"Evet sendin. Seni yatakta gördüm üstünde hiç bir şey yoktu sen, sen kimsin sen?" Eli ayağı birbirine dolanmış nefes alamıyormuş gibi görünüyordu. Birden aklıma dank etti. Bu Tarık ile kalan o on sekiz yaşında ki kızdı.

"Kendinden yaşça büyük bir adamın yanında ne işin vardı. Sadece yirmi dört yaşındaydın!" Bana kızmasına şaşırmıştım çünkü Tarık bu kızın benden altı yaş küçük olduğunu ve onu kendi için yetiştirdiğini söylemişti. Duygu karmaşası yaşayan bu kıza tek bir soru sormak istedim. Tek bir soru.

"Onu hala kıskanıyor musun?" Tarık on sekiz yaşında ki o küçük kızı ellerinin arasında kaybetmişti. Kaybettiği içinde bütün ilgisi bana dönmüştü. Kız varken de benimle ilgileniyordu ama Alex onun varlığından bir haberdi.

"Hayır... Yani ben... Evliyim." Derin bir nefes aldım. Sadece merak ettiğini anlamıştım. Bana kızgın veya kinli değildi. Sadece merak duygusunu iliklerinde yaşıyordu.

"O tehlikeliydi..." İsmini bilmediğim için gözlerinin içine baktım. "Füsun." Gülümsedim. "Füsun. Çok küçüktün. O adamın eline nasıl düştüğünü hala bilmiyorum ama çok küçüktün. Seni yatağına aldıktan sonra bir çöp gibi fırlatıp atıcaktı." Gözlerinin yaşlandığını gördüm.

"Yalan söyleme, seviyordu o beni! Saçımın teline kıyamıyordu!" Bu sefer de hırs vardı gözlerinde. Sinirlenmişti. Bir zamanlar sevdiği adamın kendisini kullandığını söylemek doğal olarak onu üzer ve sinirlendirirdi. Tarık tehlikeliydi. Kadınlar onun için bir objeydi. Özellikle kendinden küçük kızlar.

"O seni sevmedi! Seni kullanmak istedi Füsun! Hangi otuz yaşında ki adam on sekiz yaşında ki bir kızı sever ki!? On sekiz yaşındaydın." Birden ayağa kalktı ve sandalye yere düştü. Nefes alışverişleri sıklaşmıştı. "Yirmi dört yaşındaydın! Sende olupta bende olmayan ne olabilirdi?!" Sonlara doğru sesi titremişti.

"Ben onların camiasında önemli bir insanım tamam mı!? Diğer kadınlar onlar için bir obje, bir hiç! Sadece bebeksiniz, işleri bittiğinde parçalayıp çöpe atacakları bebekler." Birden geri çekti kendini. Gözlerinde ki yaşlarla benden korkmuş gibi bana bakıyordu.

"Ben sadece... Aşıktım, sevilmek istedim. Seni orda o yatakta çıplak bir şekilde görünce... Kalbimin her bir parçası koptu sanki yerinden." Ne kadar o yatağa girmek istemesem, benden altı yaş küçük bir kız çocuğunun kalbini kırmak istemesem de o zamanlar bunun için mecburdum.

Geri yerime yaslandım. Derin bir nefes aldım. "Füsun, baban var mı? Bir ailen var mı?" Ailesi olmayan kız çocukları hep eksikliklerini yanlış insanlarla doldurmaya çalışırlardı. Annemin yerini hep Sofia ile doldurmak istemiştim. Ancak bir süre sonra nefret etmeye başlamıştım. Sofia beni sadece işi olarak görüyordu. O anne değildi. O sadece bir bakıcıydı. Gelen, parasını alan ve giden...

"Hayır... Ben çok küçükken öldüler... Halam, beni sokağa attı. Kuzenimin beni taciz ettiğini söylediğim-" Göz yaşları akmaya başladı. İçimde ki en saf duygularla ona yaklaşmaya çalıştım. Göz göze geldik Füsun'la. Gözlerinde saf bir acı vardı. İçinden kopan bin bir parça vardı. Cam kırıklarının battığı göğüsü zar zor inip kalkıyordu.

"Evlenmişsin, o adam bütün yaralarına rağmen seni sarmış, sevmiş belki de başının üzerine koymuş. Artık bunları düşünmene gerek yok Füsun." Bana boş gözlerle bakıyordu. Kendi kendine bana hesap sorarak kendi geçmişine hesap soruyordu.

"Sadece... Neden?" Derin bir nefes aldım. Çok fazla konuşmamam gerekiyordu. "Küçüklüğümden beri uyuşturucuya karşı durmak için bir sürü testlerden geçtim. Vücudum ona bağışıklık kazansın diye kendi babam her gün vücuduma uyuşturucu enjekte etti. Bazen bayıldım, ölüm eşiğinden döndüm. Babamdan nefret ettim. Bütün bunlar o kötü ortamda ayakta durabilmem içinmiş oysa ki. Tarık bana bir çikolata verirdi hep. Tadı çok güzeldi yalan yok ama içinde yüksek miktarda uyuşturucu vardı. Hiç bir zaman dokunmadı bana bu, çünkü vücudum daha fazlasına alışıktı. Tarık aklınca beni hamile bırakacak ve Alex'e ait yetkilerin bir kısmına sahip olacaktı. Onu istemediğimi biliyordu Füsun. Bunun için beni uyuşturmaya çalıştı hep. Ona uydum, güzel bilgiler öğrendim. 17 Mayıs 2019. Darbe yapacaklardı. Anıtkabir'e saldıracaklardı," Bir süre durdum.

Gri Asker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin