17| ''I want you to love me harder every time than before.''

Start from the beginning
                                    

Taehyung ellerini sevgilisinin ince beline sardı ve onu kucakladı. "Senden ilk defa bu kadar samimi iltifatlar alıyorum. Jungkook... Doğruyu söyler misin? Ben uyurken internet sitelerine bakıp, nasıl romantik sevgili olabileceğini mi araştırdın yoksa?"

Jungkook geri çekildi ve başını iki yana salladı, "Çok önceden bakmıştım..." dediğinde ciddi oluşu Taehyung'un keyifle kahkaha atmasını sağladı. "Ama işime yarayan bir şey bulamadım. Ben de kendi çözümümü kendim buldum."

"Oh, bulduğun çözüm nedir?"

"Seni seviyorum."

Taehyung hafifçe kaşlarını çattı ve başını iki yana sallarken "Ben de seni seviyorum ama bunun konumuzla ne ilgisi var?" diye sordu.

"Taehyung bulduğum çözüm buydu... Seni seviyorum diyorum. Sevgimi hala nasıl ve ne şekilde göstereceğime dair bir fikrim yok. Sana şiirler yazabilirim, sana ithafen bir şarkı söyleyebilir ya da birlikte seninle bir dizide de oynayabilirim fakat tüm bunlar sana tam olarak ne hissettirir? Tatmin olur musun? Yoksa yalnızca tebessüm edip geçer misin? Bunu bilmiyorum. Fakat bildiğim tek bir şey varsa o da sen, ben sana her seni seviyorum dediğimde öyle güzel gülüyorsun ki... Ben de bundan hoşlandığını düşünüyorum."

Taehyung'un gözleri doldu. Neredeyse ağlayacaktı. Jungkook'un bu kadar masum ve saf düşünceler beslemesi kendisini duygulandırmıştı. "Jungkook..." diye sızlandı. "Günün ilk saatlerinde beni ağlatmamalısın. Yalnızca yatakta ağlamaktan hoşlandığımı biliyorsun..."

Jungkook'un kaşları çatılır gibi oldu, "Taehyung böyle söyleme."

"Neden?" Taehyung arsız bir tebessüm sundu. Geri çekildi ve Jungkook'un çıplak göğsünde parmak uçlarını gezdirdi. Cilveli ses tonuyla Jungkook'un dudaklarının üzerine fısıldadı, "Yoksa etkileniyor musun?"

"Her an kucağıma atlayıp seks yapmak istiyorum diye bağıracaksın sanıp ödüm kopuyor..."

Taehyung romantik anlarını katleden sevgilisine dik dik baktı, "Ne diyorsun?"

Jungkook pot kırdığını fark ettiğinde hemen konuyu değiştirmeye karar verdi. Sevgilisini hızla kucağına aldı. Taehyung ne olduğunu anlayamadan kendisini Jungkook'un kucağında bulmuştu, "Ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Seni banyoya götürüyorum."

"Teşekkür ederim sevgilim ama yürümeyi bebekken öğrenmiştim. Hem... Sen gerçekten oldukça garip davranıyorsun. Beni şüphelendirmeye başladın. Sorun nedir?"

Jungkook aklına gelen ilk yalanı söylediğinde, bu denli saçmaladığı için utanıyordu. "Sabah sporu yapıyorum."

Taehyung aptal aptal sevgilisinin yüzüne baktı, "Ne?"

Jungkook, Taehyung kucağındayken yere çömeldi ve tekrar ayağa kalktı. "Spor yapıyorum şu an Taehyung. Bölme beni lütfen."

Taehyung kıkırdamaya başladı, "Sen ciddisin..."

"Çok ciddiyim. Uzun zamandır spora gidemiyorum. Ben de düşündüm ki sporumu seninle yapabilirim." Derken Jungkook, Taehyung'u tıpkı bir bebek gibi sağa sola sallıyor, sözde spor yaptığına sevgilisini inandırmaya çalışıyordu.

Taehyung tıpkı bir çocuk gibi sevinmişti, "Öyleyse beni sırtında taşı!"

"Sırtımda mı taşıyayım? Böyle bir ağırlık çalışma türü yok."

Taehyung gözlerini devirdi ve dudaklarını büzdü, "Eminim ki ağırlığı sağa sola, bebek uyutur gibi sallamak da bir çalışma türü değildir zaten..." dedi. Dakikalardır oradan oraya sallandığı için başı dönmeye başlamıştı.

Love Me Harder | TaekookWhere stories live. Discover now