5

746 48 34
                                    

Atakan:Aaa sizdemi burada çalışıyosunuz? Ne güzel.

Arif:Aynen, selam Tuğba.

Cenan Tuğbaya bakmıştı ve gülümsemişti. Tuğba ise hızla Cenanın koluna girmişti.

Hacı:Olum bana yine insan dışı rol yazmışsınız yeter lan.

Hilmi:Yakışıyo oğlum biz ne yapalım?

Hacı:Hıhı ne demezsin.

Safa:Evet çocuklar. (Yılmaz hocanın taklitini yapıyo)

Hilmi:Hoş geldiniz hoca- Safa?

Safa:Oğlum hep yiyosun (Gülmek)

Hilmi:Kes abicim.

Cenan:E hadi başlayalım provalara.

Arif:Aynen hadi.

---

Arif:Offf çok yoruldum.

Arif kendini skeç için hazırlanan koltuğa atmıştı. Gerçekten ilk deneyimi olduğu için yorgun düşmüştü.

Cenan:Tabrikler ilk defa yapmana rağmen güzel yaptın.

Arif:Saol, saol. Ben bir dışarı çıkayım, nefes almam lazım.

Cenan:Tamam.

Arif dışarıya çıkarken Cenan arkasından bakıyordu. Tam Arif kapıdan çıktığında Tuğbada çıkmıştı. Cenan Tuğba ve Arifin çok yakın davrandıklarını düşünüyordu. Haklıydı da ama Tuğba Arifi arkadaş olarak görüyordu. Arif ise tam tersi, Tuğbayı kendine aşık etmeye çalışıyordu.

Cenan kendiyle gitmemek için savaş versede bir bahane bulup gitmeye karar verdi. Gizlice Tuğbayı ve Arifi dinleyecekti. Eğer yakalanırsa diye bir bahane üretti.

Gittiğinde gördüğü manzara aynen şöyleydi; Tuğba duvara yaslanmış saçlarıyla oynuyor, arif ise Tuğbaya bakıyordu. Beraber gülüp flörtleşiyorlardı.

Cenan donup kalmıştı, sinirden gözleri seğiriyordu. Bu anın fotoğrafını çekti. Belkide bu fotoğraf çoğu değişikliklere sebep olacaktı.

Aklına gelen fikir ile soluklandı ve koşarak yanlarına gitti.

Canan:Hadi gelin 2.prova başlayacak.

Arif:Doğruya biz şuanki provada Tuğba ile sevgiliyiz demi?

Arif Tuğbaya bakıp tatlı tatlı güldü. Tuğbada neler döndüğünü anlayamasada o da Arife sırıttı.

Tuğba:E hadi gidelim o zaman.

Tuğba önden kimseyi beklemeden gitti. Arifte peşinden gidiyordu ki Cenan elini Arifin göğsüne koyarak durdurdu.

Canan:Sen ne ayaksın lan?

Arif:Pardon?

Cenan Arife sert bakışlarıyla bakıyordu. Kıskandığı her haliyle belli oluyordu. Ama kimi kıskandığını o dışında kimse bilmiyordu

Cenan:Hayırdır, sevgilimle yakınlaşmalar falan?

Arif:Haa o mesele, şöyle ki Cenancım sevgilini eğer senden almaya çalıştığımı düşünüyorsan yanılıyorsun, çünkü aldım zaten. Tuğbanın bana bakışlarını görmedin mi? Sana kaç kere öyle bakmıştır? Bana her seferinde öyle bakıyor.

Cenan:SENİ!

Cenan Arifin yakasına yapıştı. En azından inkar etmesini bekliyordu. Ama tam tersine Arif açık açık konuşmuş ve Cenanın sinirlerini bozmuştu.

Arif:Gerçekler acıdır kardeşim.

Arif Cenanın yakasındaki ellerini tutarak sert bir şekilde çekmişti.

Arif:Alış~

Arif sırıtarak oradan ayrılmıştı. Cenan ise sinirden ağlayacaktı resmen. Sevdiği adamın onu sevmemesi, gay olmaması ve en önemlisi sevgilisinden hoşlanıp onları ayırmaya çalışması Cenana fazla ağır gelmişti...

---

Prova başlamıştı. Arif Tuğbaya o kadar yakın davranıyordu ki resmen orada yiyecekti. Ayrıca saniye başı temas ediyordu, Tuğbada rol icabı Arife yakın davranınca Cenan  deliye dönüyordu.

Arif:Sizin gibi güzel, hamarat, mükemmel, melek gibi kalbi olan birine düşmemek imkansız hanımefendi.

Tuğba:Saolun ama hamarat olduğumu nereden biliyorsunuz ki?

Arif:Birşey itiraf edicem ama kızmak yok.

Tuğba:Dinliyorum.

Cenan pür dikkat onları izliyordu.

Arif:Benim babam sizin evde çalışan kişi.

Tuğba:Uşak mı?

Arif:Malesef.

Tuğba:Şöför?

Arif:Hayır.

Tuğba:Immm Bahçivan?

Arif:Yok...

Tuğba:E kim o zaman?

Arif:Dansöz...

Arif o kadar güzel oynuyordu ki tüm sektördekileri güldürüyordu.

Tuğba:Yaa, sorun değil hem... Bizde dansöz oğlu ve milyoner kızı oluruz, fena mı olur?

Arif:Fena olur.

Tuğba Arife cilve yapıyordu. Cenan ise tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.

---

Sonunda prova bitmişti. Prova biter bitmez Tuğba Cenanın kollarına koşmuş ve sımsıkı sarılmıştı.

Cenan:Çok güzel oynadın güzelim.

Tuğba:Saol Cenan, ama benim seninle birşey, konuşmam gerek...

Aaaa acaba ne konuşacak? Bidahaki bölüme gelip öğrenmeye ne dersin?

ı can/arcenWhere stories live. Discover now