4. Bölüm

10 3 16
                                    

Erkenden kalkıp hızla hazırlandım. Barış mesaj olarak ne zaman provanın başlayacağını haber vermişti. Saat onda enstrümanlarda sorun olduğundan başlayacakmış. Kahvaltımı yaptıktan sonra yeni şarkının sözlerine baktım.

Gözlerin ruhunu öğretir,
Ah bilsen ne hâldeyim.
Keşke görsen neler ettim ,
Seni bulabilmek için.

Aşk bu muydu?
Arayıp arayıp bulamamak mıydı?
Gözleri kaçırıp gitmek miydi?
Yoksa her şeye beraber göğüs germek mi?

Huzur bulduğum sessizliğim.

Ah hayır! Bu olmaz ki. Resmen kızın adının anlamı şarkı sözü.

"Yine mi?" telefonum yine çalıyor. Gidip baktım. Ruhe arıyor. Bu saatte mi? Beklemeden açtım.

"Ef-"

"Akel babam bu akşam size gelecek ve kavga için özür dileyecek! Başardım!"

"Harikasın. Dur bir dakika ne zaman gelecek dedin?"

"Bu akşam, bir sorun mu var yoksa?"

"Ben akşam evde olamayacağım."

"Yapma ama Akel. İptal et işini bak babamı zor ikna ettim. Canım çıktı. Lütfen."

"Yeni şarkı için provalar var. İmkanı yok akşam gelemem."

"Provalar akşam mı oluyor?"

"Hayır sabah başlıyor ama akşama kadar devam ediyor. Gece dokuzda anca gelebilirim."

"Hmm... Babamları dokuza kadar sizin evde tutarım sen de hızlı gel olur mu?"

"Olur elimden geldiğince çabuk gelirim."

"Umarım bir sorun çıkmaz."

"Bu kadar endişelenme Ruhe."

"Keşke senin kadar rahat olabilsem ama ne mümkün!" dediğine güldüm.

"O kadar da rahat değilim sadece dışa vurmuyorum."

"Anladım. Peki ne zaman gideceksin provalara? Seni tutmak istemem."

"Daha var. Saat onda başlayacak enstrümanlarda sorun çıkmış saat ileri atıldı."

"Sen enstrüman çalıyor musun? Vokal olduğunu sanıyordum."

"Vokalim zaten ama enstrümanlar olmadan tam bir prova olmaz. Kuru söz olarak kalır ve grup bir bütün olmaz."

"Mantıklıymış. Dün senin şarkılarını dinledim sesin cidden güzelmiş."

"Teşekkür ederim. Beğenmene sevindim."

"Bir de sosyal medya hesabına baktım." evet neşeli meraklı sesi gitti. Az çok biliyorum ne düşündüğünü.
"Yorumlar pek güzelmiş(!). Ne kadar çok seviliyorsun sen öyle!" sonda da ses tonu sinirini fazlasıyla belli ediyordu.

"Hayranların yaptığı yorumlar benim suçum değil. Kızma bu konuda lütfen. Kendi kendine sinirlenirsin Ruhe."

"Ne editler yapılmış ama sana öyle!"

"Editleri ben yaptırmışım gibi bana kızma lütfen. En ücra köşede olan kafede bile buldular beni, sen de gördün."

"Yeni şarkını ve provaların bu gün başlayacağını da paylaşmışsın!"

"Her zaman duyuru yapılır." resmen azarına karşı direkt savunmaya geçmiştim. Dediklerimi de duyuyor mu bilmiyorum ama cidden hoşuna gitmemiş. O editlere birkaç defa denk geldim ne yazık ki...

Okyanustan Bir FısıltıWhere stories live. Discover now