Zafer'e baktıkça öfke sarıyordu bedenimi. İşte asıl şimdi benim için ölmüştü. O ise elleri cebinde arabanın yanında durmuş, olduğundan biraz daha farklı duruyordu. Ben yıllarca onu düşünüp kafayı yiyecekken, eski bedenimi tanıyamazken! O eskisinden daha iyi duruyordu. Tek fark artık omuzları düşüktü.

Dudaklarında can bulduğum iki et parçasını oynatarak "Seni çok özledim bir tanem" dedi.

Gözlerimin içine bakıp konuşmasıyla öfkeyle yanına yürüdüm. Ellerimdeki toprağı suratına fırlattım. Çenem tir tır titriyordu.

"NEDEEEEN?" diye bağırıp fısılfadım. "Neden bana bunu yaptın Zafer? Ben seni sevmekten başka ne yaptım!"

Dudaklarının titrediğini gördüğümde başımı ellerime indirip ellerimi ona gösterdim. Buğu kaplamış gözlerimle onun mavi gözlerine baktım.

"Bunlardan nefret ediyorum. Niye biliyor musun?"

Tepki vermeden sustu. Öylece yüzüme baktı sadece. Ağlamaktan dilim damağım kuruyunca, yutkunup devam ettim "Sana sahip çıkmadılar diye. Gözlerimden hergün nefret ettim niye biliyor musun? Sana doyasıya bakamadılar diye.

O da ağlamaya devam edince burnumu çekip isyan edercesine devam ettim. "Kendimden nefret ediyordum hergün. Lanetler okuyordum. Niye biliyor musun? Senin yüzünü, sesini unutuyordum yavaş yavaş. Her defasında uçurumun kıyısına gidip intihar etmek istedim. Sana daha erken geleyim diye, ama sen!!"

"A-affet beni. Ne desen haklısın. Affet beni sevgilim" üst üste af dilediğinde öfkeyle elimi kaldırıp, yüzüne tokatı yapıştırdım. Tiksinir gibi yüzüne bakarak "Senden nefret ediyorum. Keşke gerçekten ölseydin de bu ihanetini görmeseydim"

Elimle ıslak yanaklarımı sildim. Zaten Ankara'dan gelmeden önce oradaki ofisten teklif almıştım. Parası da buranın iki katını vereceklerdi. Normalde tekliflerini red etmiştim ama artık kesin gidecektim. Annem benimle gelirse, gotürürdüm. Eğer yok derse tek başıma giderdim.

Yanından adım atıp tam gidiyordum ki, elini boynuma getirdi ve kendine çekerek sıkıca sarıldı. Bana dokununca özleminden nefesimi tuttum. Eğilip, boynumdan öpüp yanağını yanağıma getirince dolu gözlerimle kendimden uzaklaştırmak istedim ama öyle bir sarılmıştı ki bana itemiyordum. İtmek istemiyordum. Beni bıraksın da istemiyordum.

"Seni çok özledim bir tanem. Ahhh kavuştum sevgilime"

Sesimi çıkarmadım. Kafamı omzuna koyup, içim çıkana kadar sesli sesli ağlamaya başladım. Zafer ise elini saçlarıma atıp parmak uçlarıyla okşamaya başladı.

"Neden bir haber bile bırakmadın bana?"

"Yurtdışındaydım. Yurtdışına gitmek zorundaydım. Eğer gitmeseydim ameliyattan sonra beni tutuklayacaklardı. Eğer tutuklansaydım ömür boyu senden uzak kalacaktım. Ama bak şimdi cezam tamamen bitti. Yani mecburdum yoksa gerçekten öldüreceklerdi beni"

"Seni istemiyorum artık Zafer" deyip boynuna daha çok sarıldım. O ise acı bir gülüş bıraktı. Elini saçlarıma daha çok atarak dudaklarını bastırdı. "Biliyorum bir tanem. Artık önümüzde kimse duramayacak. Engel kalmadı. Artık siyasete bulaşmayacağım. Bundan böyle tek davam sana olan sevdam olacak"

"Ben gidiyorum buralardan" diye bombayı attım.

"Ne? Nereye gidiyorsun?" diye sordu

"Ankara'ya. Artık orada yaşayacağım" dedim.

"Bende geliyorum o vakit. Artık seni bırakamam. Beni yerim senin yanın"

"Seni istemiyorum"

"Biliyorum bir tanem. Biliyorum sevgilim" diye ağladı ben gibi. Parmak ucundan destek alarak yanağına öpücükler kondurdum. Daha çok sarıldım. Yıllardır hasret olduğum kokusunu daha çok içime çektim.
Daha fazla ayrı kalmak istemiyordum. Zaten yıllardır ayrıydık. "O fotoğrafı da sen mi gönderdin ofise?" soru sorduğumda boynumda biraz daha bekleyerek kokumu içine çekti.

Benden biraz uzaklaşıp iki elini de yanaklarıma kaldırdı. Baş parmaklarıyla okşamayıp buğulu sesiyle "Ben gönderdim sevgilim. Bu hasreti bitirmek için" dedi. Başını bana eğerek bu ıssız olan yerde dudaklarımı öpmeye başladı.

Birkaç saniye sonra bende dayanamayıp öpüşüne karşılık verdim. Arabaya geçtik. oturduk ve sahile bakarak bir süre ona sarıldım. Elimi cebime sokup yıllar önce bana verdiği tesbihi çıkardım.

Ellerimle avuçlarını açarak defalarca kez öptüm. Yanağıma oraya yasladım Gözlerimden yaş gelince ağlamaklı sesimle "Biliyor musun? annem olmasaydı çoktan intihar etmiştim? Sana erken gelmek için"

Ben konuştukça, Zafer'in de gözünde yaşlar sel olup akıyordu. Akıttığı her gözyaşı, benim yanaklarıma düşüyor gözyaşlarımla karışıyordu.

"Tamam artık geçti yavrum. Bu saatten sonra ağlamayı yasaklıyorum sana. Herşeyi arkamızdan bırakalım. Gidelim bu uğursuz şehirden. Yepyeni bir dünya kuralım kendimize. İçinde sadece sen ve benim olduğum bir dünya"

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Elleriyle gözyaşlarımı sildi. Yanaklarımı defalarca kez öptü. Elimdeki tesbihi ona gösterdiğimde burukça gülümseyerek dudaklarını dişledi.

İnanamıyormuş gibi "Saklamışsın!!" diye konuştu. Kaşlarımı kaldırıp masumca kendisine baktım. Ardından göğsünden kalkım. Zafer'i kendime çekip gerçek mi diye kokusunu daha çok içime çektim. Başımı boynundan çekmeden fısıltı gibi çıkan sesimle "Bu bir rüya mı? Eğer rüya ise uyanmak istemiyorum. Birkaç saat daha kal yanımda"

Alnımdan öperek "Değil sevgilim. Hiçbir rüya senin kadar huzur vermiyor bana" kollarımı boynuna sardım. Yek hale getirdim bedenlerimizi. Öpüyor kokluyordum.

"Kokunu çok özledim. Bana verdiğin kıyafetlerde bile kokun gitmişti. Kokunu alamadığım her dakika deli oluyordum. Onların kokusu bitince, Turan'dan yeni kıyafet istiyordum. Sana ait olan. Bize ait olan"

"Bende sevgilim. Bana kolyem seni koruyacak dedin, bak sağ salim yanyanayız çok şükür!" diyerek elini boynuna attı. Babamın kolyesini çıkarıp benim boynuma koydu. Kendi tesbihini de eline alıp cebine iliştirdi.

İşte şimdi PARÇALI HAYATLAR tamamlanmıştı. Kulağıma eğilip fısıldadı.

"Yasaklara rağmen bu kadar sevdim seni. Kim bilir özgür olsaydım nasıl severdim seni bir tanem"

SON...


"İnsanların öldüğü hiçbir dava haklı değildir"

Diyerek kurguma noktayı koyayım ✨❤️

****
****

Şuan üzerimde kitabıma ikinci kez final yapmanın gururu var
😉

Umarım okurken keyif aldınız.

İlk kitaplar hep en kıymetli olandır. İlk okuyucular da keza öyle. Onları elinde tutabilirsen birçok kurgu yazarak onlara sunabilirsin derlerdi gerçekten öyle...🥰

Beni tekrardan okuduğunuz için kocaman ❤️❤️

Yeni hayatlarda buluşmak dileğiyle

Okur kalın...

PARÇALI HAYATLAR     SAĞ-SOL.  Where stories live. Discover now