-Bölüm 2 'Sonun baslangici'

44 2 0
                                    

Yavaş ve sakin adımlarla Francisco'nun yanına geldi tokalaştılar ve aileme selam verip 'Hazırsanız gidelim.' dedi. Köşeden çantamı kaptım ve hava biraz serin olduğu için deri ceketimi yanıma aldım. Frans ve adını bile bilmediğim o 'belalı' arkadaşı koyu bir muhabbete dalıp arabaya doğru yürürlerken bende kulaklıklarımı takıp son ses 'Nickelback-How You Remind Me' dinleyerek ilk günün heyecanını yok etmeye çalışıyordum. Kısa bir mesafenin sonunda önümdeki Porsche Cayenne S'in büyüsüne kendimi kaptırmıştım. Bu da neydi şimdi? Bu züppe kıçımdan bile pahalı bir arabayı süremezdi.

Kendimi o ana kaptırmışken üzerimde onun bakışlarını hissedip irkilmiştim. Çok geçmeden Frans omzuma dokunup 'Hadi atla, Damien'ın arabası bu ne bekliyosun?' dedi. Bende ona ukala bakışlarımı fırlattım. Frans çoktan en öne binmişti. Damien kapımı açıp 'Buna alışsan iyi olur bebeğim' dedi. Yemin ederim o an kasıklarına yumruklarımı geçirmemek için zor durdum. BEN SENİN BEBEĞİN DEĞİLİM ZÜPPE!

******

Nihayet okula gelmiştik, bahçesindeki çimler, ağaçlar ve güzel kokulu rengarenk çiçekler okulun kahverengi duvarlarına eşsiz bir hava katıyordu. Frans hemen ilerideki bir kaç kız grubunu gözüne kestirdi ve beni Damien'la baş başa bıraktı. Yani ben baş başa kaldığımızı ince el bileğimi yumuşak, kemikli ve damarlı bir el kavrayınca anladım. 'Hey bırak beni!' diye çıkışmaya çalışsamda her seferinde o buz mavisi gözleri bacak aramdan sıcak sıvıların akmasına sebep veriyordu. Tuhaf bir şekilde bu adama karşı çekim hissetmiştim. 'Seni sınıfına götüreyim.' dedi ve bende onun peşine takıldım.

Beni getirdiği yer zifiri karanlik ve ucube kaynayan bir yere benziyordu. 'Sen ne yaptığını sanıyorsun be, beni sınıfa bırakman gerekliydi ama burasi fahişelerin takıldığı yerlere benziyor!' diye bağırdım. Yüzüne çarpık bir gülümseme yerleşti. Cebinden bir kibrit çıkardı ve masadaki mumu yaktı. Usulca yaklaştı ve beni duvara dayadı. Aramızda o kadar az bir mesafe vardı ki alnındaki damarın nasıl attığını bile görebiliyordum. 'Sende benim küçük fahişemsin, cennetime hoşgeldin bebeğim' demesinden sonra pantolonunun içindeki şeytanın sertliğini karnıma sürtmesi kasıklarımın alev alev yanmasina sebep oldu. Sinirden iki yanımda birleştirdiğim yumruklarimi suratina geçirmek için sabırsızlanıyorum Damien!

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 17, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Derin NefesWhere stories live. Discover now