2.8-Küçük Şövalye-

Start from the beginning
                                    

"Her zaman o prens bozuntusunun olacağını mı sanıyorsun?" Korkunç kahkahasını gökyüzüne gönderdi. "Neden o hep yardım etsin ki? O bir yabancı Veronica!"

Bileklerimi bırakıp yüzüme yaklaştı. İşaret parmağını burnumun hizasına getirdi.

"Sakın beni unutma Veronica. Bir gün senin için geleceğim ve o zaman sana sakladığım vicdanım olmayacak."
"Justin...lütfen." diyebildim sadece sesim öyle çok titremişti ki ben bile şaşırdım.

Güçlü bir şimşek çakıp ardından da gök gürüldeyince titreyerek bağırdım. Korkuyordum. Justin'in bana yapacaklarını düşündükçe korkuyordum.

"Veronica!" Salver'ın sesine karışık Justin'in sesini duyunca gözlerimi kısıp hıçkırdım. Adımı söylemesini istemiyordum.

"Veronica!" Birkez daha tekrar etti aynı ses. Justin elini havaya kaldırmıştı.
"Justin!" diye bağırdım ağlamaklı sesimle.

"Veronica uyan!" Salver'ın sesi ile gözlerimi sıçrayarak açtım.

Endişeli bir şekilde beni izliyordu. Elindeki bardağı bana verdi. Yatakta doğrulup suyu içtim. Kalbim hızla çarparken çok fazla terlediğimi farkettim.

"Justin?" diye sordu. Adını duymamla vücuduma titreme geldi.
"O mu sana bunları yapan?" Cevap vermeyip yere baktım. Justin olduğunu söylersem kötü şeyler olabilirdi. Ne yapacaktım? Yalan söylersem anlayabilirdi. Ne yapacağımı bilemez halde yere bakarken çenemden tutup kendi yüzüne çevirdi.

Gözleri tam gözlerimin hizasındaydı. Burnu neredeyse burnuma değecekti. Ne olduğunu bilemediğim koku burnuma gelince kendimden geçmek üzereydim.

"Sana bir soru sordum Veronica." dedi. Bağırmıyordu ama sesi öyle bir çıkmıştı ki bağırsa bu kadar korkunç çıkmazdı. Gözleri ürkütücü duruyordu. Şuan anlamıştım. Salver bazen canavara benziyordu. Çok korkunçtu. Sanki her an beni öldürecekmiş gibi duruyordu.

Dudaklarını tekrar aralamıştı ki başımı salladım. Başka çarem var mıydı? Yoktu. Dudaklarını ısırarak çenemi bıraktı. Yatağımdan kalkıp odada tur attı.

"En büyük düşmanım benim hayatta tek değer verdiğim kadına zarar veriyor ve benim haberim olmuyor." dediği şeye gülümsememek için kendimi zor tutarken yüzüne baktım.
"Neden Veronica? Neden söylemedin bana?"diye sordu.

"Bilmiyorum. Yani ben hani Justin senin düşmanın ya sırf bu yüzden ona gidersin yada bir şekilde zarar görürsün diye. Ne bilim senin için söylemedim!" diye bağırdım. Salver'ın yüzünü sıcak bir gülümseme alırken yüzüne süt dökmüş kedi gibi baktım.

"Bak Veronica. " diye başladı. "Ben hayatımda sayılı kişiye değer veririm. Değer verdiğim kişilerin benden birşey saklamasını istemiyorum. Lütfen benden birşey saklama." dedi. Gülümsedim. Bu adamı hak edecek ne yapmıştım ben?

"Justin sana tam olarak ne yaptı?" diye sordu yatağımın kenarına otururken.

Yutkundum. Ona yaşadığım herşeyi anlattım. Justin'in ilk gittiğim günden beri bana nasıl davrandığını, beni kandırıp zindana kapatmasını, orada kan kusana kadar dövmesini, teyzemle işbirliği yapıp beni tuzağa çekmesini...

Hepsini anlattım. Sözümü bölmeden bitirmemi bekledi. Ben konuşurken dikkatle mimiklerimi inceliyordu. Ona doğru olan herşeyi anlattım. Ben onun değer verdiği tek kadındım. Annesi yok muydu? Yada annesini sevmiyor muydu? Kız kardeşi falan da mı yoktu acaba?

Bunları ne kadar merak etsem de şuan konusu bunlar değildi.

"Demek öyle." dedi çenesini ovuşturarak. "Justin tam bir pislikti. Bu yaptıklarının bedelini ödemeden ölmeyecek. Buna izin vermeyeceğim. Senin yaşadıklarının daha kötüsünü yaşayacak. Bana ölmesi için yalvaracak. " Şuan Justin bu odada olsa onun için hiç iyi olmazdı. Salver onu parçalara ayırırdı.

"Lütfen Salver. Ben artık ondan kurtuldum. Bir daha yüzünü dahi görmek istemiyorum. Artık Justin diye biri yok. Ortada ödenmesi gereken bir bedel varsa bile kalsın. Benim için. En azından benim için. " dedim. Ya elf ülkesine giderse? Ya orada ona zarar gelirse? O zaman çok kötü olurdum.

Gülümsedi. "Hadi uyu artık. Yarın erken kalkacaksın. İyi uykular küçük şövalye. " dedi ve yatağımdan kalktı. Gaz lambasını söndürürken "İyi uykular." dedim. Son kez bana bakıp göz kırptı ve kapıyı kapatıp odadan çıktı. Başımı yastığa koyup yorganla üstümü örttüm. Gözlerimi kapatıp onu düşündüm. Kokusu hala bu odadaydı. Sanki hala bu odada, yanımdaydı. Kokusunun verdiği huzur çok güzeldi.

Salver'ı gün geçtikçe daha çok tanıyordum. Sinirlendiğinde korkunç biriydi. Normal zamanlarında da korkunç bir görüntüsü vardı ama sinirlenince olan görüntüsünü görmek istemiyordum. Neşeli olduğu zamanlar en güzel zamanlardı. Çok güzel gülerdi.

İyiki tanımıştım Salver'ı. İyiki. İyiki. İyiki!

<><><><><><><><><><><><><><><><>

Selammm yeni bölüm ile geldimmm 🙃

Sizce bölüm nasıldı???

Gelecek bölüm tahminlerniz?

Salver karakteri sizce nasıl biri?

Veronica karakteri sizce nasıl biri?

Sizi seviyorum iyiki varsınız iyi okumalar dilerim 💫

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now