Blackmail

200 28 153
                                    

Jake,içindeki stres ve bitmişliklr okula nasıl gideceğini bilmiyordu. Okula gitmeyi geç,o çocukla nasıl yüz yüze gelecekti?

Dün dediklerinden sonra Sunghoon'a karşı olan duyguları nefrete dönüşmüştü. Kalbinde oluşan nefret kırılmasına yol açmış,bütün akşam ağlamıştı. Kalbi hala acıyordu ama. Kalp acısı,hayatta tattığı en büyük acıydı. Hayatında ikinci defa çekmesine rağmen nefret etmemesi için sebebi yoktu.

İştahı kalmamıştı artık. Genelde kullanmayı tercih etmediği gözlüğü ve çantasını alıp çıktı evden. Annesine bakmaya bile utanır haldeydi. Oğlunun yaptığı iğrenç işleri bilmeden yaşıyordu masum kadın. Bilmemesi Jake için daha kârlıydı. Oğlunun o iğrenç hayatını bilmesine gerek yoktu.

Gözlüğünü takmıştı, uzun süredir takmadığı için garipsemişti başlarda. Alışıncaya kadar gözlerini kırptı. Elinden geldiğince mutlu görünmeye çalıştı. Arkadaşlarının olanları bilmesini istemiyordu. Sonuçları yüzünden değil, Sunghoon'un ne ara çektiğini anlamadığı video yüzünden. Hatırladığı her anda yüzü buruşuyordu.

Ellerini montunun cebine attı. Hava soğuktu. O günkü gibi. Kafasındaki düşünceleri atmaya çalışarak gidiyordu okuluna. Dedikleri kafasında yankılanır derecedeydi. İnsank paranoyak edicek şekildeydi. Ona söylediği,verdiği ümitlerin yalan olmadı,kırmıştı zaten. Üstüne tehdit edilmesi yerle bir etmişti onu.

Kendi duyabileceği şekilde iç çekmişti. Ailesinin öğrettiği gibi tanrıya yalvarmayı denedi. Ama kendisi halletmeliydi,yalvarmak işe yaramayacaktı.

Hiç girmek istemediği okula yaklaşmıştı. Her adımında nefes almakta zorlanıyor gibiydi. Omuzunda hissetiği yabancı el ile tırsmıştı. Sunghoon olmamasını dileyerekten kafasını elin sahibine çevirdi. Hiç görmeyi ummadığı,aklına getirmediği biriydi bu. Xu Minghao. Sunghoon'un en yakınlarındandı. Sunghoon olmasa bile elin sahibinin Minghao olması,korkutmuştu.

Minghao gri saçlarına elini daldırdı,hafifçe geriye doğru savurdu.
Gözlerini Jake'den ayırmıyordu.

"Shim Jake..Şu 9-C'deki Leeseo'nun abisiydin değil mi? Sanırım ateşli ve güzel olmak ailevi."

Anlamaz ifade ile yüzüne bakıyordı Jake. Minghao anlamsız konuşan,zorbanın tekiydi onun için. Yani bu dediklerinden anlam çıkarmak saçma olurdu. Kafası ile onayladı Minghao'yu.

Tatmin olmuş gibiydi gri saçlı oğlan. Memnun şekilde elini Jake'in beline atmıştı. Jake,rahatsız olsa da dile getirebilir miydi bilmiyordu. Hiçbir şey demek istemiyordu. Ne de olsa Sunghoon'un arkadaşı. Bu yüzden daha fazla dert kaldıramazdı.

Okulun kapısında Minghao,Sunghoon'un yanına gitmişti direkt. Sunghoon'un ona olan bakışlarını görmezden gelmeye çalışıyordu. O tarafa bakmamaya çalışaraktan okul binasının içine adımını attı.

Gözükmüyordu artık Sunghoon. Bunun verdiği rahatlık ile derin nefes almıştı.
Cebinde titreşen telefonuna döndğ odağı. Büyük ihtimalle Jay idi,ya da Jungwon. Kilidi bir hışımda açıverdi. Düşündüğü kişinin olmamadı hayal kırıklığına uğratmıştı. Özellikle de yazanın o,Sunghoon olması. İstemeye istemeye açtı mesajı.

Orospu cocugu
Sen ve Minghao ne ayak?
Kim olduğunu hatırlatmama gerek var Jaeyun
Beynin onun kim olduğuna basıyor değil mi?

İç çekmişti sessizce.

Ikeu🎧
Sal artık beni/
Lütfen/
Okula gelirken karşılaştık
kıskanmı gerektiricek bir durum yok

Orospu cocugu
Kıskanmak? Ben?
Kelimelerini daha kaç kere düzgün seçmeni söyleyeceğim hm?

Ikeu🎧
yoruyorsun Sunghoon

'𝗟𝗼𝘃𝗲 𝗚𝗮𝗺𝗲..-Jakehoon Where stories live. Discover now