Kilgrave ile Nasıl Tanıştım ?

22 3 0
                                    

     Ben Alina Jones. Yirmi beş yıllık hayatıma çok fazla acı, hayal kırıklığı ve de tecrübe sığdırdım. Doğup büyüdüğüm Manhattan' ın ve kız kardeşim Jessica Jones' un tüm bunlarda büyük bir payı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Hikayem fazlasıyla normal başlamıştı oysa. Manhattan' ın küçük bir mahallesinde güzel bir evim, beni çok seven bir ailem vardı. Annem, babam, erkek kardeşim Philip ve kız kardeşim Jessica... Ta ki birlikte çıktığımız araba yolculuğunda feci bir kaza geçirip annemi, babamı ve erkek kardeşimi kaybedene dek. Jessica, ben ve Philip her kardeşin başına gelebilecek tartışmalardan birini yaşarken babamın dikkatini dağıtmıştık. Bizi uyarmak için arkasını döndüğü kısacık birkaç saniyede önüne çıkan aracı görmemişti. Kazadan sadece ben ve Jessica sağ çıkabilmiştik ancak bunun sonuçları da fazlasıyla ağır olmuştu. İkimizin de iyileşmesi bir hayli zaman almıştı. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak. Neyse ki birbirimize sahiptik. Kaza olduğunda ben on dört yaşındaydım , Jessica ise on altı... İki yıl yetimhanede kaldıktan sonra Jessica işe girmiş ve küçük bir daire tutarak beni de yanına almıştı. Tam da her şeyin yolunda gittiğini düşünmeye başladığımız anda Jessica işe giderken geçirdiği kazada radyasyona maruz kalmış ve süper güçler kazanmıştı. Girdiği komadan çıkması 4 ayı bulmuştu. O kadar kuvvetliydi ki tek bir yumrukla bir duvara koca bir delik açabiliyordu. Jessica elindeki bu güçten ilk başlarda çok korkmuştu, benim de ondan korkacağımı düşündüğünden beni kendinden uzaklaştırmaya bile çalışmıştı. Başarısız olduğunu söylemem gerek. Hem kız kardeşim tıpkı televizyondaki kahramanlar gibi güçlere sahipti, bundan neden korkacaktım ki ? Bunun üzerine Jessica' ya birlikte iş kurmayı teklif ettim, küçüklüğümüzden beri en iyi yaptığımız şeyi yapmayı : Dedektiflik. Hem sevdiğimiz işi yapıp para kazanacak hem de beraber kalmış olacaktık. En önemli tarafıysa bir fırsat yakaladığımızda Jessica' nın sahip olduğu güçler ile insanlara yardım edebilecektik. Böylece yaşadığımız daireyi özel bir dedektiflik ofisi haline getirdik. İlk başlarda küçük işlerle uğraştık ancak isim yaptıkça aldığımız işler de çoğaldı. Tüm bunlar olurken benim hukuk okumamın ve hukuk camiasında çevre yapmamın da bunda etkisi büyüktü. Ve sonra onunla tanıştık : Kilgrave... Bana süper güce sahip olan herkesin iyi olacağını düşünmekle nasıl da hata ettiğimi gösteren adam. Önce kız kardeşimi ardından da kalbimi eline alan adam. Sevginin insanı nasıl da değiştirebileceğini gösteren adam.

