1.9-Sevgi Ve Gözyaşı-

En başından başla
                                    

Sabah saatlerine doğru, güneşin doğmasına yakın uyku bastırınca odamdan gitti. Günlerdir uyumaktan sıkılmış ben soyunma odasına girdim.

Pembe çiçekli, beyaz bir elbise giydim. Bel kısmı hafif sıkıydı. Dizlerimin altında biten bu elbise küçük kızların üstündeki elbiseler gibi hoş duruyordu. Saçlarıma beyaz kurdele takıp beyaz babetlerimi giydim.

Odamdan çıkınca kapıdaki muhafızları gördüm. Biri sağ, biri sol tarafa kafasını yaslamış uyuyorlardı. Ellerimi ağzıma götürüp kıkırdadım. İşlerini çok iyi yapıyorlardı. Ancak onlarında canı vardı. Biraz uyumalarından zarar gelmezdi.

Sarayın dış kapısına gelince askerler beni durdurdu.

"Buyrun efendim?"

"Biraz dışarı çıkmak istiyorum. " dedim. Asker yanındakine baktı. Yanındaki ise başını salladı. "Gidebilirsiniz efendim. " İkisi de eğilip selam verince gülümseyerek dışarı çıktım.

Dışarı çıktığımda ise beklemediğim manzara vardı.

Neredeyse yüz çocuk ikili sıraya girmiş öndeki adamı takip ederek koşuyorlardı. Hafif tempoda gidiyorlardı.

Çoğu çocuk yorgundu. Bazıları ise fazla enerjikti ve gülüyorlardı.

Yaşları yedi ile dokuz arasında olmalıydı.

Kollarımı göğsümde birleştirip gülümseyerek çocuklara baktım.

Çocukları izlemek güzel bir manzaraya bakmak gibiydi.

"Veronica!" diyerek yanıma gelen Justin'i görünce bütün neşem gitti. Elindeki beyaz hırka ile yanıma geliyordu.

"Sabah sabah neden dışarı çıktın? Üstelik biraz daha dinlenmen gerekiyor. Ve neden üzerine hırka almadın?"

"Canım sıkıldı ve dışarı çıktım. " diye mırıldandım. Birşey demeden hırkayı sırtıma koydu. "Teşekkür ederim."

O da benim gibi kollarını göğsünde birleştirip çocuklara bakmaya başladı. "Neden sabah sabah çocuklar spor yapıyor?"

"Spor yapmıyorlar. " Çocukları tek tek incelemeye başladı. "Eğitim alıyorlar."

"Nasıl yani?"

"Her çocuk beş yaşına gelince yeteneklerine göre ayrılıyorlar. Buradaki çocuklar gelecekteki askerler. Bazı çocuklar ajan olarak eğitiliyor bazıları ise ülkeye doktor,mühendis gibi meslekleri yapmaları için eğitiliyor. " Çocukların hepsi erkekti. Peki kızlar neden yoktu?

"Kızlar ne gibi işler yapıyorlar?" diye sordum. Çocuklara bakmaya devam ederken konuştu. "Onlar ise kocalarına ve çocuklarına hizmet etmek için yetiştiriliyorlar. "

Bu ülkeyi bu yüzden sevmiyordum. Herkese göre kadın demek evinde oturup kocasına ve çocuklarına yemek yapan, evi temizleyen, bir mesleği olmayan ve erkekten güçlü olmayan anlamına geliyordu. Bu konuyu Justin ile tartışsam bile bir etki yaratmazdı. Kadınlar yine değersiz olurdu.

"Peki çocuklar ya asker olmak istemezse?" diye sordum. Çocukları zorlayacak değildiler değil mi?

"Öyle bir şansları yok. " Kaşlarımı çattım. "İdam edilirler Veronica. Ülkesine sadık kalıp savaşmayan kişi, ölmeyi en çok hak eden kişidir. "

Kanım donmuştu. Çocukları zorluyorlardı. Bu ülkeden gittikçe nefret ediyordum. Herşey zorla yapılıyordu. Zorla asker olan biri nasıl ülkesine sadık olup savaşabilirdi ki?

"Biraz yürüyüş yapmaya ne dersin?" diye sordu. Başımı salladım. "Olur."

İkimizde birbirimize uyarak yürümeye başladık. Aklıma bana sevdiğini söylediği zaman gelince yutkundum. Başıma ağrı girerken evrenden yok olmak istiyordum.

"Çiçekli elbise sana çok yakışmış. "

"Teşekkür ederim."

Birden durup bana dönünce bende ona doğru döndüm.

"İyi misin?" diye sordu. Başımı aşağı yukarı sallayınca elini yanağıma koyup okşamaya başladı. Bu yaptığı hareket yüzünden vücudum yay gibi gerilse de korkudan çekilemedim. Çekilirsem yine dayak yerdim. Ve bunu artık istemiyordum.

"Seni çok seviyorum Veronica. Aklının alamayacağı kadar çok. " Sol gözümden bir damla yaş akarken kaşlarını çattı. "Justin be- demiştim ki yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarını dudaklarıma değdirdi.

<><><><><><><><><><><><><><><><

Selammmmmm yeni bölüm ile geldimmm 🙃

Size çok teşekkür ederimm sürekli okunma artıyor çok mutlu oluyorum🌞

ORMANDAKİ AVCI 💫

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin