Misafirler gidince hızla çamaşır odasına gittim. Nevresimleri makineden çıkartıp çamaşır kurutma makinesine attım ve çalıştırdım. Biraz daha oturdum ve Yıldız'ı arayıp konuştum. Yemekten sonra buraya geleceklermiş. Hemen ayağa kalktım ve bir şeyler hazırlamaya başladım. Önce ıslak kek yapmaya başladım. İlk olarak yumurta ve şekeri iyice çırptım. Daha sonra süt, sıvı yağ ve kakao ekleyerek tekrar çırptım.
Kekimizi ıslatmak için bu karışımdan bir su bardağı ayırdım. Kalan karışıma kabartma tozu, vanilya ve elenmiş un karıştırarak kek hamuru oluşturdum. Yağlanmış tepsiye ya da borcama dökülerek 170 derecede fırına sürdüm. Uaklaşık 35 dakika kontrollü bir şekilde pişirdim. Keki beklerken üzeri için ayırdığım karışımı uygun bir tavaya alarak üzerine süt ilave ettim ve ocakta 5 dakika kaynattım. Fırından çıkan kekin ilk sıcaklığı çıktıktan 10 dk sonra dilimledim. Üzerine yavaş yavaş ılıyan sosu her yerine gelecek şekilde döktüm. Üzerine iri parçalara kırdığım antep fıstığı serptim. Onu kenara koyup bu defa gelin tatlısı yapmaya başladım. Öncelikle kekimi hazırladım. Bunun için öncelikle yumurta ve şekeri uygun bir kapta beyazlaşıp köpük köpük oluncaya kadar çırptım. Ardından üzerine un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyerek çırpmaya devam ettim. Borcamı aldım ve sıvı yağ ile yağlayıp hazırladığım kek harcını borcama boşaltalım ve eşit olacak şekilde spatula yardımıyla dağıttım. Kekimi önceden ısıttığım 180 derece alt üst fansız ayardaki fırında 15 dakika pişirdim. Sürenin sonunda kekimi fırından aldım ve soğuması için beklettim. Bu sırada muhallebisi için süt, toz şeker, un, nişasta ve vanilyayı tencereye alıp karıştırarak pişirmeye başladım. Kıvamı koyulaşıp göz göz olduğunda muhallebi hazır olmuştu. Soğuması için muhallebiyi bir kaba aktardım. Muhallebi ılıdıktan sonra içerisine krem şanti ilave edip pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar çırpalım. Keki ıslatmak için uygun bir kapta soğuk süt ve şekeri karıştırdım.
Ardından soğuyan kekin üzerine kürdanla birkaç delik açıp hazırladığım şekerli karışımı kekin üzerine gezdirdim. Kek sütü çektikten sonra muhallebiyi kekin üzerine boşalttım ve her yeri eşit olacak şekilde spatula yardımı ile dağıttım. Son olarak hindistancevizi ile pastanın üzerini kaplayıp 2-3 saat kadar buzdolabında dinlenmeye bıraktım. Yeterince dinlendirdikten sonra gelin pastasını dilediğim gibi süsleyerek servis için hazırladım. Üzerine Antep fıstığı serpip kestiğim çilekleri koydum. Kurabiye ve börek yapınca her şey bitmişti. Son kez çamaşır odasına gidip çamaşır kurutma makinesinden nevresimleri dürdüm ve buradaki dolaba koydum. Ardından kolumdaki saate baktım. Tahir birazdan gelirdi. Hemen mutfağa gittim ve dolaptaki yemekleri çıkardım. Biraz sonra kapı çaldı. Gidip kapıya baktım. Gelen Tahir'di. Hemen içeri aldım.
Tahir: Bugün ne oldu tahmin et bakalım?
Nefes: Hımm günün iyi geçti.
Tahir: O kesin ama maalesef değil. Bugün toplantı vardı. Biz seninle birlikte şehir dışına gitmek zorundayız.
Nefes: Ben gelmesem olmaz mı?
Tahir: Olmaz. Çünkü ben karımı özlerim.
Nefes: Hmm. Bakarız o zaman. Neyse seninle bir şey konuşmam gerek. Yemekten sonra abimler gelecek şimdi konuşalım mı?
Tahir: Ben üzerimi değiştirip geleyim konuşuruz.
Nefes: Tamam. Salondayım ben.
Tahir: Geliyorum hemen.
Dedi ve yukarı gitti. Bende kapıyı kapatıp salona geçtim. Biraz sonra Tahir geldi ve yanıma oturdu.
Tahir: Dinliyorum.
Dedi ve ben bugün olanları anlattım. Biraz şaşırmıştı.
Nefes: Eee ne diyorsun?
Tahir: Aslında iyi hem kocasınada iş veririz.
Nefes: Sana sormadan hareket etmek istemiyorum.
Tahir: Yarın gelsinler konuşalım. Hem fiyatı belirleriz.
Nefes: Tamam o zaman. Ben birazdan annemi ararım. Bu arada sormadım ama aç mısın?
Tahir: Şu anlık aç değilim. Birazdan yeriz.
Nefes: Tamam.
