Kalradya'ya ilk adım

3 0 0
                                    

Gündüz olmasına rağmen güneş gökyüzünde görülmüyodu. Hava kapalıydı. Denizde yoğun fırtınalar vardı. Çok çetin dalgalarla gemimizde sadece 5 kişi hayatta kalmaya çalışıyorduk. Başımızda Eski Sipahi Mahmud ağa vardı. Arkamızda bizi öldürmek isteyen Murat Reis'in adamları. Önümüzde sadece üç seçenek vardı. Ya Fırtınalar gemiyi batıracak ve öleceğiz, ya Murat Reis'in hızlı kalyonları bizim eski külüstür gemiyi yakalayacak ve öleceğiz veyahut çok kısa bir süre içinde bir karaya konacağız.

Tek şansımız bian evvel karaya çıkmaktı. Uzun süredir aralıksız kürek çekiyorduk. Umudumuzun tükendiği noktayı çoktan aştık. Umutsuzca çırpınıyorduk kanatları kırık bir kuşun uçmaya çalışması gibi. Kollarıma acı üstüne acı binmesine rağmen kürek çekmeye devam ediyordum. Artık acıya dayanamayan vücudum beynimin otoritesini reddetti ve ben iradem dışında küreği fırlatarak yere serildim. İntihar etmek mi yoksa Murat Reis'in işkencesine katlanmak mı daha iyi olur diye düşünmeye başlamıştım. Diğer leventlerin de benim gibi düşündüklerinden şüphem yoktu. Tam o sırada tüm karamsarlığımızı tersine çeviren bir söz duyduk. "Kara Göründü!!! Kara Göründü!!!"

Adının ne olduğunu, üzerinde kimlerin yaşadığını, nasıl tehlikeler barındırdığını bilmediğimiz bir ada bulduk.  Durumumuz öyle beterdi ki bu soruları hiç düşünemedik bile. O an tek düşündüğümüz önümüzdeki kaya parçasına çıkmaktı. Tüm mürettebat tekrar küreklere sonuna kadar asılmıştı. Az önceki durumumuz öyle perişandı ki kim bilebilirdi iki kelimenin bizi tekrar ayağa kaldıracağını.

Ve karaya çıktık...

Je hebt het einde van de gepubliceerde delen bereikt.

⏰ Laatst bijgewerkt: Apr 08 ⏰

Voeg dit verhaal toe aan je bibliotheek om op de hoogte gebracht te worden van nieuwe delen!

Kalradya'da bir SipahiWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu