-11-

710 62 18
                                    

Harry büyük bir meşe ağacının altına oturarak ışıltılı Hogwarts gölüne bakıyordu. Bahar güneşi etrafı ısıtıyordu. Havada leylak ve çiçek açan alıçların tatlı kokusu vardı. Bu kokular başını biraz döndürüyordu.

Hogwarts'ın müdürü ölmüştü, iksir ustası geçen hafta katil olmuştu, büyücülük dünyası çökmüş ama yine de bu bahar çiçekleri için hiçbir şey değişmemişti; Voldemort ve ölüm yiyenler herkesi öldürseler bile aynı şekilde çiçek açacaklardı. Kalenin içi  kaostan ibaretti; profesörler öğretmekten ve kuralları uygulamaktan vazgeçmişlerdi. Ama burada göl kenarında her şey her zaman olduğu gibiydi. Burada baharda bu ağacın altında dünya olması gerektiği gibi görünüyordu. Yanında koyu bukleli, gümüş gözlü bir çocuğun oturduğunu neredeyse hayal edebiliyordu... Acaba Tom hiç böyle bir bahar gününde bu ağacın altında oturmuş muydu? Voldemort hala o baharın kokularını hatırlıyor muydu?

Artık yaprak dökmeyen çobanpüskülü bile çiçek açmıştı; koyu yeşil yaprakların arasında minik beyaz çiçekler parlıyordu. Harry oturup düşünürken asasını yavaşça parmaklarının arasında döndürdü. Asası bir zamanlar kutsal bir ağacın dalıydı. Şimdi ne kadar da farklıydı! Asası güçlüydü ama yine de yaşayan ağacın çiçek açan dallarıyla karşılaştırıldığında o kadar cansızdı  ki! Ve Voldemort, dönüşümü başlamadan önce bir zamanlar sadece Tom Riddle'dı.  Acaba Karanlık Lord bir zamanlar onu sevdiğini hatırlıyor muydu?

'Ah Tom, seni bir daha nasıl bulacağım? Keşke geri dönmenin bir yolunu bulabilseydim, senin hâlâ Tom olduğun zamana. Keşke Hermione'nin zaman döndürücüsü bende olsaydı!'

Harry gölün kıyısında iki figür gördü; bir erkek ve bir kızdı. Kız Ginny'ye benziyordu ama oğlanın kim olduğunu çıkaramamıştı.  Birbirlerine yakın yürüyorlardı, arkadaşların asla yaklaşamayacağı kadar yakınlardı. Harry kendi kendine gülümsedi. Belki de Ginny aşık olmuştu... Bir zamanlar Ginny'ye aşık olduğunu düşündüğünü hatırladı ama bu ona artık tatlı ve kırılgan bir hayalden biraz daha fazlası gibi geliyordu. Aşık olma oyunu oynamışlardı; birbirlerini öpmüşler, birbirlerinin gözlerine bakmışlardı ve aşkın bundan başka bir şey olmadığını sanmışlardı.

Kızıl saçlı kızın göl kenarında oğlanı öptüğünü görebiliyordu. Çocuk uzun boylu, ince yapılı ve tuhaf bir şekilde tanıdıktı. Harry ayağa kalktı ve yavaşça okula doğru yürüdü; Görünüşe göre Ginny ve arkadaşının biraz mahremiyete ihtiyaçları vardı.

****

Birkaç öğrenci eşyalarını topluyordu. Neville'in çıplak vücudu  birbirine dolanmış dallar, titreyen yapraklar ve kırılan çiçeklerle doluydu; Peeves'in hazırladığı korkunç bir çiçek aranjmanına benziyordu. Zarif, mavi-yeşil bir orkide, Neville'in okul cübbesinde küçük delikler açarken, narin yeşil filizleri olan bir bitki, süpürgesine ciddi zararlar vermişti.

Harry kendi okul sandığının içindekileri dikkatsizce karıştırdı. Okul kitapları, iksir malzemeleri, kıyafetler, tüy kalemler... Bunlardan herhangi biri ne işe  yarayacaktı ki? Okul bittiğinde nereye seyahat etmesi gerekiyordu? Gümüş madalyon, asası ve görünmezlik pelerini; ihtiyacı olan tek şey bunlardı.

Hermione de erkekler yatakhanesindeydi, Ron'un sandığındaki eşyalarını düzgünce yeniden düzenliyordu, kullanılmış çikolatalı kurbağa ambalajlarını atmış ve şüphe uyandıracak şekilde Kısıtlı Bölüm'den alınmış ciltlere benzeyen birkaç eski deri ciltli kitabı cüppesinin arasına sıkıştırmıştı. Ron'un kendisi ortalıkta görünmüyordu.

Hermione Harry'ye gülümsedi. "Al. Senin için bir şeyim var. Bu istediğin büyü."

Ona küçük bir parşömen parçası uzatırken ikisi de biraz kızardı. Harry sessizce okuyarak cebine koydu.

BİR ÖPÜCÜKLE ÖLDÜRMEK //TOMARRY ÇEVİRİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