🌻Tearüf🌻

225 26 308
                                    

🌻Tearüf: Tanışmak. Birbirini tanımak. Birbirine tanış çıkmak.

Selamunaleyküm ben Zeynep. Namı diğer ayçiçeği 🌻 :))

Bizim hikayemiz nasıl başladı? Hazırsanız anlatmaya başlıyorum.

Annemin arkadaşı olan bir teyze, kızıyla birlikte bize misafirliğe geleceklerdi. Evimizi dip köşe temizledik. Tatlılar, börekler, çörekler, pastalar ve bir çok yemek hazırladık. Gelen misafirlerimiz iki kişiydi. Ailecek davet etmiştik. Verda teyze, eşinin işini bırakıp gelemeyeceğini söylemişti. Öyle olunca oğullarını da yanında getirmek istememişti. Anlayacağınız üzere Verda teyze ve kızı Mahra ikisi beraber geleceklerdi. Evde rahat etmek istediğimiz için erkekleri amcamgile göndermeye karat verdik. Bence çok mantıklı bir karar jdhdb.

Neyse lafı biraz uzattım. Her şey hazır. Annemle babam onları almaya otobüs garına gittiler, birazdan gelirler. Birisi kapıya vuruyordu. Kapıyı açtım. Gelmişlerdi. "Hoş geldiniz." "Hoş bulduk." deyip boynuma atladı koca kadın. Ben kala kaldım. Böyle bir karşılaşma beklemiyordum. Şaşkınlığımı üzerimden çabuk attım. Mahra'ya da sarıldım. Hatta hızımı alamayıp annemle de sarıldım. İçeri buyur edip dış kapıyı kapattım. "Terlik ister misiniz?" Annem sanki bunu bekliyormuş gibi konuştu: "Kızım misafire 'istiyor musun?' denmez. Verda ve Mahra'ya terlik getir. Hadi güzel kızım." cümlesini bitirince göz kırpmıştı. Bu kadın gönül almayı biliyor aa dostlar a dostlar. Arada lafını söyledi rahatladı. Anadır işte ne yapalım diye içimden geçirmek mecburiyetinde kaldım. Dışından söyleyip rezil olmaya niyetim yok. Terlikleri vermiştim. Annem: "Yoldan geldiniz acıkmışsınızdır hadi mutfağa geçelim." Annemin sözünü dinlemiş, mutfağa geçmiştik 4 kadın.

Bardaktaki çaylar hep tazeydi. Ben daha birinci bardağı ağzıma sürmeden annem ve Verda teyze ilk bardağını bitirmişti. Ben ilk bardağımı yeni yeni içmeye başladığımda Mahra'nın bardağı bitmişti. Kendi doldurabileceğini benim zahmet etmeyip yemeğimi yemem gerektiğini söyledi. Ama izin vermedim. Misafir ağırlamanın bir kuralı, bir nizamı vardı. Kuralları çiğnememek lazım. Neyse burası şaka. Bu dediğime ben bile inanmadım. Kurallar çiğnenmek için vardır. Yani bir kısmı ;) Ben ilk bardağımı bitirdiğimde masadakiler 3. bardağına başlayacaklardı, bütün bardakları doldurdum yeniden. Bu döngü böyle sürüp gitmiş, karnımızı bir güzel doyurmuştuk. Namazlarımızı kılmıştık. Çayımız bittiği için yenisini demleyip çaydan daha koyu bir sohbete tutulmuştuk.

***

Verda:"Oğluma alsam ya seni."

Zeynep:"Efendim?"

Verda: "Oğluma alayım seni diyorum."

Gülmüştüm. Şakasına "Al" deyip kabul etmiştim. Ama nerden bilebilirdim, onun ciddi olduğunu...

***

Verda teyze benim şaka sandığımı anlamış olacak ki

Verda: "Ben ciddiyim. Bence gelin kaynana çok iyi anlaşacağız. Bu devirde damat değil kaynana seçmek lazım. Tanıştırayım sizi konuşun bence birbirinizi seveceksiniz."

