Geçirdiği kazadan sonra 10. yılına özel bir konser veren ünlü rock yıldızı Min Yoongi için yeniden sahnede olmak çok güzeldi fakat kim olduğunu bilmediği bir hayranıyla çiçeklerinin çıkması tamamen beklenmedik olmuştu. Üstelik çiçeklerinin öteki eşi...
Biliyorum, diğer bölümün üzerinden epey vakit geçti, önce bir yurtdışına çıktım dönünce müthiş bir iş yoğunluğuna girdim. Bir yandan tez de derken bir de üzerine yine yorgan döşek hasta olduğum için ancak bugün bitti bölüm.
Şu yoğunluğun ve yorgunluğun üzerine oylarınızı ve yorumlarınızı görmek beni çok mutlu edecek.
Umarım keyifle okursunuz efendim.
🌸
К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.
Önceki gece Jimin'le son derece güzel bir anda ayrıldıklarından Yoongi ertesi sabah Jimin'i dvde bulamayınca biraz afallamıştı. Önce her zamanki gibi uyanır uyanmaz ona mesaj atmayı düşünmüş ama sonra vazgeçerek onu bizzat uyandırmaya karar vermişti. Karar vermişti vermesine ama kapısını çalmasına, ona tatlı sözler mırıldanmasına rağmen bir karşılık alamayınca biraz da yatakta sabah oynaşması yaşayabilecekleri umuduyla kapıyı açmış, odayı dolduran kokusun karşın içeride Jimin'i bulamamıştı.
İlkin Yoongi onu aşağıda bulabileceğini düşünmüş, fazla da acele etmeden minik bir ıslık çalarak merdivenleri inmişti. Jimin muhtemelen mutfakta sabah kahvesini yudumluyor olmalıydı, Yoongi eğer şanslı ise önce Jimin'in bardağından sonra da dudaklarından birer yudum alırdı. Fakat Jimin mutfakta da yoktu.
Çıplak ayaklarının döşemede bıraktığı şapırtılar eşliğinde yeniden odasına dönerken Jimin'in nereye kaybolduğu konusunda daha meraklıydı. Üstelik de günün o saatinde, daha saat çok erkendi. Belki işe dönmüştür diye düşündü bir an için ama Kim Namjoon onu geri çağırmış olsaydı Jimin bundan ona bahsederdi. Telefonunda Jimin'den gelen bir mesaj var mı diye baktı ama hiçbir şey yoktu, bunun yerine Yoongi mesaj atmaya karar vermişti.
Bedenini henüz çıktığından sıcacık olan yatağına bıraktıktan sonra telefonunu kurcalamaya, Jimin'e mesajında tam olarak neler yazması gerektiğini düşünüp en basit olan da karar kılmıştı. Çıkartmalarının arasından kendisine bir şey seçtikten sonra onu Jimin'e göndermiş, nerelere kaybolduğunu sormak için ona yanıt vermesini beklemeyi tercih etmişti. Ama Jimin'den herhangi bir geri dönüş alamamıştı Yoongi, tabi genüz Twitter'a girip hakkında konuşulanları görmemiş, Seokjin'den de bir telefon almadığı için olan biten her şeyden habersizdi.
Jimin çok sinirli ve biraz da incinmişti. Nasıl sinirlenmeyecekti ki? Ona öyle güzel güzel bakarken, onunla tatlı tatlı flörtleşirken, Jimin onun evinde, onun kanepesinde, yine onun kıyafetleri içinde onu beklerken Yoongi başkaları ile randevulara çıkıyordu. Randevuya. Yetmez gibi Jimin'e de geçirdikleri o tatlı dakikaların bir randevu sayılabileceğini söylüyordu. Vay canına, bir gecede iki randevu birden, Min Yoongi söylenildiği kadar vardı gerçekten.
