ÖRGÜLER GİDİYORDU AZ KALSI

70 7 0
                                    

Karin~
Hava kararmak üzereydi ve ben boş boş sokaklarda geziyordum. Lisa lisayı çok özlüyorum keşke burda olsa ama daha iki hafta var aslında onun açısından biraz iyi oldu kavgada yaşadığı şey onu etkiledi biraz kafa dağıtması iyi olur. Yemin ederim geldiği ilk gün onu Winx sinemasına götürücem.

Ben iç sesimle boş boğaz muhabbet ederken kimi göriyim haitanileri ellerinde kahve bankta oturuyorlardı. Yalan söylemek istemiyorum ama kahve görünce benimde canım kahve çekti ve soldaki kafeye girip bir tane Ice white chocolate mocha aldım(doğru yazıp yazmadigimi bilmiyom). Kafeden çıkıp haitanileri görmezden gelmeye çalışarak önlerinden geçip gittim.

Ben tam geçtigim sırada ran ayağı kalktı ve bana doğru geldi önü de dur dugunda ona baktım ve hayırdür dercesine tek kaşımı kaldırdım

"Lan sesin yüzünden sırtım acıyo be kadın" dedi

"Ben senin sırtına binmedimki aha şu kardeşin denen gevşeginkine bindim" diye onu cevapladım. Rindou ayagı kalkıp abisinin yanına geldi.

"O dan değil hatırlarsan rindounun sırtından indikten sonra benim sırtümı tırnaklarınla çizdiğin için olabilirmi."

"Ne olcak be"dedim umursamaz tavırla ama sanki tavrıma biraz sinirlendi gibi.
Ama biraz çok değil mercimek tanesi kadar sinirlendi çünkü bunu dememle ran bir anda elimdeki kahveyi yere atıp üzeriem yürüdü. Yüzündeki ifadeden ne kadar sınırlı olduğunu anlaya biliyordum.

"Kadınlara el kaldırmam o yüzden sadece laf atarım ben"bunu demesiyle sinirle ona döndüm.

"Lafların umrumda değil sen bir kadına el kaldırmazsın ama ben bir erkeğe kaldırırım" dedim ve iki örgüsünü kavrayıp öne doğru çektin tam öne eğildiği sırada karnına dizimle bir tekme geçirdim. Acı içinde karnını tutarken rindou keyifle kahvesini yudumlayıp bizi izliyordu. Ran kafasını kaldırdığında tekrar örgülerini tuttum ve bir sağa bir sola çekiştirdim. Çekiştirirken bir kaç telin koptuğunu hissettim ama bir kaç tane o kadar fazla değil canım. Ben bunu örgülerini çekerken benim kollarımdan tutup ittirdi. Saclarındaki örgülerin çoğu çözülmüştü. Banka oturup saçlarını açtı bir yandan bana sövüyordu kopan parçaları eline gelince büyük bir şok yaşadı.

"Allah senin belanı versin gitti canım saclarım salak rindou sen mal mısın kardeşim niye gelip yardım etmedin kalleş"

"Ne alaka hem keyifliydi izlemek" ona doğru döndüm ve konuşmaya başladım.

"Dışardan keyifli görünüyorsa sende denemek istermisin"dedim ve ran'ın yanına oturdum.

"Kalsın". Rana döndüm ve saçlarını tekrardan örmeye başladığını gördüm içim biraz kötü oldu

"Özür dilerim sen bir an kahvemi fırlatınca aşırı sinirlendim bu gün keyfim çok yerinde değil pardon"

"Sorun değil aslında benim gelip sana bulasmam hataydı"

"Aslında bana bulastiysaniz her türlü yolarım"

"Desene sana bulasılmaz"dedi ve güldü. Tam o sırada telefonum çaldı arayan kişiye bakmadan açtım ve kulağımı mikey in çığlığı doldurdu.

"Mikey salak mısın"

"Abiye salak denmez"

"Sana denir"

"Uf amma boş yaptın"

"Neyse senle uğraşamam ne istiyorsun bakım"

"He eve gel dicektim sürprizimiz varee"

"İyi birazdan gelirim"

"Bayy"

"Bay" dedim ve telefonu kapattım. Şu an aşırı merak ediyordum süprizi ama eve hızlı gidersem rahat olur diye düşündüm ve banktan kalkıp ran'a döndüm.

"Ben gider"dedim

"Bay bay"dediler ikisi aynı anda bende arkamı dönerek oradan uzaklastım 15 dk sonra evin önündeydim anahtarı çıkarıp içeri girdim gördügüm kişi ile gözlerim kocaman açıldı ve hızla dolmaya basladı. Salona doğru yürüdüm ve kollarımı bedenine sardım onu çok özlemiştim uzun zamandır yoktu dediğim gibi onu Winx sinemasına götürücem yarın.

Evetttt kimin geldiği bence belli yani dimi ama belki ters köse yapabilirim

Eğer bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın☆.

537 Kelime

winx/RİNDOU HAİTANİWhere stories live. Discover now