"Evet,Hastalandım sanırım" Dudaklarını birbirine bastırıp anlarcasına mırıldandı.

"Başka bir şey olmadığına emin misin hayatım?"

"Eminim" diye yanıtladım ve musluğu açıp yüzümüzü soğuk suyla iyice yıkadım gözlerimi açtığımda Ben yüzümü kurulamam için ardımdan havluyu uzattı.

"Teşekkür ederim"

"Sevgilim için her şeyi yaparım..." diyip arkamdan sarıldı,Havluyu bir kenara bırakıp aynadaki yansımamıza uzun uzun baktım.

Elleri karnımı okşuyordu çenesi başıma yaslamıştı.

"Kendine dikkat et,Sevgilim..."

"Ederim" Soğuk ses tonum bile onu benden uzaklaştırmıyordu,Beni kendine doğru çevirip gülümsedi.

"Kahvaltı mı yapalım yoksa uyumaya devam mı etmek istersin?" Şu anda ne yapacağımı bilmiyordum dudaklarımı büzüp ona baktım.

"Bilemiyorum...sen seç" Dudaklarının kenarı kıvrıldı ve derin bir nefes verip,Kolunu omzuma koydu.

"Güzel kız arkadaşımla kahvaltı keyfi yapmalıyım,Hadi gidelim" diye mırıldanıp keyifli bir şekilde güldü.

Tanrım nasıl bu kadar mutlu ve iyi olabiliyordu? Aylar önce bana kan kusturan o değilmiş gibi davranıyordu.

Yavaş adımlarla mutfağa girdik ve oturmam için bir masa çekti,Oturduktan sonra kaşlarını kaldırıp işaret parmağını bana doğru uzattı.

"Kalkma,Dinlen sen ne de olsa hastasın" diyip bir ıslık eşiğinde keyiflice buzdolabına yöneldi,Domates ve salatalık çıkarıp doğramaya başladı.

"Neden bu kadar iyi davranıyorsun?" Islığı sustu ve yavaşca elindeki bıçakla bana döndü.

"Sana iyi davransam bile memnuniyetsizsin,Sende hiç minnet duygusu yok mu?" Ellerimle şakaklarımı ovuşturup sessizce gülüp ayağa kalktım.

"Tüm sevdiklerimi öldürüp beni bu eve tıktın,Sana nasıl minettar olabilirim?" Bıçağı bana doğru sallayıp yüzünü sinirle buruşturdu.

"Eğer uslu bir kız olup beni kurcalamasaydın yemin ederim bende seni kurcalamazdım" Ayağa kalkıp tam önünde durdum aramızdaki bıçağı hiç umursamıyordum bile.

"Sen,Seni her kurcalayanla bu kadar yakın mısın?" Sırıttı ve bir adım daha yaklaştı.

"Senin aptallığın ve kolay yönetilir yapın beni buna itti,Hiç bir erkek kolay yönetilen bir kadını geri çevirmez" Diyip kaşlarını çattı.

"Bana karşı çıkmak için yanlış zamanlama tamam mı? Lanet olsun tüm sevdiklerin öldü zaten bırakta şimdi kahvaltımızı yapalım" diyip omuz silkti ve işine geri döndü.

Sözleriyle sendeleyerek kalktığım sandalyeye geri oturdum ve ellerimi saçlarımda gezdirmeye başladım,Bacaklarım titriyordu.

"Ben çok salağım" diye mırıldanıp duruyordum,Kendi hayatımı mahvetmiştim merakım dört kişinin hayatına mâl olmuştu.

"Şimdi ne olacak" dedim ve merakla ona baktım,İşine devam ederken cevapladı.

"Uslu bir şekilde durup ölene kadar benimle durucaksın işte,olacağı bu...Belki bir kedi ya da köpek sahipleniriz sen seçersin"

Sinirle gülmeye başladım ve oturduğum sandalyeye daha da yaslandım.

"Peki ben ölürsem ne olucak Ben Drowned,O zaman ne yapacaksın" Duraksadı ve omzunun üstünden sert bir bakış attı.

"Buna izin vermem,Sende bunu çok iyi biliyorsun" diyip kaldığı yerden devam etti,Ayağa kalkıp tam yanında durdum.

"Kimin umrunda? Ne yapacaksın ben ölmeye karar verdiğimde azraille mi savaşacaksın?"

"Gerekirse evet" diyip iç çekti ve gözlerini bana çevirdi.

"Şöyle saçma şeyler düşünmeyi kes" Bıçağı bir tarafa bıraktı ve kestiği domates salatalıkları tabaklara doldurup bir kaç tanesini ağzıma tıkıştırdı.

"Biraz olsun da sus,Benimle kavga edeceksen lütfen sus" diye mırıldanıp elleriyle yanaklarımı sıktı.

Çocuk severmiş gibi haraketleriyle donup kalırken o omlet yapmak için malzemeleri çıkarmıştı bile.

Aniden çalan kapı sesiyle buzlarım çözülmüştü,Ben hızlı adımlarla kapıya doğru ilerledi ve bende onun ardından ilerledim.

Normalde kapıya pek yaklaşmazdım çünkü Ben buna inanılmaz öfkelenirdi,Onu o halde görmek istemezdiniz.

Uzaktan onu izliyordum,Orada olduğumu bildiğinden emindim kapıyı açtı ve kapıyı açar açmaz bir kızın üstüne sıçraması bir oldu.

"Benny,Merhaba seni çok özledim haha" Kızın neşe dolu ses tonu sinirimi bozarken ardından yarık ağızlı bir tipin ortaya çıkması bir oldu.

"Jeff The Killer..." diye mırıldandım,Kız Ben'den zar zor ayrılınca el sıkışıp selamlaştılar,Ben onları içeri aldı.

"Bu ne kadar da güzel bir süpriz...Hiçte haber vermedin Jeff" Ben'in iğneleyici ses tonuna karşılık kız otuz iki diş gülümseyerek ona bakıyordu.

"Ally,İki aydır bana bunun için yalvarıyordu,Dayanamadım dostum affet" Kızla,Jeff içeri doğru ilerlerken Ben ile yalnız kalmıştık.

"Sorun çıkartma yeter,Tamam mı s/a?" Kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Ne demek istiyorsun,Sorun çıkarttığımı mı söylüyorsun ha?" Elleriyle yüzünü kapatıp gülüşünü kontrol altına almaya çalıştı ve sonunda durduğunda derince bana baktı.

"Hadi misafirlerimizi bekletmeyelim" Belimden tutup beni ileriye doğru yönlendirmesiyle salona doğru ilerlemeye başladık,Bunlar nereden çıkmıştı bilmiyordum ama kızın,Ben'e olan yılışıklığını sevmemiştim.


HELLO,HELLO,HELLOOOOO BU SEFER FAZLA BEKLETMEDIM YAAA ŞKMQBJSWBSKQBM UMARIM SINAVLARINIZ İYİ GEÇİYORDUR YA DA GEÇER SIZLERI COK SEVIYORUM OPUYORUM 💋💋💋


Siber | Ben DrownedWhere stories live. Discover now