaya çalışarak derin bir soluk verdim. "Peki bu olayı kimler biliyor?"

Göz devirdi. "Sadece futbol takımındakiler. Bir de sen."

"Bir şey daha—"

"Ayaküstü beni sorguya çektin resmen!"

"Dur dur," dedim aceleyle. Birazdan tenefüs zili çalacaktı. "O kızın kim olduğunu biliyor musun? Ayrıca, o kızın olaylardan haberi var mı?"

"A şubesindeki mavi gözlü kızı tanıyor musun?" Kafamı hızlıca salladım. Evet, biliyordum. "O kız, Lara. Ve bir şey bildiği falan yok."

Lara bir şeyler biliyordu ve kavgadan haberdardı. Barış onun bildiğini ise bilmiyordu.

Kafamı tamam dercesine salladım. "Çok teşekkür ederim," diye mırıldandım tebessüm etmeye çalışarak. Elimi öne doğru uzattım. İlk başta biraz tereddüt etsede elimi tutup sıktı. İçimde aniden gelen bir gülme dürtüsü olsa da dindirdim. "İlk karşılaşmamız iyi değildi ama ağzın sıkıysa iyi anlaşırız biz Kaptan."

"O kafanda hangi tilkiler dönüyor bilmiyorum ama olayların içine girerek başına bela alacaksın," dedi elini geri çekerken. "Ayrıca, ağzım sıkıdır."

"Belli," dedim ters ters. Ama içimdeki gülme hissini bastıramadığımdan gülümsemiştim ister istemez. "Takır takır döküldün az önce? Ağzın baya sıkıymış. Tebrik ettim doğrusu."

Dediğime karşın sırıttı ve benden ayrılıp spor salonuna geri döndü. Spor salonunun içine ufak bir göz attığımda, Sarp ve Melih, ikiside pür dikkat beni izliyordu. Kaşlarımı kaldırdım ve dikkatlice onlara baktıktan sonra ilk göz kaçıran ben oldum. Geride ne olduğunu umursamadan uzaklaştım.

Lifeblood | Texting Where stories live. Discover now