Sonunda Boran'ı atlatmıştım. Rahat bir nefes alırken Berkin bir anda sağda durdurdu motoru. Ne, niye durdurdu derken uzaklardan Boran'ın arabasını gördüm. Gözlerim kocaman açıldı. Tam yanımızda durdurmuştu aracını.

Bir anda elim ayağıma dolanmıştı sanki. Berkin'e kötü kötü bakarken Berkin tatlı tatlı gülümsedi.

Arabadan indi Boran. Bana doğru gelirken, kafamdaki kaskı indirip motordan inmek zorunda kaldım. Berkin'e yine kötü kötü bakmayı ihmal etmemiştim.

Daren de indi. Daren'in alaycı gülüşü gözlerimi devirmemi sağlamıştı, hislerimi kontrol etmek adına korkmuyormuş gibi ona doğru yürümeye başlamıştım.

Boran'ın gözleri beni baştan aşağı süzerken Berkin de indi. Tam yan yana durduğumuzda Boran kaşları çatık bir şekilde baktı bana bu sefer.

"Benden mi kaçıyordun Roza Evindar?"

Alaycı ve tehditkar sesi beni biraz garip bir hisse sokmuştu.

"Ne münasebet, niye senden kaçayım?"

"Senden kaçıyordu enişte, eğer enişteni atlatırsam sana Lamborghini alacağım dedi."

Enişteci köpek. Ona gözlerimi kısarak baktım.

"Allah kuru iftiradan saklasın.." Diye çemkirdim.

Boran alaycı bir şekilde bakıyordu şimdi.

"Yenge, günaydın!" Dedi arkadan bir ses. Kısa süreliğine de olsa kurtulmuştum.

Daren'e gülümseyerek baktım. Berkin ise Boran'ın yanına gelip elini uzatmıştı.

"Merhaba enişte!"

Boran ile el sıkışma faslı bittiğinde Berkin alayla bana döndü.

"Eniştem burada olduğuna göre benim işim burada bitti. Eniştemle gidersiniz abla elbise bakmaya."

Motora atlarken, bana göz kırpmayı ihmal etmemişti. Gözlerimi büyüterek ona baktım ama gerçekten gitmişti.

Ne kadar hain bir kardeşti ya bu?

Yüzümü normale çevirmeye çalışarak Boran'a döndüm tekrar. Bu sefer tüm bakışları yüzümdeydi.

"Elbise bakmaya mı geldin?"

Kafamı sallamıştım.

"Sen ne yapıyorsun?" Öfeksini hatırlamasın diye bunu söylemiştim.

"Toplantı var. Ona gideceğim..." Gergin bir sesle bunu söylemişti.

"O zaman ben seni hiç tutmayayım. Toplantıya gidiyormuşsun madem. Taksiyle giderim ben.."

Hemen arkamı dönmüştüm. Kurtulmuştum, heyyoo. Tam adım atacaktım ki elimden tutup kendine çekti.

"Arabaya bin Roza!"

Ona yavru köpek bakışları atarken, Boran hiç umursamadan elimi tuttu. Beraber yürümeye başlamıştık.

Daren de arkamızdan geliyordu. Boran ön kapıyı açtığında Daren ile ikimiz oraya adımladık.

Boran ters bir şekilde bakmıştı Daren'e.

"Ha, bana açtın zannettim. Pardon Şahmaran.."

Alay ile arkaya geçerken ben ise öne oturdum. Boran'ın kapımı açma gibi centilmenliği göstermesi fazlası ile insani bir hareketti.

"Demek yerimi başkaları ile doldurdun ha Şahmaran?" Daren'in alaycı sesi ile Boran alaycılıkla baktı ona.

"Neyse be, ama şunu unutma kardeşim. Kadınlar gider dostlar kalır. Sonra omzumda gelip ahey ahey deme."

Sıfır Noktası +18Where stories live. Discover now