Full Moon Night

05

Merhabaaaa nasılsınız vanilyalarımm umarım hepinizi iyisinizdir.

Geçen bölüm çoğu kisi ruh eşlerinin şimdi çıkacağını sanmış ama kusura bakmayın aklımda ki bikac sahneyi yazmadan onlari ruh esi yapmak istemedim. Onada az kaldı ama merak etmeyin.

Neyse ben çok konuşmayayım

Sizee iyi okumalaaarr

------

Dudaklarımı kemirerek çekingen bir şekilde yanına gelip durduğumda, dudaklarında ki ufak kıvrılma ile elini tutmam için bana doğru uzattı.

Yazar

Jimin yoongi ile dans edeceğini söyledikten sonra kendisi de jungkook ile dans edeceği için sorun etmemiş kabul etmişti Taehyung.

Küçük omega'nın dikkatini çektiğini inkar edemezdi. Utangaç bakışlar atan, göz göze geliklerinde sürekli bakışlarını kaçıran ve muazzam bir güzelliği olan bu çocuk hiç bir omegaya yüz vermeyen kendisini oldukça etkilemişti.

Kendisine utangaç bi şekilde bakarak yanına gelen omegaya elini uzatıp tutmasını beklemişti.

Kısa sürede elini tutan omega ile hafif tebessüm ederek diğer elinide omega'nın beline yerleştirmişti.

Çocuğun belinin inceliği ile afallasa bile, ne bekliyordun diye düşündü kendi kendine. Bu kadar ufak bir bedene sahip olan bu çocuğun uzuvlarının büyük olamsını beklemek aptalca olurdu.

Delta jungkook'a ne zaman yaklaşsa kurdu içinde cirit atıyordu resmen. Diğer omegalar ile temaslarında nötür olan kurdu bu çocuk ile yan yana gelince bile deliriyordu.

Jungkook ise beline yerleşen el ile git gide daha çok heyecanlanıyor ve istemsiz bir şekilde feromon salgılıyordu.

Utangaç bakışlarını Taehyungun yüzüne çıkardığında, yüzünü ilk defa bu kadar yakından gördüğü kafasına dank etti.

Bakışları hala yüzünde gezinirken ne kadar yakışıklı oluğunu düşünüyordu bir yandan da. Taehyung'un yüzünde bulunan benler kendisine çok tatlı gelmişti nedense.

Taehyung yüzünü pür dikkat izleyen çocuğa bir şey söylememişti. Onun bu bakışları karşısında dudağının tek kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı.

Aynı zamanda burnuna gelen portakal çiçeği kokusu ile derin bi nefes aldı. Bunun çocuktan geldiğini anlamak çok zor değildi kendisi için çünkü o bir deltaydı.

Duyuları diğer türlerden daha gelişmiş olması ile birlikte, feremonlarıda daha baskındı. Daha hızlı, daha aitık ve daha çevikti. Delta olmak aynı zamanda onu gururlandırıyor egosunu kabartıyordu. Bunun sebebi ise 100 yılda bir doguması ve diğer kurtlardan daha güçlü olduğu için çoğu kişinin eşi olmasını istemesiydi.

Yeni kokusunu aldığı feremonlar ile derin nefesler almaya devam etti Taehyung. Çok güzel kokuyordu. Portakal çiçeği dünyanın en güzel kokularından biriydi ve bu çocuk onun gibi kokuyordu.

Jungkook adama olan yakınlığı nedeniyle, deltanın feromonlarının kokusunu almıştı. Limon ve nane karışımı ferah bi kokusu vardı. Insanın o kokuyu soludukça soluyası geliyordu. Delta'nın feromonları her burnuna geldiğinde ciğerleri bayram ediyordu.

Jungkook, karşısındaki delta ile ailelerinin onları ne kadar yakıştırdığından habersiz bir şekilde dans ediyordu. Aralarındaki boy farkı ise çok tatlı görünüyordu. Küçük olanın boyu delta'nın göğsüne geliyordu. Omega her yüzüne bakmak istediğinde başını yukarı kaldırmak zorunda kalıyordu.