Bölüm Yirmi Dokuz | Altın Kafesteki Kargalar

Start from the beginning
                                    

Kadın şaşkınca tebessüm etmişti. Çok paran olup ne yapacaksın?

Bize bir ev alırım. Kendi evimiz olur. Hatta kocaman bir odam olur, tıpkı Ahsen'in odası gibi.

Kadın oğlunun yüzüne uzun uzun bakarken buruk bir tebessümle karşılık verdi. ''Biliyorum biliyorum. Çok çalışıyorsun ve ben seninle gurur duyuyorum.''

Bir kez daha yanına gitti ve ona kocaman sarılmak istedi. Çocuk sıkkın bir tavırla annesinin karıştırdığı saçlarını düzeltirken ''Anne, yapma ya.''

Kadın hala ona sarılırken geri çekilip yüzüne baktı. ''Sen artık utanıyor musun bakayım?''

''Utanmıyorum da...''

''Utanmıyorsun da ne? He, söyle bakayım.''

Çocuğun karnını gıdıklamaya başladığında kendini tutamayıp gülmeye başladı. Bir yandan annesini durdurmak için çabalarken bir yandan gülüşleri arasından konuşmaya çalışıyordu. ''Anne! Tamam!''

''Söyle söyle, neyden utanıyorsun? Gıdıklamamdan mı öpmemden mi?''

Oğlan tam ağzını açmıştı ki yukarıdan yükselen seslerle anne oğul aynı anda durdu. Asiye Hanım'ın bağırışı onlara kadar ulaşmayı başarmıştı. Neriman, bağırışının hedefinin kızı olduğunu anlaması uzun sürmedi.

''Sen beni delirtmek mi istiyorsun? Bu halin ne ya? Sokak çocuğu musun sen? Akşama bir sürü misafir var, ben de gittim sana neler aldım.''

Kısacık bir an sessizlik yaşandıktan hemen sonra kadının sesi yeniden yükseldi. ''Nasıl bu kadar beceriksiz olabiliyorsun? Önünü de mi görmüyorsun yürürken? Ağzın açık, havaya bakma da önüne bak! Git banyoya gir! Nasıl yapıyorsan da yap!''

''Ahsen'e mi kızıyor?''

Sarp'ın sesiyle Neriman, oğluna döndü ve onu usulca bıraktı. ''Evet. Onların arasında bir şey, karışmayalım. Anneler bazen kızar.''

''Ama sen hiç kızmıyorsun.''

Neriman gülümsedi. ''Ben de bazen kızıyorum tabii.''

''Ama bana hiç bağırmıyorsun. Asiye Hanım, Ahsen'e sürekli bağırıp ağlatıyor.''

Oğlunun yüzüne bakarken kafasında kurduğu hesabın oldukça farkındaydı. Kafasını hafifçe yana eğdi ve iki yana salladı. ''İnsanlar bir mi hiç, Sarp? Öyle söyleme, bir daha duymayayım. Herkes çocuğu iyi olsun ister.''

Çocuk utançla kafasını önüne eğdiğinde annesinin onun için koyduğu bir bardak sütü önüne çekti. Kadın, çocuğun söylediklerine şimdiden pişman olduğunu gördüğü an ona yaklaştı ve saçlarını sevdi. ''Bir dahakine dikkatli olursun, tamam mı? Kimse hakkında konuşmaya hakkımız yok.''

Çocuk kafasını aşağı yukarı salladı. ''Konuşmam, söz.''

Hızlı ayak sesleri mutfağa birinin geldiğini işaret ediyordu, Neriman tezgâhın üzerindeki kap kaçağı toplamaya koyulmuş, Sarp süt içmek üzereyken mutfaktan içeriye giren kızla ikisi de ayak seslerinin sahibine döndü. Uzun sarı saçları birbirine girmiş kız, göz yaşları içindeydi ama yüzünün çoktan kurulamıştı.

''Ahsen, ne oldu kuzum?''

Ahsen bir Sarp'a bir annesine baktı. ''Şey-''

Burnunu çekti ve devam etti. ''Eteği... Eteğin fermuarın sıkıştı ama açamıyorum. Banyoda bana yardım eder misiniz?''

Oldukça basit bir beceriyi eli ayağına dolandığı için yapamamanın verdiği utanç ile yüzü kıpkırmızıydı.

''Aa tabii ki. Dur seninle geleyim.''

Fırtınalı Gecede (Tamamlandı) Where stories live. Discover now