~ 27.Bölüm ~

32.5K 1.7K 663
                                    


Merhabalar bebeklerim.
•Satır aralarını yorumlarınızla doldurmayı unutmayın lütfen.✨

•Keyifli okumalar. <3

Fatma8698538 ithafen :)🦋

27.Bölüm

"Bazı yaralar zaaftır,Sarmaya kıyamazsın."

Hayat sonu olmayan bir yol gibiydi. Yolun başını bulamazsın, sonunun nerde olduğunu hiç bilemezsin. Lakin o yolda hep yürümek zorundasındır, yolun başı ortası sonu hiç fark etmez. Bir yerden başlar insan ve o yolda nefes aldığı sürece yürür. Yolun başını hiç görmedim, sonuna hiç varamadım, ortasından başladım bu yaşama ve tek hedefim nefesim son bulmadan o yolun sonuna gelmekti. Yürüdüm, ayaklarıma taşlar battı, düştüm. Kalktım, sendeledim, yine yürüdüm. Bazen yorgunluktan adım atacak hali bile kendimde bulamadım ama yine o yolda yürümeye devam ettim. Asıl amacımız zaten ne olursa olsun yürümek değil miydi? Yürüdüm. Lakin yürüdüğüm o yol bana kendimden, insanlardan ve hayattan çok şey öğretti. Bir insanın isterse yapamayacağı şey olmadığını öğretti en basitinden. Ben yorgunluktan ölürken dizlerim kanarken yine de yürümek istedim, ve sadece istemem ve yürümeye devam etmem ile başardım.

Korkmayın ayağınıza batan taşlardan, korkmayın dizinizin kanamasından, korkmayın önünüze çıkan engellerden. Annem hep hayat bir eşek gibidir derdi bana. "Eğer sen o eşeği yürütmeye çalışmazsan o eşek hep orda durur ve sen o eşekle tek bir adım ilerleyemezsin." Hayat felsefem annemin bu sözüydü. Bir şeyi başarmak istiyorsak ilerlemeyi ve herşeye rağmen devam etmeyi bilmek gerekirdi. Eğer tek bir çaba göstermeden birşeylerin olmasını beklersek tek bir adım ilerleyemezdik çünkü. O yüzden o eşeği yürütmesini bilin, o zaman göreceksiniz tek bir adım atamadığınız o yolda devam etmeyi başaracaksınız.

"Berzan Erbani! Kendin mi çıkmak istersin? yoksa benim gelip kafana sıkmamı mı?"  Duyduğu sözler ve tanıdık ses ile Berzan öfke içinde elindeki silahı daha sıkı kavrayıp diğer elini kapının kulpuna atarken son bir defa bakışlarını Aysima'ya çevirdi. Derin bir nefes alıp kapıyı usulca açarken bakışlarını arka arkaya park edilmiş arabalar ve korumalar üstünde gezdirdi, ellerinde silahlar ile çalıştıkları adamdan vurmaları için emir bekliyorlardı. Tüm silahların hedefi ise Berzan'dı. Dudakları ustaca kıvrılırken elindeki silahı beline yerleştirip kendisini hedef alan korumaları yok sayarak bakışlarını kendisine öfke içinde bakan adama çevirdi. "Rubar ağa?" Hafif alaylı sesi ile Karşısındaki adam sinir ile gözlerini yummup açarken öfke içinde elindeki silahın emniyetini açıp berzan'ın kolunu hedef alacak şekilde hiç düşünmeden silahı sıktı. Berzan acı içinde yüzünü buruştururken gelen silah sesi ile evin içinden Aysima'nın korku dolu çığlığı duyulmuştu. "Kardeşim dediğim adam bile olsan şerefsizlik yapıp benim topraklarımdan birinin namusuna göz koyup kaçıramazsın!" Rubar Ağa'nın öfke dolu sesi boş arazide yankı yaparken korumalar yutkunarak ellerindeki silahlar ile sözde iki arkadaş olan lakin şu an düşmanca karşı karşıya duran iki ağaya bakıyorlardı.

Biri Erbani aşiretinin varis ağası Berzan Erbani'yken diğeri Diyarbakır'ın en büyük aşiretinin tek ağası Rubar Cibran'dı. Rubar Cibran heryerde ismi anılırken bile insanların içine korku tohumu ektirecek  derece de zalim bir ağaydı. Ona göre töreler neyse o olurdu. Töreye uymayanlara cezasını bizzat verir, kendince adaleti sağlardı. Şu an karşısında yıllardır kardeşi gibi gördüğü adam olmasına rağmen içindeki öfke ve sinire engel olamıyordu. Bir hafta içerisinde nişanlanacak kızı kaçırmış üstüne hala bu topraklardan çıkmamış kendi ölüm fermanını imzalamıştı Berzan. İçindeki öfke ile hiç bir yere sığamadığını hisederken karşısında çocukluğundan beridir olan kardeşinin kanayan kolu ile öfke içinde elindeki silahı indirip korumalara baş hareketi ile emir verdi. Verilen emir ile koruma hızla  Berzan'a doğru ilerlerlerken Berzan bıkkınlık ile kolunu kaldırıp  dur anlamında elini sallayınca koruma kararsız bakışlar ile bir Berzan'a bir de Rubar'a baktı. Berzan'daki inatı bilen Rubar sıkıntı ile bir soluk alıp Berzan'a doğru yürürken bir yandan da bakışlarını geldiği eve ve yokuşlu yol arasında gezdiriyordu. Aysima'nın ailesi şu an tüm Diyarbakır'ı birbirine katmış her yeri didik didik arıyor Aysima ve Berzan'ın öleceğine dair tehditler savurup duruyorlardı. Rubar buna engel olmaya çalışsa da bu defa aşiretleri durdurmak zordu, hemde çok zordu. Konu namustu çünkü. Bambaşka bir konu olsa hiç tereddüt etmeden haddini aşanlara cezasını verir töreyi uygulardı. Lakin Karşısındaki adam, çocukluk arkadaşı, kız ise evleneceği kadının kuzeniydi. Eğer Aysima'ya zarar gelirse Besna kendisini affetmezdi, bunu biliyordu Rubar. "Birinin namusuna göz koyacak kadar şerefsiz miyim lan ben?"  Öfke içinde konuşması ile Rubar göz devirip diğer koluna girip ağır adımlarla yürümeye başlarken Berzan sessiz kalıp ona uyuk uydurup yürümeye başlar. "Başına iş açmaktan başka bir boka yaramıyorsun. Ben değilde kızın ailesi gelseydi şimdiye cesedin olacaktı bu evin içinde." Rubar'ın sert sessi ile bu defa sessiz kalırken derin bir nefes alıp gözlerini yummup açtı "Keyiften yapmışım gibi tavırlar sergileme Rubar."

Bạn đã đọc hết các phần đã được đăng tải.

⏰ Cập nhật Lần cuối: Oct 09, 2023 ⏰

Thêm truyện này vào Thư viện của bạn để nhận thông báo chương mới!

Yürek Yangını Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