look your dms 》b.simpson

0.1

Ehem, yine bir Brad fici *kimse şaşırmadı* Biraz daha buralardayım ve canım sıkıldı. Bende Elif için yazdığım hikayeyi paylaşayım dedim. Eliif seni seviyorum <3

Bu arada Elif, Brad hala benim djjdkd

Herkese hayırlı Ramazanlar ve iyi okumalar ;)

.....

Elindeki kutudan, meyve suyunu yavaşça bilgisayarın yanında bulunan bardağına boşalttı. Uykusuzluğunun üstüne sakarlığı da eklenildiğinde, etrafın şeftaliyle yıkanması büyük bir ihtimal olurdu, yavaş yapmasının nedeni de buydu zaten.

İnce ve kısa olan parmaklarıyla, kalın bardağı kavradı, sonra da onu dudaklarına götürdü. Aldığı küçük yudum boğazından aşağıya kayarken, bardağı yerine bıraktı ve telefonunu daha göz önüne koydu.

Şimdi yaptığıysa, sadece beklemekti. Dün geceki gibi, ya da daha önceki, ondanda öncesi... Beklediği şey ise; neredeyse bir haftadan beri tweet atmayan 'şanslı domuzunun' bildiriminin gelmesiydi.

Saat gece 3'ü bulurken genç kız, göz kapaklarına karşı direnmeye devam ediyordu. Yazları daha da geç yatardı; ama okulun kapanmasına daha çok olması erken kalkmasını gerektiren bir nedendi. Üstelik, birkaç gündür de bu saatlerde yatması bünyesine ters geliyor ve etrafta zombi gibi dolaşmasına da sebep oluyordu.

Bir anda, telefonun alt kısmında beliren mavi şeriti ve üstündeki yazıyı görünce, taslaklarında bulunanların hepsini çoklu tweetledi.

Bunu yaparken, pekte umutlu sayılmazdı. Daha önce de bir çok kez göndermiş ve hiçbir şey elde edememişti.

Ama yine de yapıyordu işte, illaki bir gün görecekti. Bugün olmazsa yarın, ya da daha sonra.

Tam on bin tane tweet aynı anda, kıvırcığına ulaşınca, alt kısımda o şerit yeniden gözüktü.

" Bradley Will Simpson adlı kişiden yeni bir tweet. "

Bir saniye bile beklemeden, tweeti açtı ve gördüğü şey yüzünden bir süre beklemek zorunda kaldı. Bu, bu kişi kendisiydi. Brad'in mention attığı tweet onun az önce yolladıklarından biriydi!

Titreyen elleri yüzünden klavyede yazı bile yazamazken, kalp atışlarının yanında bu bir hiçti. Tanrım, diye geçirdi içinden. Biraz daha devam ederse, sanırım kalbim göğsümü delecek!

Elini klavyeyle tekrar buluşturdu; ama ortaya çıkan şey yine bir hiçten farksızdı. Olmuyordu işte, yazamıyordu, sanki parmakları... durmuştu. İşlemini tamamen yitirmişti.

Yazdığı random gülüşe benzeyen tweeti gönderdikten sonra, ellerinin titremesi geçene ve daha mantıklı bir şey yazabilecek hâle gelene kadar, Brad'in kendisine attığı tweeti yeniden okudu.

Yeniden, yeniden ve yeniden.

" @TheVampsBrad: @followmebrxd Tanrım... Sanırım az önce telefonumu çökerttin! "

Pekala... Attığı mention hep hayal ettiklerinden biri değildi. Ah, sanırım 'Takip et beni' den daha fazlasını yazmalıydım, diye düşündü genç kız.

Bu yine de, yüzünde dakikalardır varlığını sürdüren gülümsemesini söndürmüyordu.

Haydi ama, Bradley Simpson az önce kendisine tweet atmıştı! Nasıl gülümsemeden durabilirdi ki?!

Genç kızın kalbi aynı ritimde atmayı sürdürürken, beklediği bir bildirim daha vardı. Takip. Bradley Simpson'ın, onu takip etmesinin bildirimini bekliyordu. Onlar hep böyle yaparlardı, fark ettiği hayranlarının takip butonuna basmayı ihmal etmezlerdi.

Ama, hiçbiri için 'Dmlerine bak' gibisinden bir tweet asla atmamışlardı.

.....

yeaap, umarım hoşunuza gitmiştir, vote ve yorum bırakın, lütfen. ilginize ve desteklerinize ihtiyacım var, ve biraz da suya djdjdkkd