BENİMSİN | GAY

İŞ YEMEĞİ

Bir hafta olmuştu Karansız..

Onu o kadar özlemiştim ki içimde ki özlem duygusu her geçen saniye artıyordu,bu bir haftada üç defa konuşmuş ara arada mesajlaşmıştık ama tabi ki bana yetmemişti.

Aynı zamanda içimde büyük sıkıntılar vardı Buğra ve Sina ile konuşmamdan sonra duyduğuma göre Sina, Buğra'yı terk etmişti, Buğra'da kendini affettirmek için sürekli onun peşinden koşuyordu ve Deniz'e ayrılmak istediğini söylemişti.

Bunun üzerine Deniz beni aramıştı ve  saatlerce konuşmuştuk, saatlerce ağlamış ve bunları haketmediğini anlatmıştı,elimden birşey gelmediği için sadece onu dinlemiştim.

Çok üzülüyordum ona bunları haketmiyordu asla, bu bir hafta da Sina evden çıkmadığı için benimle takılıyordu, Buğra'da sürekli geliyor Sina kovduğunda da ben Barış için geldim diyerek zorla yanımızda duruyordu.

Karan'ı aradım ama açmadığı için sinirle oturduğum yerden kalktım, telefonumu açmayacak kadar meşgul olması beni sinir ediyordu,evet iş için gitmişti,evet çok yoğundu ama iki dakika sesini duymak için aradığımda bile telefon açılmıyordu.

Arka bahçeye girdiğimde bana doğru gelen Sina'yı gördüm hemen arkasından da bir haftadır olduğu gibi kuyruğu olan Buğra geliyordu. Sina yanıma geldiğinde kaşlarını çatarak baktı bana.

'Allah aşkına söyle şu arkadaşına salsın beni' gözlerimi devirip masaya geçip oturdum, hâlâ sinirliydim ama artık karışmak istemiyordum, sonuçta Buğra çocuk değildi,onu zorla Deniz'le sevgili olması için zorlayamazdım.

'Ama dinlemiyorsun ki sen beni' Buğra konuşa konuşa gelip hemen Sina'ın önünde durdu,Sina sabır dilenir gibi kafasını yukarı kaldırıp geri indirdi ve oda masaya gelip karşıma oturdu,
Buğra'da hemen geçip yanına oturmuştu.

'Sina' mecbur Karan'ı ona soracaktım bu zamana kadar hep o Karan'ın yanındaydı işten de az çok haberi olması gerekiyordu.

'Efendim Barış bey' bey demesi beni rahatsız etse de şimdilik birşey demiyordum, Sina'ın da pek bir suçu yoktu aslında ama yinede sinir oluyordum işte,elimde değildi.

'Karan'dan haberin var mı telefonumu açmıyor da' Buğra Sina'nın koluna girmeye çalıştığında Sina kolunu ondan kurtarıp bana döndü.

'Evet efendim var, akşam iş yemeği olacak ona katılacaktı ondan açmamış olmalı' kaşlarım istemeden çatıldı, Sina'ın bile haberi varken benim neden haberim yoktu! Hem madem bu adam yemeğe gidecekti arayıp iki dakika haber vermek bu kadar mı zordu? 

'Ne yemeği bu?' Diye sordum,bir kaç saniye düşünüp 'Önemli bir yemek' dedi.

Kaşlarım olabilecek gibi daha fazla çatıldı, kollarımı masaya dayayarak iyice Sina'ya döndüm ve tek kaşımı kaldırdım 'özel derken' Sina rahat bir şekilde arkasına yaslandı.

'İş yaptığı insanlarla yemek yiyecek işte Barış bey ondan özel' demişti.

'Sina' dedim a halfini uzatarak, içim bir huzursuz olmuştu 'neden özel dedin?'

'Birşeyden değil aslında önemli isimlerin de içinde olduğu bir yemek olduğu için öyle dedim?'

'Kimmiş bu önemli isimler?' Bir kaç saniye düşündü,bu sırada Buğra yüzüne doğru uzanıp yanağını öpecekken Sina kendini geri çekti, Buğra sinirle kollarını bir birine bağlayıp arkasına yaslandı.

'Aleksey Abramov,eşi Valeriya Abramov ve kızları Arina Abramov' kızları???