𝟏- 𝐖𝐡𝐨 𝐚𝐫𝐞 𝐰𝐞?

Start from the beginning
                                    

"Seni hiç terliğimle dövdüm mü lan ben?" dedi hararetle elini kaldırırken. İki küçük kardeşle uğraşmak onu çoğu zaman geriyordu.

"Tamam, susuyorum."

"Aşağı kata gelin siparişi veriyorum!" diye seslendi ve aşağı kata doğru inmeye başladı.

Hongjoong ise telefonuna geri döndü ve blog sayfasına girdi.

Takipçi sayısına çok dikkat etmediğindendir ki gördüğü şeyin şaşkınlığı ve sevinciyle hemen arkadaşlarının bulunduğu kakao talk'daki gruba girdi ve tek arkadaşları olan ikiliyi aradı.

"Daha az önce konuşmadık mı? Ne oldu?" dedi Mingi.

Wooyoung'dan ses yoktu.

"BLOG HESABIM 228 BİN OLMUŞ!" Diye bağırdı sevincini daha fazla içinde tutamadan.

Etraftaki hışırtılı seslerden dolayı dışarıda olduğu anlaşılan Wooyoung bağırırcasına konuşmaya başladı.

"NE! ŞU BAYA ÜNLÜ OLDUĞUN, ADI HJDAİLY OLAN HESABINDAN MI BAHSEDİYORSUN! TEBRİK EDERİM HYUNG!!"

"Biraz daha bağır da tüm Kore öğrensin aptal çocuk. Zaten kimliğimi saklıyorum hesapta!" dedi sitem edercesine.

"Hyung daha dün 224 bin değil miydi? Bir günde nasıl 4 bin arttı?" dedi Mingi heyecanla.

"Bilmiyorum! En son ki marka iş birliğinden sonra oldu!"

"Neyin reklamıydı ben hatırlamıyorum?"

Mingi'yle aynı anda:

"Takı" dediler.

"Aa doğru, şu bileklik, yüzük falan olan de mi? Marka da baya popülerdi. Abi milletteki damarlı el takıntısını anlamıyorum ben, adamın elleri viral oldu." dedi gülerek Wooyoung.

"Lise ikiden beri bu hesapla ilgileniyor bu adam. Çok normal zaten bu kadar popüler olması."

Sowon aşağı kattan

"Hongjoong! Sunoo!" diye seslendi. Telefon hoperlörde olduğu için Mingi ve Wooyoung da bunu çoktan duymuştu.

"Ablan çağırıyor sen git hadi." dedi Mingi. Hongjoong telefonu kapatırken de
"Tekrardan tebrik ederiz~" demeyi ihmal etmediler.

Sowon tekrardan seslendi:
"Ramyeonlar geldi aşağı inin hadi!"

"Daha az önce sipariş vermemiş miydi? Ne kadardır konuşuyoruz ki?" diye mırıldandı kendi kendine Hongjoong.

Telefonun ekranını kapatıp hırkanın cebine koydu ve yatağından kalkıp odanın önüne çıktı.

Sunoo'yla aynı anda karşılıklı olan odalarından çıktıklarında Sunoo abisinin yüzüne baktı ve gülümsedi. Hongjoong ise onun gülüşünü her gördüğünde büyüleniyordu. Kardeşi geceyi aydınlatan bir gülüşe sahipti.

"Jungwon nasılmış?"

"Aynı, aynı olayları çevirip çevirip konuşuyoruz işte. Hayır her seferinde aynı heyecanla konuşmak da ayrı garip. Ama yeni dedikodu var tabii. Okula yeni bir çocuk geldi. İnanılmaz iyi dans ediyormuş. Japonmuş hatta. Dili iyi bilmediği için Jungwon'la bana yardımcı olmamızı söylediler." dedi heyecanla.

"Lise çok eğlenceli bir yer değil mi?"

"Öyle hyung. Sunghoon ve Heeseung hyung bizi çok eğlendiriyor. Bu arada, duydum da. Sayfan için tebrik ederim. Sana nasıl bir hediye alabilirim?"

"Sen her zaman böyle güzel güzel gülümse Sunoo, o bana yeter." diyerek saçlarını karıştırdı küçük olanın.

Birlikte aşağı indiler ve hazır Ramyeonların başına oturdular.

Allergy | SeongjoongWhere stories live. Discover now