Zeynep: "Ben okuyorum. Evlenmeyi düşünmüyorum. Teşekkür ederim Verda teyze. Sanırım oğlun başkasının nasibiymiş. Umarım oğluna göre gelin bulursun. Ama o ben değilim." konuştuktan sonra gülümsedim. Bir daha da şaka olarak bile konusu açılmadı.

***

Dediğim lafı yutmuştum. Mahra beni ve süt kardeşim Ada'yı bir gruba eklemek istediğini söylemişti. Grupta bizim kızlar var yabancı kimse yok demişti. Ada da, ben de kabul etmiştik. Gruba eklediği zaman bir de baktım ki herkes tanıdık. Şaşırmış baya da gülmüştüm.

Zeynep: "Ben bu kızları tanıyorum."

Kızlar kendilerini tanıtmışlardı.

"En büyükleri Zelal'di. Demir'i seviyormuş.
Sonra Rümeysa vardı. Mirza ile birbirlerini seviyorlarmış."

Herkesle tanışmış, çok da sevmiştim. Kızlarla samimiyetimiz ilerlemişti.

***

Verda teyzeyi severdim. Telefonda konuşarak sohbetimizi ilerletmiştik. Bir gün yine evlilik konusu açıldı. Ben bu sefer olabilir dedim. Sadece oğluyla görüşmeyi, konuşmayı kabul etmiştim. Ama bir plan yapmamıştık.

Konuştuktan sonraki günün akşamında telefonuma Verda teyzeden bir bildirim geldi.

Verda: "Selamunaleyküm ben Salih. Annem benimle konuşmak istediğini söyledi."

Gördüğüm mesaj ile dondum kaldım. Kafamdan aşağıya kaynar su dökülmüş gibi oldu. Ben öyle demedim kiii. Aşırı utandım. Rezil oldum bennn. Ya Verda beni ikna eden sensin. Neden oğluna öyle diyorsun... Şoku atlatamadım ama cevap vermem lazımdı.
Zeynep: "Vealeykümselam. Ben öyle bir şey demedim. Anneniz yanlış anlamış. İyi günler."

Mesajı atıp kaçtım... Gerçekten kaçtım.

***

Bir gün Ada bana mesaj attı. Ada ile süt kardeştik ama aynı yerde yaşamıyorduk.

Ada: "Abla ben aşık oldum."

Zeynep: "Nee"
"Kime aşık oldun?"

Ada: "Asaf'a... Ali Asaf'a abla."

Zeynep: "O kim ada? Nerden çıktı bu aşk meselesi? Sen nasıl aşık oldun?Sırası mı şimdi."

Ada: "Aşkın sırası olmuyormuş abla."
"Hani bizim bir grubumuz var ya."

Zeynep: "Evet?"
"Yoksa bu Asaf, Verda'nın süt oğlu olan Ali Asaf mı?"

Ada: "Imm... Şey... Evet o 🙈"

Canım kaynanam gelinini bulmuştu... Bu konuda üstüne insan tanımam. Marifetlidir. Gelin avcısı diyebiliriz. Ama bunu o duymasın. Gelinlerine kıyamaz ama bunu duyarsa kıyma niyetine bana kıyabilir. Dikkat etmek lazım 🙈.

Biz önce süt kardeş daha sonrasında iki elti olmuştuk... İnsanın bu dünyada bir kız kardeşi olmalı. Onu yürekten seven. Canım kardeşim aşık olmuştu... O gece baya dertleşmiş sabaha kadar uyumamıştık. Sabah namazlarımızı kılıp derin bir uykuya dalmıştık.

🌻🌻🌻
Bölüm sonu

🌻🌻🌻Bölüm sonu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Nasıldı?

Verda?

Mahra?

Zeynep?

Salih?

Ada?

Ali Asaf?

Allah'a emanet olun 🌻

Gül Aşireti Where stories live. Discover now