Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yine çiçekçi dükkanına girmiştin. Arkadaşın bugün senden önce gelmişti. Ona gülümsemiştin. Ve üstündeki sırılsıklam olmuş montunu klimanın altına koydun ardından karşısına geçtip ve kendini ısıtmaya çalıştın. ' Bir insan neden şemsiye almaz ki kendine?' Bunu söyleyen arkadaşına baktın ve minik bir gülümseme sundun. "Unuttum havanın yağmurlu olduğunu. Hem bir iki saat sonra güneş çıkacakmış boşuna elimde yük olacaktı. " o'da sana baktı ve gülümsedi ardından elini alnına vurdu.
İçeri giren kişi ile ikinizde kapıya dönmüştünüz.İçeri giren sizin yaşlarınız da gözlüklü genç bir oğlandı. O da senin gibi sırılsıklam olmuştu. 'Bir şey istermisiniz efendim?' Çocuk arkadaşına döndü ve eğilip selam verdi. 'Dışarıda fazla yağmur yağıyordu da. Şemsiye de almamışım. Sorun olmazsa yağmur dinene kadar burada durabilir miyim?' İkinizde kafanızı olumlu anlamda sallamıştınız.
Sen klimanın altındaki montunu biraz kenara ittin ve oğlana montunu buraya koyabileceğini söyledin. Gülümsedi ve montunu çıkarıp senin montunun yanına koydu. Sen geri arkadaşının yanına gittin ve içeriden önlüğünü alıp bağlamaya çalışıyodun. Arkadaşın da yanına geldi ve kahve makinesine yöneldi. 'Bari kahve için de ısının.' demişti. Sen geri tezgahın arkasına geçtin ve yeni gelen çiçekleridüzenlemeye başladın.
Çocuk ise etrafa çiçeklere bakıyordu. 'Çiçek buketleri çok güzel.' Ona baktın ve kafa salladın. "Evet. Bir o kadar da uğraştırıcı.' Gülümsemiş ve yine odağını çiçeklere çevirmişti. 'Sizin için sorun değilse acaba adınız nedir?' Çocuğa dönmüştün. "Adım Yn. Senin ki ne?" Sana döndü ve gülümseyerek 'Seungmin.' dedi. İçeri arkadaşın girmişti. Elindeki fincanların birini sana birini de Seungmin'e vermişti. Ardından yanına oturmuştu.
Sonunda yağmur dinmişti. Seungmin size teşekkür etmiş ve gitmişti. Ertesi günlerde de Seungmin sizin dükanna gelmişti. Her geldiğinde ise kırmızı gül ve laleler alıp gidiyordu. Ama bir iki gündür ortalıkta yoktu.
İşin bitmişti ve eve dönüyordun. Ama kapının önünde gördüğün kırmızı gül ve laleleri görünce gözlerin kocaman açılmıştı üstünde ise bir not duruyordu.
Seni ilk gördüğümde anladım. En güzel çiçeğin aslında sen olduğunu. Uzun süre seni düşlerimde görünce Nasıl bir şeyin içine düştüğümü anladım. Güller ve lalelerin sadece senin için var olduğunu. Minik bir gülümsemenin bile yağmurda güneş açtırması. İçimdeki sağınak yağışı durdurması Neden bu kadar güzel olduğunu anlamamı sağladı aşkın.
Nota bakman ile yüzünü basan sıcaklık bir olmuştu. Eve girmiştin ama bunu kimn gönderdiği hakkında hiçbir fikrin yoktu. Ve bu notu yarın arkadaşına göstermek için çantan koydun. Çiçekleri de alıp bir vazoda baş ucuna koydun. Ve uyuyana kadar yüzünde bir sırıtma vardı.
Sabah olduğunda yüzündekigülümseme ve çantanın cebindeki not ile arkadaşının yanına gittin. Arkadaşın da biraz bakındıktan sonra birşey anlamadığını fark edip gitti. Notu eline aldın ve iyice incelemeye başladın. Ve elini alnına vurdun. Arkadaşın sana şaşkın gözlerle baktı ve ne fark ettiğini sordu.
" Bu notta baş harflerinin altı çizili. Birleştirince SEUNGMİN oluyor." demen ile arkadaşında aydınlanmış bir şekilde sana baktı. 'Bence bizde ona süpriz yapmalıyız ne dersin?' Bunu söyleyen arkadaşına döndün "Nasıl olacak o?" Arkadaşın sana göz kırptı 'O işi bana bırak.'
Arkadaşının harika planın üstünden bir gün geçmişti. Kapının üstündeki zilin hareket etmesi ile o tarafa döndün. Seungmin sana bakmış gülümsüyordu. "Sürprizimi beğendiğiniz mi Seungmin bey." adını söylerken biraz bastırmıştın. Seungmin yine gülümsemiş ve al al yanakları ile sana baktı ve kafasını salladı. 'Asıl bu soruyu benim sana sormam gerekmez mi?' dedi.
Kafanı olumsuz anlamda salladın ve tezgahtan çıkıp Seungmin'e sarıldın. Seungmin başta duraksadı ama sana sarıldı. Ve senden ayrılıp 'Benimle çıkarmısın çiçekçi kız.' Kabul ettin. Bu defa o sana kollarını sardı.
