KARANLIK

414 47 212
                                    

Selamm. Ben geldimm 💙

Bu bölüm benden athenayim bebeğime gelsin ✨ şifa olsun balımaa...

Berk Çetin ve acıları odaklı bir bölüm oldu 🙈

Çünkü geleceğe dair spoiler var da birazzz 😋

Hadi başlayalım 🍀

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın canlarımm 🌸

****
Serpil:
" Oğlum olur mu böyle sadece kekle ya?! Bir yemek falan hazırlasaydık ayıp olacak çocuklara."

Berk:
" Hiçbir şey olmaz anneciğim merak etme sen. Yemek yiyip öyle geleceğiz dediler zaten. Ders çalışırken de çayın yanına da senin muhteşem kekin işte daha ne olsun?"

Serpil:
" İyi bari sen öyle diyorsan. Berk?"

Berk:
" Efendim anneciğim?"

Serpil:
" Oğlum nasıl yapacağız? Sınavı kazanırsanız sizin Elif'le okul masraflarınız, haftaya ev sahibi kirayı da arttıracak. Nasıl kalkacağız ki altından?"

Kızıl annesinin sorusuyla sertçe yutkunurken güçlükle gülümsemeye çalıştı. Birkaç gündür zihnini kemiren o soru...

O da cevabını tam olarak bilmiyordu ki..

Berk:
" N-Neden kalkamayalım ki anneciğim? Sen çalışıyorsun zaten. Eee ben de öyle. Ali abi sağolsun ne zaman sıkışsam destek çıkıyor. Hem Ömer'e söyledim bisikletini verecek bana. Ben onunla gidip gelirim bir tek Elif'in yol masrafları olur. Yemeği de evden götürürüz artık ne yapalım?"

Serpil:
" Oğlum o kadar yolu ne bisikleti Allah aşkına? Hem önümüz kış. Karda kışta bisiklet mi olur? Neyse buluruz bir hâl çaresini bakalım. Sen şu an derslerini düşün sadece."

Kızıl kulaklarına dolan zil sesiyle heyecanla yerinde kıpırdandı.En azından bu gece hiçbir şey düşünmeden sadece ana odaklanmak, eğlenmek istiyordu.

Berk:
" Geldiler! Ben bir gidip bakayım hemen."

Kadın heyecanla mutfaktan çıkan oğlunun ardından bakıp burukça gülümsedi.

Bu hayatın yükünün küçüklükten beri onun omuzlarına yüklemekten hiç hoşlanmıyordu.

Serpil:
" Tek başıma size yetemiyorum oğlum özür dilerim. Tek derdinin sınav olması gerekirken...Keşke o gün değişebilseydi hayatın."

Elif:
" Evet çaylarımız da geldi. Buyrunuz efendim."

Ömer:
" Elinize sağlık! Size de zahmet oldu ya. Hiç gerek yoktu keke falan."

Aybike:
" Kondo odono konoş Omor!"

Kızıl genç kızın ağzı dolu dolu konuşmaya çalışmasıyla kıkırdayarak kardeşinin uzattığı çayı onun önüne çekti.

Bu şekilde devam ederse kesin boğulacaktı..

Berk:
" Önünden kaçıran yok Aybike sakin! Boğulacaksım şimdi. Al iç iki yudum şundan."

Aybike:
" Hiçbir şey olmaz valla. Öyle mıy mıy çatalla on saatte bir kek mi yenir ya? Hem benim bünyem alışık korkmayın. Bu lezzetten zehirlenmem ben."

Berk:
" Al benimkileri de ye o zaman. Daha derse başlamadık sen bitirdin hemen tabağını. Ben sonra alırım içeriden."

Aybike:
" Ay yok o kadar da değil canım! Sonra duba gibi gezeceğim etrafta falan, olmaz."

Düşler Sokağı / AyberWhere stories live. Discover now