Bölüm14/Nerdeyiz Ulan Biz

4 2 0
                                    

Son durağımız alışveriş merkeziydi...

Ve biz saf saf ortalıkta geziniyorduk.

"Ben açım, bir şeyler yiyelim."

Boran fısıldayarak konuştuğunda ona gülmekle yetindim.

"İlk kez katılıyorum ki ben de açım."

"Eee ne yiyelim."

Konuşan kişi İdil'di.

Gamzeli' nin ise sesi çıkmıyordu.

"Pizza yiyelim..."

"İlk girdiğimiz kattaydı hatırladığım kadarıyla..."

Ve biz en sonunca kattaydık.

"Vaktimizi boşa harcamayalım..."

Hepsi de başını sallamıştı.

Önden yürüyen Ezel'in yanına doğru ilerlediğimde boynuna atladım.

"Boyun 1.90 mı senin?"

"Hatta iki metre de olabilir."

"Biliyor musun?"

"Bilmiyorum ki..."

"Söylersen bileceğim."

"Bende seni birine benzetiyorum."

"O nereden çıktı."

"Fok Balığı."

"Nerede, burada mı?"

"Bakıyım..."

"Evet burada..."

Tam da gözlerimin içine bakıyordu.

"Gözümden Fok Balığı çıkmasını mı bekliyorsun?"

"Hayır."

"Ne o zaman*"

"Sana benzeyen şey, Fok Balığı..."

"Aşk olsun, ben seni insana benzettim senin benzettiğin şeye bak."

"Olsun tabi de..."

"Ne olsun?"

"Aşk..."

"Aşk olsun dedin ya..."

"İdil'le Boran'dan mı bahsediyorsun."

"Evet ya..."

Gözlerini devirdi.

Ve uzaktan kocaman pizza yazısı gözüküyordu.

"Ahanda bulduk."

*

"Tadı yok."

Gerçekten yediğimiz pizzanın tadı yoktu.

Oturduğumuz masanın üzerine bıraktığım telefonumu açtığımda bir saniyeliğine saatle bakıştık.

"5 dakikamız kalmış..."

"Neye ulan?"

"Hoca 8'de burada olun dedi."

"Ve saat 55 geçiyor."

"Şunu yiyelim de kalkalım."

Boran'ın kolundan tutarak kaldırdım.

"Yolda yersin..."

"İdil bakmasana yavrum kalk..."

Elini peçeteye sildiğinde ayağa kalktı.

"Gamzeli sende..."

"Meriç' çiğim sende çocuğum..."

Ve hepsi bir anda ayaklanmıştı.

*

"Neredeyiz ulan biz?"

Ve gerçekten geç kaldık.

Yarım saattir mağazanın kapısını arıyoruz.

"Burası başka bir yere çıkıyor."

Bir oraya bir buraya koşturup duruyorduk.

"Yeter, hocayı ara artık Boran." diye çıkıştım.

Ardından gözlerim arkada kalan Gamzeli 'ye kaydı.

"Acaba, neden sende stres yok, Ezel."

"Elbette ki çıkacağız, Fok Balığı, acele etme..."

Elleri cebinde istifsiz bir şekilde yürümeye devam ediyor...

"Seni alan kız yandı..." diye fısıldadım.

"Sor bakalım kendine..."

"Neyi sorayım ulan?"

"Yandın mı?"

Beynimdeki jeton düşmüyordu.

"Tamam. Yürü."

"Bunu sonra konuşacağız."

"Emrin olur."

Oflamakla kaldım.

Emrim olurmuş...

*

Ve sonunda bulmuştuk.

"Ahanda Behiye Hoca."

"Behiye Babaanne yavrum o..."

"Şu an dalganın sırası mı?" diye yanıtladı Boran...

"Ve kadın 18 santim topuklu giyiyor ulan..." dediğinde büyük bir kahkaha savurdu.

"Pişt."

"Gamzeli."

"Senin arkadaşında beyin sorunu mu var?"

"Doktor öyle bir şey olmadığını söyledi."

"Ciddi ciddi gittiniz mi?"

Sence bakışını atarak parmağıyla kafama bir fiske vurmuştu.

"Ya arkaya düşüp ölseydim?"

"Ölmezdin ki..."

"Ölümsüz müyüm ulan ben..."

"Hayır."

"Eee o zaman..."

"Ben tutardım."

"Ya tutamasaydın?"

"Tutardım."

Çoktan merdivenlere gelmiştik.

Ve sustu.

Bende sustum...


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 14, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Bir Gezer Meselesi/Yarı TextingWhere stories live. Discover now