First page

92 6 2
                                    

"Günaydın gunwook" birisi sıraya gömdüğüm saçlarımı karıştırmıştı o olduğunu anlayınca kafamı kaldırıp ister istemez gülümsedim "günaydın" "pişt edebiyat ödevini yaptın mı" başımı evet anlamında salladım "versene bana yaaaa" onu reddemeyeceğimi biliyordu sanki çantamdan edebiyat defterimi çıkartıp yazmamız gereken paragrafın olduğu sayfayı açtım "al gyuvin" "sen var ya bitanesün gunwook herkesin senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı var çok saolll" yüzümde zoraki bir gülümseme belirdi kurduğu cümleye mantık olarak sevinmem gerekirdi ama kurduğu o cümlede yer alan o kelimeyi her duyduğumda kalbime saplanan bıçakların sayısı git gide artıyordu "neyin var senin?" "Yok bir şey ya başım ağrıyor sadece" diye mırıldandım o ödevi geçirirken bende kendimi onu izlerken bulmuştum vazgeçemiyordum tam 7 yıldır tanışıyorduk ve ben beni en yakın arkadaşı olarak görmesine rağmen 7 yıldır ona sırılsıklam aşıktım sınıftan içeriye giren kişiyi görünce yüzümdeki ifade silikleşmişti ricky gyuvinin hoşlandığı çocuk onun yerinde olmak için herşeyi verebileceğim çocuk ölümüne kıskandığı kişi içeri bayan park girince herkes sessizleşmişti edebiyat hocamız bayan parktan herkes korkardı ama ben severdim bence o kadar kötü bir kadın değildi dersin bitişinden sonra gyuvin rickyle bahçeye gittiler bende arkalarından onları izledim lise sondaydık ve ben eğer bir şeyler yapamazsam üniversiteyi abimin yanında kanada da okumak zorunda kalacaktım "ne düşünüyorsun böyle hyung" yujinin sesi ile kendime geldim " bilmem dalmışım öyle" "kantine gidiyorum sende benimle gelirsin belki diye düşündüm sorayım dedim" benden bir yaş küçük olan bu sevimli çocuğa gülümsedim "olur hadi gidelim"

Yorucu bir okul gününün ardından kendimi eve zar zor atmıştım annemin buzdolabının üstüne tutturduğu nota bakınca ister istemez oflamıştım
"Teyzen doğum yapmış bir kaç haftalığına babanla jejuya gidiyoruz" onlarda yoktu yalnızlığın daniskası diye mırıldandım kendi kendime ardından kahve kavanozunu açıp kupaya 1 kaşık kahve koydum acı kahve ben hep acı içerdim içinde süt olan hiçbir kahveyi içemezdim ama o bayılırdı latte içerdi macchiato içerdi bense bu kahvelere yüzümü buruşturdum hayattaki uyumumuzda bu kadardı işte o eğlenceli biriydi bense sessizdim içime kapanıktım beni en yakın arkadaşı sırdaşı olarak gören birine ne diyebilirdi ki insan tam yedi yıldır her anında yanındaydım garip değil miydi bir şeyleri fark etmemesi telefonumu fırlattığım köşeden çıkarttım ve spotify listemden karışık bir şarkı açtım
Salonda yankılanan Taylor swift enchanted şarkısını duyunca gülümsememi tutamamıştım 7 yıl önce yeni tanıştığımız zamanlarda çok dinlerdim serviste dinlerken yanıma oturup kablolu kulaklarımın tekini kulağına takmıştı hayatım boyunca birlikte şarkı dinlediğimiz o günü hiç unutmamıştım

Kapının çalma sesiyle istemeden gidip kapıyı açtım

"Gyuvin?" Şaşırmıştım genelde gelmeden önce haber verirdi

"Gunwook ben seni evde sınava çalışıyorsun sanıyordum"

"İçimden gelmiyor hiç " iç çektim

"Üniversite sınavında da aynısını dersin"diye mırıldanıp koltuğa oturdu

"Bana da kahve yapsana yaa"

"Tamam" yaparım tabi oturur sohbet de ederiz sen rickyden bahsedersin ben mutluymuş gibi yaparım mesajlarınızı gösterirsin onu översin bende sanki destekliyormuşum gibi yaparım rutin haline gelmişti mutfağa gidip kahve makinesinin latte butonuna basıp cam bardağa dolan kahveyi ve ardından sütü izledim makine öttükten sonra bardağı alıp içeri döndüm ve bardağı ona uzattım

"Al"

"Neyin var senin"

"Hiçç niye ki"

"Niye mi sen okul birincisi park gunwook sınav haftasında olmamıza rağmen ders çalışmıyorsun garip?"

"Boşversene sen beni gelip geçici işte illaki çalışacağım zaten" diye hayıflandıktan sonra uzun bir sessizlik oluştu aramızda

"Biliyor musun annem üniversiteyi abimin yanında Kanada'da okumamı istiyor" öksürmeye başladı kahve boğazında kalmış olmalıydı

"Gidecek misin yani" bilmem dercesine omuz silktim

"Sen gidersen ben naparım sen benim en iyi arkadaşımsın gunwook" aman ne komik arkadaşıydım hem de en iyi olanından

"Bilmem alışırsın belki"

"Saçmala gidicek misin sahiden"

"Bilmiyorum kesin değil ama abim Kanada'yı çok övüyor hem de orada gezilecek ve öğrenilecek çok şey olduğunu söylüyor belki de gitmem en iyisidir"

"O zaman Kore'deki son 6 ayın diyebilir miyiz?" Sesi garipti ama arkadaşının gideceğini öğrendiği için üzgün olması doğaldı ona bağladım ve sorusunu başımla onayladım ve önümdeki acı kahveden bir yudum aldım











Belki biz 7 yıldır tanışmıyoruz ama tanıştığımız 7 hafta sana karşı bir şeyler hissetmem için bana yetti bu fic benden sana gelsin hemde hiç gerçek olmayacağımızı bunları hiç yaşamayacağımızı bilmeme
Rağmen

(Takmayın beni biraz depresifim de oy verswniz çok mutlu olurum⭐️)

 6 months • gyuwookWhere stories live. Discover now