Kilgrave ağzından çıkan tek bir cümle ile size istediğini yaptırabilirdi. Bununla yapabileceğiniz tüm harika şeyleri düşünsenize. Onun tercihiyse sayamadığım kadar çok cinayet işlemekti. Ah, bir de masum kızları kendine köle etmek ! İşte 3 yıl önce onunla hikayem böyle başladı. Jessica' nın güçlerine şahit olup onu da köleleri arasına eklediğinde. Ama tüm bu zaman zarfında onunla hiç yüz yüze gelmemiştim. Sadece onu izlerken çektiğim fotoğrafları vardı elimde. Uzun boylu, sürekli koyu mor tonlarında takım elbiseler giyen ve itiraf etmem gerekiyor ki fazlasıyla çekici bir adamdı. Eğer ona yaklaşırsam ben de etkisi altına girecek ve kız kardeşimi onun elinden asla kurtaramayacaktım. Neyse ki yaşadığımız onca şeyden sonra Jessica kolay kolay pes etmiyordu, elinden geleni yaptı ve o adamdan kurtuldu. O zamandan beri de fazlasıyla değişti. Artık eski Jessica yoktu. Benimle eskisi kadar konuşmuyordu, tüm vaktini aldığımız davalarla uğraşmaya ve bu sırada da şişelerce viski içmeye harcıyordu. Ben Jessica' yı eski haline getirmek için uğraşırken duyduğumuz haber ile sarsıldık. O geri gelmişti. Oysa biz onun öldüğünü sanıyorduk. Jessica bunu duyar duymaz deliye döndü. Tek yapmak istediği o adam başkalarına da zarar vermeden ondan tamamen kurtulmaktı. Bense birinin nasıl böyle bir insana dönüşebildiğini merak ediyordum. Jessica adeta çıldırmıştı. Günün çoğunu içerek geçiriyor, içmediği zamanlardaysa Kilgrave' e ulaşmanın yollarını arıyordu. Fazla düşünmesine gerek kalmadı, Kilgrave bize daha önce ulaştı. Hem de büyük bir sürprizle birlikte. Elindeki her şeyi kullanarak doğduğumuz evi satın almış ve emlakçının elindeki fotoğraflarla evi tıpkı bizim yaşadığımız zamanki gibi dekore etmişti. En küçük detaya kadar... Biliyorum çünkü bir aydır burada onunla birlikte yaşıyorum. Kilgrave ve kontrol altına aldığı bir koruma ve iki hizmetçi ile. Kontrol altında tutmadığı tek kişi ise bendim. Çünkü bir anlaşma yapmıştık. Jessica' yı onunla kalmasını istediğini aksi taktirde birkaç kişiyi öldürmenin bir sakıncası olmadığını söyleyerek tehdit etmişti. Ne olursa olsun onu kurtarmak için eski evime gittiğimde güçlerini onun üzerinde kullanmadığını görmek içimi rahatlatsa da aynısını Jessica' ya tekrar yaşatamazdım. Kilgrave, tek istediğinin onu tanıyan ve emir vermek zorunda olmadığı bir arkadaş olduğunu söylemişti. İlk aklına gelen kişi Jessica' ydı çünkü Jessica' yı neredeyse altı aydır etkisi altında tutmuştu. Kilgrave için o bu iş için en iyi adaydı. Bunun üzerine ben de Jessica' yı rahat bırakması karşılığında Jessica yerine bu evde onunla kalmayı teklif etmiştim. Dediğim gibi güçlerini üzerimde kullanmaması karşılığında. Aradığı bir ev arkadaşıysa bu pekala ben de olabilirdim, her ne kadar kız kardeşimle fazlasıyla zıt karakter ve tipte olsak da. Kız kardeşime yeterince zarar vermişti. Jessica benim için o kadar çok şey yapmışken artık borcumu ödememin vakti gelmişti. Jessica ilk başta buna şiddetle karşı çıktı ama her ikimiz de bunun üstesinden daha fazla gelemeyeceğini biliyorduk. Kilgrave ise Jessica' ya acı çektireceğini anladığında teklifimi seve seve kabul etti. Gönüllü bir köle...

İlk günler fazlasıyla zor geçti. Aynı çatı altında bir katille yaşadığımı bilirken nasıl rahat uyuyabilirdim ki. Ayrıca bana söylediği her cümleyi kafamda tartmam gerekiyordu ki bir şeyi kendi isteğimle yaptığıma veya söylediğime emin olabileyim. Neyse ki fazlasıyla güçlü bir iradeye sahiptim. Kilgrave de yanımda çekingen davranıyor gibiydi. Jessica' yı tanısa da benim hakkımda çok az şey biliyordu. Belki sadece adımı... Bense kız kardeşime yaptığı her şeyi biliyordum. Bana karşı fazlasıyla nazikti. Ya gerçekten içinde bir yerlerde değişmek isteyen bir adam vardı ya da aklında sinsi bir planı... Zamanla birbirimize alışmaya başladık ve aramızdakiler de hızla değişmeye başladı. 


Man in PurpleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin