Jungkook'un söylediğine Taehyung gülmemek için kendini zor tutarken Bayan Kim anlamadığını belli eden ifade ile jungkookun yüzüne bakıyordu.

"Jungkook buraya gelmiş, Hana da bizim odada olduğumuzu söyleyince yukarı benim odama çıkmış kapıyı açınca da hyung'u görmüş korkmuş ve bayılmış."

Jungkookun söyleyemediklerini tek nefeste söylemişti jimin. Leb demeden leblebiyi anlamıştı resmen.

Onun bu yaptığına jungkook da dahil herkes ağzı açık bi şekilde bakarken, Jimin onların bu haline gülmüştü. Bir yandan da Hanadan jungkook için su istemişti. Kısa sürede Hana suyu getirip eline verdiğinde oda jungkook'a uzatmıştı içmesi için.

"Beni gördüğünde niye bayıldı ki?"

Sebebini bilmesine rağmen sormuştu Taehyung sırıtarak. Çocuğun utanması çok hoşuna gitmişti.
Yanakları kızarmıştı ve göz teması kurmamaya çalışma çabası çok tatlı görünüyordu ona.

Jungkook, taehyungun sorduğu soruyu beklemediği için su boğazında kalmıştı. Deli gibi öksürmeye başladığında, Bayan Kim telaşla onun sırtına pat patlamıştı. Taehyung ise hâlâ bıyık altından gülüyordu.

"Sizi tanımadığım için ki hala tanımıyorum korktum, o yüzden." Diye konuştu jungkook öksürükleri kesildiği ilk anda.

Taehyung yüzünde hâlâ olan sırıtmasını sürdürürken "Tanımadığın her insanın önünde bayılır mısın?" Dedi oyununa devam ederek. Kesinlikle bundan keyif alıyordu. Kurdu içinde garip bir şekilde beyaz tenli ile konuştuğu için heyecanlıydı.

Beyaz tenli gelen soru ile ne diyeceğini bilemedi. Haklıydı her tanımadığı insanın önünde bayılmazdı. Ama onun bayılmasının sebebi başkaydı ve bunu burda nasıl söyleyebilirdi. İçinden bir siktir çekti.

Utançtan kızaran yanaklarına bu defa dudakları eklenmişti. Sebebi ise gerginlikten onları ısırmasıydı.

Daha fazla bu durumda ve bu ortamda kalmamak için aklına gelen ilk şeyi söylemişti.

"Yok, ilk defa böyle bir şey oldu."

"Ah anladım." dedi Taehyung oyuncu bir tavırla, daha sonrada devam etti.

"Ben Kim Taehyung jimin'in abisiyim. Yurt dışında yaşıyordum o yüzden denk gelmemişizdir." Taehyung elini tanışma amaçlı uzattı.

"Bende Jeon Jungkook,  jimin'in üniversiteden arkadaşıyım." Jungkook da konuşurken uzattığı elini sıkmıştı gözlerine bakan gözlere karşılık.

Taehyung'un siyahlıkları ellerini tutan yumuşak ellere saniyelik kayınca onunda otomatik olarak kaydı ve Taehyung'un büyük esmer elinin kendi beyaz ve küçük eller üstünde ne kadar uyumlu olduğunu gördü. Taehyung da onunla aynı düşünüyordu. Kim görse bunu düşünürdü.

Onlar arasındaki bu çekimi fark eden anne-oğul ses çıkarmadan onları izliyordu. Aralarında olan şeyi fark etmemek imkansızdı. Bir birlerine allatan imalı bakışlar atıyorlardı.

Jungkook, utangaç bi şekilde elini çekip bakışlarını kaçırdığında Taehyung'un yüzünde ufak bir tebessüm oluşmuştu. Jimin her ne kadar ikilinin bu tatlı halini bozmak istemese de araya girmişti.

"Jungkook gel biz yukarı çıkalım canımm."

"Olur gidelimm."

İkisininde m leri uzatarak konuşması odada bir şeyler olacağının habercisiydi. Genç çocuk merdivenlere çıktıklarında arkadaşının bacağına ufak çimdik atmış, sarı saçlının yerinden sıçramasına neden olmuştu.

Jungkook ve jimin uzun koridoru geride bırakıp odaya girdikleri gibi jungkook jimin'in sırtına atlayıp saçlarını hafif bir şekilde çekmişti.

"Niye anlatamıyorsun bana salak, ödüm koptu abini o şekilde görünce." Jungkook hem sarı saçları çekiyor hemde dişlerinin arasından konuşuyordu.

İkisi beraber yatağa düştüğünde jungkook bu sefer beyaz tombul yanakları dişleri arasına almış, jiminden acı dolu bir inleme kazanmıştı. Dişlerinin sıradaki hedefi kulağı olurken jimin telaşla konuşmuştu.

"Tamam, tamam dur anlatacağım mal!"

"Zahmet olacak."

Jiminin acı içerisinde saçlarını kurtarmaya çalışırken konuşması, jungkookun onu serbest bırakıp sırtından inmeden önce iğneleyici bi ses tonuyla karşılık vermesini sağlamıştı.

İkisde az önce kavga etmemişler gibi yatağa bağdaş kurarak oturduktan sonra jimin uzun bi konuşma için kendini hazırlamış ve başlamıştı.

"Öncelikle abim bir delta ve mimar. Mesleğini eline aldıktan sonra  bi süre Londara da yaşamak istediğini söyledi. Annemlerde önce karış çıksalar da abim ısrarcı olunca gitmesine izin verdiler."

Arkadaşının heyecanla başladığı cümlesine aynı şekilde dinleyerek karşılık veren genç çocuk. Delta'nın adının geçtiği her cümlede ilk karşılaşmalarını gözünün önünden atamıyordu.

"Abim gittikten sonra üniversite de biz tanıştık. O zaten çok sık bizi ziyarete gelmez. Neyse işte o uzun süre sonra dün geldi. Odası bir süre kullanılmadığı için tozlanmıştı. Onunda toza alerjisi olduğu için dün benim odamda kaldık beraber ve annemler bugün temizlikçi çağırdı."

Jimin uzun cümlesinden sonra kaşlarını çatıp dikkatle kendisini dinmeyen arkadaşının kaşlarına baskı kurarak düzeltmiş ve bunu yaptıktan sonra aynı anda gülmüşlerdi.

"Kendi odasına gidecek zaten. Sen geldiğinde Abim duş alıyormuş heralde ben annem ile onun odasındaydım sonra senin bağırış sesini duyunca az çok ne olduğunu tahmin ettim sonra odaya gelice de sen bayılmıştın zaten. Abim seni salona taşıdı. öyle yani."

Uzun mu uzun konuşmasını hiç bölmemişti jungkook. Jimin'in son söylediği şeyde takılı kaldı. Ne birde beni taşıdı mı? Diye geçirdi içinden.

Hem kendisini taşıması, hem de bacak arasına görmüş olması onu çok utandırmıştı.

"Ben içeri girince, seni değilde onu görünce telaşla bağırdım. Sonra abin bana döndü ve altında bir tek havlusu vardı. Belki görmüşsündür. O düştü ve ben gördüm."

"Ne!"

Utana sıkıla anlattığı olaydan sonra jimin'in ağzından çığlığa benzer bi 'ne' çıkınca daha kötü hissetmişti.

"Oha Jungkook abimin namusunu almışsın."  Diye dalga geçti jimin, karşısında utançtan yerin dibine giren çocukla.

Jungkook utangaçlığına rağmen yanındaki küçük yastığı alıp jimin'e vurunca, sarı saçlı olan çocuk hemen kaçmıştı. Bir yastık daha fırlatınca. Bu ikisi için oyun haline gelmişti.

Odada jimin jungkook ile dalga geçip kaçarken, jungkook da onu yakalamaya çalışıyordu. Koşarken nefes nefese "İnanamıyorum resmen çalmışsın." Dedi jimin. "Bittin sen. Gel buraya!" Diye ardından onun gibi koşarken konuştu jungkook. Öyle dalmışlardı ki Taehyung'un içeri girdiğini bile fark etmemişlerdi.

İkili koşmaya devam ederken  jungkook'un ayağı halıya takılınca yüz üstü düşecekken Taehyung onu belinde sıkıca kavramış ve kendine çekip bedenlerini yapıştırarak küçük olanı düşmekten son anda kurtarmıştı.

¤¤¤¤

Bolumm sonuu

Umarım beğenmişinizdir.

Bölümü gece 1 de bitirdim oy verip yorum yapın lütfen:(

Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın.

Neyse ben uyuyorum sizede iyi gecelerr

İnstagram: Onl_ytaekook


Derin kaçar ~

Full Moon Night حيث تعيش القصص. اكتشف الآن