KİTAP +18 • olumsuz örnek oluşturabilecek sahneler • İÇERMEKTEDİR!
🍸
"...Seninle geçireceğim zaman yirmi dört saatten daha az Serçe. Seni öpeceğim. Seni bol bol öpeceğim. Seni saracağım. Seninle sevişeceğim. Elime geçen her fırsatta. Durmaksızın."...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın💕
Bildirimlerden haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz💕
Keyifli okumalar✨
🍸
"Aslı bir cevap ver lütfen korkuyorum!"
Sesleri duyuyordum tabi ki, şoka girmemiştim. Sadece üst üste gelen o kadar olay vardı ki ben yorulduğumu ve gerçekten lanetlendiğimi düşünmeye başlamıştım.
Boğazımı temizleyip telefonumu masanın üzerine bıraktım. Fincanıma uzanıp çayımdan büyük bir yudum aldım.
Herkesin bakışının üzerimde olduğunu biliyordum elbette. Sadece zaman kazanmaya çalışıyordum. Ezgi'nin eli telefonuma gitti. Hiçbir karşı harekette bulunmadım. Şifre vardı ve açamazdı. O yüzden rahattım.
"Şifren ne?" dedi Ezgi, bunu fark edince.
Fincanımı iki elimle tutuyordum. Sanki ondan destek alıyor gibi. "Telefonda bir şey yok aşkım, sosyal medyada bir haber gördüm sadece." diye geçiştirmeye çalıştım.
"Ne haberi?" diye sordu Hisar ile Seda aynı anda.
"İşte olanlar falan" dedim ne diyeceğimi kestirememiştim.
"Dün gece olanlar hiçbir şekilde basına yansıtılmadı Aslı, herhangi bir silahlı yaralama bile yansıtılmadı." dedi Hisar. Bana inanmadığını açıkça belli ederek.
Kaşlarımı bir anlık çattım istemsiz. Saniye sürmeden düzelttim. Bunu fark etti mi bilmiyorum, bana doğru döndürmüş olduğu bedenini eski haline getirerek boğazını temizledi ve oda çayından yudumladı.
Kesin fark etmişti.
"Yok, dün gece bir olay olmuş sanırım vahşice bir cinayet. X'te gördüm. Ona kanım dondu. Abartmayın sizde" dedim Ezgi'den başlayıp sırayla Seda ve Alim'e bakarak. Yüz ifademi olağan tutuyordum.
Seda kucağında tek kalan Tom'un tüylerini severken "Fazla hassassın, bu hayatta yıpranırsın" dedi. Sesinde çok az bir alay olsa da aslında ciddiydi.
"Ne demek bu?" diye sordu Ezgi.
"Bir şey demek değil, Seda işte" dedi Alim.
"Hayır, o yemek gününden beri buradayım ve az çok bir şeylerin de farkındayım. Bu evde olan biten, tavırlarınız hiç normal değil!" dedi Ezgi.
Arkasına bıkkınlıkla yaslanan Hisar "Normal olmayan ne?" diye sordu.
"Normal olmayan sizin, hepinizin tavırları" dedi elleriyle üçünü tek tek göstererek Ezgi. "Seda'nın bu hayatta yıpranırsın demesi, Alim'in hastaneye gidene kadar telefonda yaptığı görüşmeler, hastanede size ilah gibi davranmaları. Sonra bu kadar koruma sıradan bir iş adamında olmaz Hisar!" diye devam etti.
