3

412 55 25
                                    



Lisede aynı sınıfa düşmemiz daha da yakınlaşmamıza sebep olmuştu.
Her şeyi beraber yapmaya başlamıştık. Beraber yemek yer , beraber okuldan dönerdik.
Genelde Satoru konuşur ben de  dinlerdim.

Bir gün "Basketbol takımına girmeye ne dersin?" Diye sordu.

"Çok zahmetli olur derim." Dedim umursamazca . Sporla pek aramın olduğunu söyleyemezdim.

"Hadi ama . Bir kulübe katılmalıyız."

"Aynı geçen senelerde olduğu gibi bu sene de kütüphane kulübüne katılmayı düşünüyorum."

Otomattan bir süt bir de vişneli meyve suyu aldı sütü bana uzatırken
"Çok sıkıcı."dedi

"Her yere kuyruğum gibi gelmek zorunda değilsin. Basketbol takımına gir. Yeteneğin de var zaten."

"Sen yoksan sıkıcı olur."

"Bunu çok sık söylemeye başladın." Dedim ve sütümden bir yudum aldım.

Meyve suyu şişesinin pipetini dişlerken "Neyi?" Dedi

"Sıkıcı kelimesini. " sütümden bir yudum daha aldım sonra konuşmaya devam ettim "Ayrıca benimle takılarak nasıl eğlenebiliyorsun anlamıyorum. Oldukça sıkıcı biri olduğumun farkındayım."

"Hiçte bile ." Dedi hala pipeti dişliyordu sonra devam etti."pekala karar verildi kütüphane klübüne yazılıyoruz."

"Sıkılıcaksın."

"Sende orada olacağın  için sıkılmam." Dedi gülümseyerek.

Yine göğüsümde o tanıdık ağrı.
Onu ilk gördüğüm andan beri Her gülümsediğinde göğsümde bir ağrı oluyordu. Lisede aynı sınıfta olmamız bu ağrıya daha çok maruz kalmama sebep olmuştu.
'Ondan uzak durmalıyım' diye iç çektim.

Ancak ne o zaman ne de şimdi asla satorudan uzak kalmayı beceremedim. Çünkü satoruyu ne zaman görmesem içimde bir huzursuzluk oluyordu. Sanki çok önemli bir şeyi kaybetmişim gibi bir huzursuzluk. Ve bundan daima nefret ettim.

***

Kütüphane klübüne katıldıktan sonra satoru ile daha çok yalnız kalmaya başlamıştık.

Öğleden sonra kütüphanede yalnız ikimiz oldurduk. Çıkışta ise isimlerinin Nanami ve Haibara olduğunu öğrendiğim iki kişi daha bize katılırdı. Bizden küçüktüler ama şımarık tipler olmadıklarından kolayca anlaşmıştık.

O gün satoru cezaya kaldığı için biraz gecikmişti.

" kantine gidiyoruz da Geto-san tuzlu mu tercih edersiniz yoksa tatlı mı?" Diye sordu Haibara

" tatlı olsun. Satoru da yer belki." Dedim

"Tamamdır."

Nanami ve Haibara gittiğinde kütüphanede tek başıma kalmıştım. Uzun zamandır satoru nereye gitsem köpek yavrusu gibi beni takip ettiğinden yalnız kalamaz olmuştum. Şimdi ise yalnız kalmak çok... yalnız hissettirmişti.

Kütüphanenin kapısının gürültülü bir şekilde açılmasıyla irkildim.

Gelen satoruydu
"Nanami ve Haibara yok mu?" Diye sordu.

"Kantine gittiler."

"Anladım. Sen napıyorsun peki?" Diye sordu. O soru sormadıkça benim konuşmadığımı artık biliyordu.

"Hiçbir şey."

"Suguru sence de ben .. neyse boşver hadi kitapları dizelim." Dedi ve masadaki kitapları raflara yerleştirmeye başladı.

Yine aynı şeyi yapıyordu.

Daha önemlisi
Sesindeki bu hüzünün sebebi neydi?
"Bişey mi oldu?" Diye sordum merakıma yenik düşerek.

"Bişey olmadı."dedi gözlerindeki soğukluğa tezat sıcak sesiyle.

"Bunu hep yapıyorsun." Dedim sinirle .

"Ha? Neyi hep yapıyorum? " Diye sordu afallayarak .

"Her zaman yalan söylüyorsun." Dedim bağırarak.

"Ne ? Yalan söylediğim filan yok."

"Bana seni kimin üzdüğünü söyle."

"Sana yok öyle bişey dedim." Dedi sinirle

"O zaman neden -" sesimin içime kaçtığını hissettim.
Ya cümlenin devamından sonra benimle iletişimi keserse ? Ya öğrenmemem gereken bir şeyi fark ettiğim için benden nefret ederse?

Tüm vücudumun titrediğini hissettim. Boğazımdaki yumru adeta beni boğuyordu.

Bu kimsenin öğrenmemesi gereken bir şey miydi?
Böylesine bariz bir şeyi fark etmemem mi gerekiyordu?

Ne demeliydim? Bana soğuk gözleri ile bakarken ona ne demeliydim?

Uzun sessizliğin ardından."Sen fazla iyi kalplisin." Dedi ve devam etti " Çok fazla kurcalama suguru. Bu senin anlayabileceğin bir şey değil."

Neyden bahsetiyordu bu ?

Nanami ve Haibara' nın gelmesiyle konuşmamız da bitmişti.

O olaydan sonra satoru hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Benim de ona ayak uydurmaktan başka çarem yoktu.
O gün yaşananlar hakkında bir daha hiç konuşmadık.
Ancak o günün ardından bazı şeyler değişti .
Satoru artık hiç gülümsemiyordu.
Ve bu bütün göğsümü paramparça ediyordu.


Yorum yapar ve oy verirseniz çok sevinirim

Sing by the ocean | SatoSuguWhere stories live. Discover now