NİŞAN YÜZÜĞÜ

25 3 6
                                    

Bu öyküdeki tüm karakterlerin ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur.

Tamamen hayal ürünüdür.

NİŞAN YÜZÜĞÜ

Faruk, o gün nişan yüzüğünü takmayı unuttu. İki yıldır bir kursta öğretmenlik yapıyordu. Burada iş akdini başlatmak için "Akıl ve Ruh Sağlığı Yerinde" raporu almak zorunda olduğunu öğrenince, yakındaki bir hastaneye gidip doktora görünmüştü. Doktor O'na birbiri ardına sorular sordukça gerilmişti. Gergin olduğu zamanlarda, sağ elinin tırnaklarıyla, sol bileğinin iç tarafını kaşıma gibi bir huy edinmişti. O gün derste, sınıfına bir korku romanı üzerine çalıştığını söyledi. Edebiyat yazarları da dahil olmak üzere bütün sanatçıların ruh hastası olduğunu düşündüğünü açıkladığında ise sınıftaki bazı öğrencilerden tepki görmüştü. Kendisi de bir sanatçı adayı olan ve sanatçıların ruh hastası olduğuna inanan Faruk'un "Akıl ve Ruh Sağlığı Yerinde" raporu almış olabilmesi de ayrıca şaibeliydi. Bu görüşlerini hastanede rapor almak için göründüğü doktora tabii ki açıklamamıştı.

Nişan yüzüğünü takmayı unuttuğu günün akşamında, nişanlısı ile buluşup sinemaya gitme planı yapmışlardı. Birkaç gün önce nişanlısının O'na, annesinin, nişan yüzüğünün takılmamasının uğursuzluk getireceğine inandığını söylediğini hatırladı. Eğer bu akşam film bitip evlerine gitmek üzere ayrılana kadar nişan yüzüğünü takmadığını fark etmezse; bugünü sorunsuz bir şekilde atlatmış olacaktı. Nişanlısının filmi izlerken el ele tutuşacakları için yüzüğünü takmadığını fark edeceğini düşünmesi O'nu strese soktu ve ders sırasında sürekli olarak sol bileğini kaşıdı. Bileği kaşınmaktan kıpkırmızı olmuştu.

İş çıkışı saati gelip çatınca nişanlısıyla buluşma noktasına gitmek için kurstan çıkmaya hazırlandı. Pantolonunun sağ arka cebine yerleştirdiği telefonunun orada olup olmadığını sağ elinin tersiyle hafifçe dokunarak kontrol etti. Nişanlısı ile buluştu ve uzun süredir birlikte görmek istedikleri filmi izlemek için sinema salonuna girdiler. Yol boyunca sağ elini cebinde tutmuştu ve yüzüğü takmayı unuttuğunu saklamaya çalışmıştı. Nişanlısı sağ tarafına oturmasın diye oldukça yoğun bir çaba göstermişti ancak O'nun sağ tarafta oturma gibi bir takıntısı olduğunu unutmuştu. Oysa ki o ana kadar sağ elini montunun altında saklamayı ustaca başarmıştı. Film başlayacağı için ışıklar kapandı ve reklamlar başladı. Işıklar kapanınca nişanlısı sol elini, onun sağ elini tutmak üzere uzatıp parmakları birleştiğinde Faruk'un yüzüğünü takmamış olduğunu hemen fark etti, kulağına doğru eğilip yüzüğünü neden takmadığını sordu. Faruk sabah, elini yıkamak için yüzüğünü çıkarıp lavabonun kenarına bıraktığını, daha sonra da orada unuttuğunu söyledi. Nişanlısı "Annem yüzüğü takmamanın uğursuzluk getireceğine inanıyor, biliyorsun" diye cevap verdi. Aslında sadece müstakbel kayınvalidesi değil; annesinin etkisi altında kalan nişanlısı da buna inanmış görünüyordu. Neyse ki "Bir daha unutma, lütfen" diye fısıldayıp film başlayacağı için konuyu daha fazla uzatmadan kapattı.

Sonraki hafta, Faruk kurstan bir gece önce geç saatlere kadar yazmakta olduğu korku romanı üzerinde çalıştığı için sabah uyuyakaldı. Alelacele evden çıkıp otomobili ile kursa varmak üzereyken gözü direksiyonun üzerinde 10'u 10 geçe şeklinde yerleştirdiği ellerinden sağdakine takıldı ve nişan yüzüğünü takmayı yine unuttuğunu fark etti. Eve dönmesi için artık çok geçti; öğrencileri sınıfta dakikalardır O'nu bekliyordu. Normalde çok dakik bir insan idi ve hiçbir yere geç kalmazdı.

O akşam, iş çıkışında nişanlısı ve müstakbel kayınvalidesi ile buluşup yakınlardaki bir alışveriş merkezinde yer alan bir mobilya mağazasına, evlenince oturacakları ev için mobilya bakmaya gitmeyi planlamışlardı. İkinci kez nişan yüzüğünü takmayı unutması, onu fena halde germişti; ders boyunca bileğini kanatırcasına, sert sert kaşımasına yol açmıştı. Bir an kuyumcuya gidip yeni bir yüzük satın almayı bile düşünmüştü ama bu fikri çok pahalı bir çözüm olduğu için hemen aklından çıkarmıştı. Bu sefer, nişanlısına, nasıl bir açıklama yapacağı, ders boyunca kafasını meşgul etmiş; eli, sürekli olarak istemsizce pantolonunun sağ arka cebindeki telefonunu kontrole gitmişti.

NİŞAN YÜZÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin