~Tatlı SeRsErİ~

23. Sarhoş

Düğün baya yorucu ve heyecanlı geçmişti.
Üstümü değiştikten sonra Caner ile ben ,
Muratla Gizem'in ısrar etmesiyle bişeyler içmeye gittik .

Bir bardak içki istedim sonrasında birdaha ve birdaha ...
Sonunda Caner bardağı elimden alıp kendisi içti.

Dudaklarımı büzüp kaşlarımı çattım

Caner: Bakma öyle çok fazla içmek yok!

Ben ona öyle bakmaya devam edince
Caner'in yüzünü yorulmuş gibi bir ifade aldı.

Caner: Off! Al hadi iç Caner'in baş belası. Bir daha bu kadar içmene izin vermiyeceğim.

Sonra o da bana eşlik etti,
İkimizde baya sarhoştuk,ayakta dahi duramıyordum.
Caner'in de benden farklı kalır bir yanı yoktu.

O beni tutuyordu ama kendisi de ayakta zor duruyordu.
Aramızda en az içen Murattı, o da gözlerini Gizem'den alamıyordu.

Murat anlatımıyla;

Gizam Afet ve Caner sarhoş olmuştu .

Ah Ben sana dedim Murat,Gizem'in aklına uymayacaktın ,şimdi hangi birine yardım edeceksin?

Afet ayağa kalkmaya çalıştı.
Sağa sola sendeliyordu.

Afet: Caner baksana , şt! Caner şu kediyi versene ...

Caner orda ayağa kalkmaya çalıştı ve Afet sarıldı.

Caner: Ne kedisi orda kedi mi var ?

İkiside saçmalayıp gülüyordu.
Gizem ise şarkı söylüyordu kendinden geçermişcesine

Gizem: Al beni yanına sevgilim!

Afet: Seni bana geri ver sevgilim...

Afet de eşlik ediyordu ama ağlamaya başladılar birden,
Sarhoşluğun verdiği duygusallık Afet ve Gizemi ele geçirmişti.

Bir yarım saat içinde
Afet ve Caner uykuya teslim olmuştu.

Murat:Off ,sizinle ne yapacağım ben !

Bende içtiğim için yarım yamalak olan dengemle onları odaya götürmeye çalışıyordum

Gizem arkada tüm oteli ayağa kaldıracak derecede şarkı söyleyip bağırıyordu.

Murat: Gizem bari sen yapma!

Gözümün içine baktı.
Küçük çocuk gibi kollarını göğsünde birleştirip dudaklarını büzdü.

Sonunda ayırttığım otel odasına gelmiştik.

Omzumda taşıdığım iki kişinin ağırlığına daha fazla dayanamayıp Afeti giristeki koltuğa yatırdım.

Caner kapı'dan destek alıp kendini koltuğa attı ,hemencecik uyumuştu

Afet anlatımıyla

Sabah

Gözlerimi açtığımda koltuktaydım Gizem'in ayakları benim omuzlarımı işgal ediyordu, kendisi ise ayak ucumda horlayarak uyuyordu.

Başım ağrıdan çatlıyordu,

ayağa kalktığımda tekli koltukta uyuyan Caneri ve onu kollarıyla ahtapot gibi sarmış Murat'ı gördüm.
Birbirine sarılarak uyuyorlardı.

Gülmemek icin kendimi tutuyordum.
Arkamı döndüğümde Gizeminde yeni uyanmış olduğunu ve onlara aynı ifade ile baktığını gördüm.

Gizem: Murat ?

Murat hareket etmeye başladı ,gözleri hala kapalıydı.

Murat: Günaydın güzelim.

Caneri yanağından öptü muhtemelen Gizem sanıyordu.

Caner : Günaydın Caner'in prensesi.

Ah Caner'de ben sanmıştı.

Murat: Ne, Neyin prensesi?

Bir anda ikiside gözlerini açtı. Bağırdılar ve birbirine baktılar ben ve gizem gülme krizinden boğulurken,

Caner: Murat oğlum yanımda ne işin var lan?

Gözlerini bile tam açamayan ikisi sonra kafalarını çevirip bize baktılar

Caner: Ben Afet ile evlendiğimi sanıyordum.

Murat : Ben de senin prensesin olmaya bayılıyorum zaten.

Caner: Sana gel prensesim ol diyende yok kardeşim." Afetim" var benim.

Gizem : Ben kahve yapayım başımızın ağrısını alır.Hatta Murat sende gel biz beraber yapalım.

Murat güldü , ayağa kalktı ve Gizem'in yanına gitti.

Caner: Beni öpmedi değil mi o manyak ?

Gözlerimin icine baktı sırıtışımdan da anladığı için gözleri büyüdü,hadi senle biraz uğraşalım Caner bey.

Afet: Sen ona mı şaşırıyorsun dün gece neler yaptın hatırlamıyor musun?

Caner bu sefer kızarmış ve meraklı gözlerle baktı sonra

Caner: Ne yaptım?

Afet: Murat'a sar...

Sözümü kesti.

Caner: Anlatma sende kalsın dinlemek istemiyorum...

Afet: Şaka yaptım sakin bende hatırlamıyorum dün geceyi.

Caner derin bir nefes verdi .

Caner: Ödüm koptu bir an, güzelim sabah sabah yine enerji saçıyorsun etrafa!

Güldüğümde beni kollarının arasına aldı.

Caner: Gülümsemene bayılıyorum sen hep gül .

Güçlü kollarının arasında çırpınıp serbest kalma planım işe yaramadığı için hareket sistemimi devre dışı bırakmıştım.

Ve tabi Afet olmanın gereği olarak ben kızarmıştım.
O da farketmiş olacak ki,

Caner: Biz evliyiz ve hala kızarıyorsun tatlı prensesim buna bir çözüm bulmamız gerek.

Gizem öksürerek içeri girdiginde belimi saran kollarından kurtuldum.
Murat'ta geldi.
Sessizligin icinde kahvemizi içiyorduk.
Çünkü hepimiz dünden
Kalan yorgunluğa direnmeye çalışıyorduk. Sonra sessizligi bozan Gizem ortaya bir fikir attı,

Gizem: Meditasyon yapalım iyi gelir ruhumuz için ne dersiniz?

Caner: O ne?,Murat gel biz senle maç izleyelim.

Ben uyarırmışcasına öksürdüm.

Caner: Olur diyecektim yani yapalım ,çok iyi bir aktivite.