0.1

34.2K 270 89
                                    

Angel'ın Ağzından
İnanmıyorum, ne yani ben yetimhaneye geleli bir gün olmuş beni mi evlat edinmişti? Orda aylardır, yıllardır bekleyen çocuklar vardı. Beni gece getirmiş olmalı ki daha evi bile dışından görememiştim. Açıkçası odamı çok merak ediyordum. Acaba bu evde bizden başka yaşayanlar da var mıdır? Kendimi yine.. aslında her zaman kendimi sorguya çekmişimdir. Neden böyle bir aileye sahibim? Kumarbaz ve alkolik, acımasız, pislik bir babaya? Ah, ve benim biricik kahraman annem... babam beni ne zaman dövse pür dikkat bizi izlerdi. Kurtulmak için ne kadar onun adını haykırsamda bir fayda etmeden kaçıp giderdi. Bir an neden burada olduğum aklıma geldi...

XXXXXXX

"Anne! Yardım et! Baba lütfen dur BABAAA!!"

" Kes sesini yoksa daha fazla canını yakarım seni küçük fahişe!"

Evet bana hep 'fahişe' diye seslenirdi.
Annem ise her zaman yaptığını yapmış, beni haykırışlarımla ve göz yaşlarımla baş başa bırakıp kaçıp gitmişti. O sırada babam beni dövüyordu. En sonunda babamın iri ve kaslı kollarından kaçıp odama gitmiş, bir kurtuluş planı yapmak için kan ter içinde kalmıştım.
Çarşafları birbirine bağlamış, aşağı sarkıtırken çarşaflar yetmediğinden atlamak zorunda kalmıştım.
Bedenimde çürüklerin, yaraların ve çesiştli izlerin olması gayet normaldi. Var gücümle pis geçmişimin ve iğrenç ailemin olduğu lanet evden uzaklaşırken arkama bile bakmadan koştum, koştum ve koştum... En sonunda ise yetimhanenin yolunu tutttum. Ailemi hiç özlemeyeceğimden emin olabilirsiniz. Öyle ailem olmasından hiç olmamasını dilerdim...

"Angel, Angel? İyi misin küçüğüm?" beni derin düşüncelerimden bölen bukleli adam olmuştu. Evet hâlâ ismini bilmiyordum.

"E-evet iyiyim Bay..?"

"Irwin, Ashton Irwin. Ama sen bana 'babacık' de lütfen." 'babacık' mı? Kesinlikle ona böyle seslenmeyeceğim.

"Küçüğüm neden ağlıyorsun?"

"B-Bay I-Irwin size b-birşey söylemem lazım."

"Babacığına istediğin herşeyi söyleyebilirsin küçüğüm." kendine 'babacık' diye hitap ettirmesi fazlasıyla iticiydi.

"Benim bir ailem var ve ben onlardan kaçarak yetimhaneye geldim." bal rengi gözleri fal taşı gibi açılırken bunları söylememi beklemediği kesindi.

"N-nasıl yani? Peki neden onlardan kaçtın?" ona hayatımı baştan sona anlattım. Anlatırken sıcak gözyaşlarımın pürüzsüz yüzümden aktığını hissedebiliyordum. Lafımı bitirdikten sonra uzun ve kaslı kollarını bana sıkıca sardı ve kulağıma eğilip fısıldadı.

"Ağlama küçüğüm babacık burda ve seni her daim koruyacak." bir taraftan beni öpüyor diğer taraftan da 'gerçek bir baba şevkatiyle' saçlarımı okşuyordu.

"Söz veriyorum, o insanlari bir daha hayatında hiç görmeyeceksin. Ben senin yanındayken benden başka kimse sana dokunamaz, buna izin vermem. Sen bundan sonra benim küçük bebeğim, benim iyilik meleğimsin Angel." son kez kumral saçlarıma koyduğu öpücükten sonra bedenini bedenimden, kollarını belimden ayırdı ve beni beynimde yankılanan şeyle baş başa bıraktı. 'Benden başka dokunamaz' da ne demekti böyle? Sarılmak, sevmek anlamında mı? Umarım öyledir.

"B-Bay Irwin!"

"Evet Angel?"

"Teşekkür ederim."

"Asıl ben teşekkür ederim, hayatıma girdiğin için."

Little Lady | IrwinOnde as histórias ganham vida. Descobre agora