1.💒

2.9K 106 59
                                    





Jennie'den

Pembe pofuduk hello kitty detaylı pijamalarım.. kafamdaki pembe bandaj ve elimdeki üzümlü kek kasesiyle bana kıyasla absürt duran Manobal Bar'ın önündeydim.

Tamam bu çok garipti. Buraya gelmemin nedeni ev arkadaşım, unniem olarak gördüğüm Chae'ye kek yapmamdı.

Neden mi? Çünkü hanımefendi gece mesaisine kalıcakmış. Hiç düşünmeden içeri gireceğim sırada kalıplı, kaslı korumalar tarafından durdurulmam bir olmuştu.

"Hey küçük giremezsin!" Dediğinde kaşlarımı çatarak onlara bakmaya başladım. Tanrım ben küçük değildim!

"Ben küçük değilim!" Dedim sinirle.

"Hadi ya! Yürü git işine bu gibi yerler sana göre değil!" Bu sefer diğeri konuştuğunda git gide sinirlendiğimi hissediyordum.

"Ben yirmi dört yaşındayım yirmi dört ne küçüğü anan küçük!" Dediğimde gülmeye başladılar. Neye gülüyorlarsa hım!

"Küçük değilsen kimliğini göster." İşte şimdi sıçtım. Çünkü kimliğim evde kalmıştı.

"Şeyy şimdi şöyle ki kimliğim yanımda değil. Ama arkadaşım içerde hemen bu keki ona verip çıkacağım gerçekten." Dedim yavru köpek bakışlarım eşliğinde. Tanrım girdiğim hallere bak!

"Git buradan küçük. Senin yüzünden kovulmak istemiyorum. Hadi evine git!" Bu da işe yaramamıştı.

"Bak gerçekten bu keki verip çıkacağım." Dediğimde arkadan sıfır kol tişört, altında kargo pantolon ve saçlarını gelişi güzel toplayarak at kuyruğu yapmış güzel aynı zamanda tam mommy tipi olan bir kadın durduğunda ben gözlerimi kırpmadan ona bakıyordum. O ise mavi gözlerini dikmiş bana bakıyordu 'senin gibi birinin burda ne işi var' dercesine.

"Zorluk çıkarma minik! Had-"

"Ne oluyor burda!?" Kırmızı dudakları aralandığında ben iç çekerek ona baktım. Taşaklı kadın ise bakışlarını benden çekip korumalara döndü.

"Efendim bu küçü- yani bu hanımefendi içeri girmeye çalışıyor. Yani ona göre değil dedik ama dinlemedi bizi." Koruma muma dönüp ona hesap verdiğinden ben şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Bu kadın önemli biri olmalıydı.

"Neden burdasın?" Bu sefer soruyu bana sorduğunda ben onun ne kadat güzel olduğu hakkındaki düşüncelerimi kenara bırakarak dudaklarımı yaladım konuşmak için.

"Şey efendim benim arkadaşım burda çalışıyor ismi Park Chaeyoung. Geceye kadar burda kalacağı için ona kek yapmıştım." Açıklama yaptığımda kafasını salladı anladım dercesine.

"Tamam gel içeri." Diyerek bana bakmadan içeri girdiğinde ben korumalara dil çıkararak sırıtıp anneciğimin peşine takıldım. Tanrım tam annecik tipi vardı kadında. Benden baya büyük görünüyor ama sorun değil!

"Arkadaşının şimdi işi var yarım saate mola olucak. İstersen odamda bekle." Kalın sesiyle konuştuğunda ben istemsizce onu onaylamış peşinden odasına girmiştim bile. Tanrı aşkına sesiyle bile domine edilebiliyordum. Sevgilisi var mıdır acaba? Salak ben adını bile bilmiyorum ki.

"Şey isminiz nedir acaba?" Dediğimde masa başındaki koltuğuna oturarak mavi gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Lisa Manobal." Tanrım bu Chae'nin anlata anlata bitiremediği patronuydu ve bu koca barın sahibi. Ünlü bir bardı ama ben böyle şeyleri sevmediğim için ilk defa geliyordum.

"Pijama takımın güzelmiş." Dediğinde utançla kafamı eğdim. Tanrım ben hızlıca evden çıkarken üzerimi değiştirmemiştim.

"Şey üzgünüm."

Strawberry_Jenlisa(G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin