"Annemi kaybettim trafik kazasında daha çocuktum sonra ergenlik çağlarında babam birine aşık olup evlendi 18 yaşında da daha fazla duramayıp evden ayrıldım babamda pek karışmadı öyle sürdü gitti"

"Anladım Allah rahmet eylesin çok üzücü."

"Sağol"

"Neysee bu konuyu kapatıyoruum"

"Hmm başka peki sevgilin?"

"Yok  aşka ayıracak zamanım yok"

"Niyeki"

"Bilmem pek inanmıyorum"

"Hmm"

"O zamaan bana biraz çocukluğundan bahsetsene ben çok severim nasıl bir çocuktum yaramaz mı yoksa çok mu uslu??"

"Aa bak ben çok uslu bir çocuktum.
Hep kendi kendimeydim.
Daha çok zamanımı evimizin bahçesinde geçirdim zaten.
Annem asla dışarı çıkmama izin vermezdi.
Annemi kaybetikten sonra da istesem de dışarı çıkamadım.
Evde sessiz sakince büyüdüm ben."

"Yaaa çok tatlı nasıl da usluymuşsun ben canavardım"diyerek dudak büzdüm.

"Sonra bak kendi kendime konuşurdum çok fazla sırf bu yüzden psikolojik olarak sorunlar yaşadığını düşünüp
Psioklaga 6 yaşından 9 yaşına kadar gitmiştim.
Zaten annemden sonra konusmaya başlamışım"

O konuşuyordu ben bende dinliyordum onu.
Çok üzücü bir çocukluk geçirmiş her anısı buruk.
Annesinin ölümü bütün çocukluk anılarını ele geçirmiş
Şimdi buna gülümseyen adam kim bilir çocuktan kaç göz yaşı döktü.

Ona buruk gülümseme ile yanıt verdim.

"Çocukken kabağı sevmezdim dimii??"

"Severdim"

"Neee sen çocuk olamazsın yaa
Bı çocuk kabak sevmez mantar sevmez ciğer sevmez maydanoz sevmez kimi zaman et sevdiğini söyler kimi zaman midesi bulanmış rolü yapaar"

"Gerçekten saydığın herşeyi seviyordum çocukken halada öyle"

"Bilmiyorum yaa benmi yanlış biliyorum"

"Belkide"

"Yok yok"

"Ee birazda sen anlat senin çocukluğun"

"Benim çocukluğum"diyerek bağlanmış ayaklarımı çözdüm biraz koltuğun ucuna oturdum.

"Ben çok yaramazdım.

Zaten bı kardeşim vardı oda sana benzerdi hep yanlızdı hep dışlanırdı.
Asla konuşmazdı kimse onu anlamazdı
Nede onunla oyun oynamak isterlerdi.

Ben 6 7 yaşımda kimseyle konuşmadım ama yine çok yaramazdım ama 8,9 yaşlarında canavarlaştım.
Kardeşimi hep korudum ona göz kulak oldum.
Çok kişiyle kavga eder dururdum.
Birileriyle hep kargaşa yaşar zarar verirdim.
Minevi zorba olmuştum ama öyle durduk yere değildi.

Ve hiç unutmam çocukken okulu hiç sevmezdim hep okuldan kaçard haftanın iki günü okuldu bazen hiç gitmezdim.
Kaçar parka giderdim kışın bile giderdik yağmurda çamurda hiç fark etmezdi.
Kardeşimi de hep bana benzetim.
Onunla birlikte okul zamanına kadar parkta kalırdık.
Sonrada çantalarımizı alıp okuldan gelmiş gibi davranırdık dedemize.

Mafya Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz