Episode✨4

49 33 0
                                    

★★★
Öncelikle başlamadan önce, kitabı oylarsanız sevinirim.
Yapanlara teşekkürler🤎
★★★

"Hyung. Sen sanıyorsun ki, ben mutluyum? Böyle mutluluğu.. Benim babam öldü, küçük yaşta onu kayb ettim. Annem çaresiz olduğu için sizin eve geldi. Küçükte olsam hepsini hatırlıyorum"

Ağlayarak konuşmasına devam etti

" sizin onu kabul etmiyeceğinizi söyleyip durdu hep"

"Kabul etmiyeceğimizi biliyordusa, neden yinede geldi?"

"Anlamıyormusun? Annemin diploması yoktu, hiç bir iş onu kabul etmiyordu, tamamen çaresizdi. Tanıdığı tek kişi babandı ve bunada mecbur kalmıştı. Atıp gittiği aileye geri dönmek onun için cidden zordu. Bunları bir tek ben biliyorum."

"Tabikide zor olucak. Nede olsa hala babamı beğenmiyor. Bir başkasınıda bula bilirdi, aynı babamla beni attığı gibi. Senide ata bilirdi. Neden atmadı?? Çokmu seviyordu seni? Kıyamadımı sana?? Beni atıp gittiğinde daha küçücüktüm be. Ohooo kime söylüyorsam. Sanki senin için ne önemi var."

"Hyung! Bana benim her şeyimi aldın diyorsun, ama hak buki sen benimkileri aldın, hayat aldı. Buna rağmen seviyorum seni"

"Beni sevmen tamamen senin aptallığın."

"Eskide olanlarla yaşayamayız hyung! Önümüze bakmamız lazım"

"Tamam. Bende önüme bakıyorum ve önümde seni görmek istemiyorum. Defol çık odamdam. Çabukk! Daha fazla saçmalık dinlemek istemiyorum!!"

Hala kıpkırmızı, ağlamaktan şişen gözleriyle ona bakıyordu. Çünkü cidden onu çok seviyordu. Babasından sonra ona dayak ola bilecek tek kişinin abisi olduğunu düşünüyordu, ama malesefki yanıltıymış hepsi. Artık her şey onun istediği gibimi olucaktı? Jeongin onun esirimiydi? Ahh..

Odadan çıkmış ve masasına geri dönmüştü.
Gözlerini silip işiyle ilgilenmeye çalışıyordu ama nafile, yapamıyordu. Konsantresini işe veremiyordu. Birden yanında duran bedene doğru bakmıştı. Hyunjin??

"Bir şeymi oldu? Konuşmak istermisin?"

"Ohh. Teşekkürler, iyiyim."

"Gözlerin kıp kırmızı. İyi deilsin. Lütfen konuş benimle, belki bir yardımım dokunur"

"Sanmıyorum.."

"Ya hadi amaa. Bak içindekini söylemeyip içine atarsan dahada kötü"

"Cidden.."

"🎶Biliyorum öyle kolay deil söylemek. Ama bazen tek başına olmaman gerek..biliyormusun bu şarkıyı?"

"Hıhım"

"O zaman hadi dök içini bana. Lütfeeen bak yalvarıyorum"

"Tamam tamaam. Yalvarmana gerek yok. Çatıya çıkalımmı?"

"Hayır dememmm"

"Hadi gidelim"

Masadan kalkmış ve yukarı çıkmışlardı. Hava nispeten souktu. Üstü incecik olan Jeongin'i Hyun fark edip konuşmaya başladı

"Üşümüyormusun?"

"İçimdeki acı yüzünden souk hiss etmiyorum"
(Penceyini vereceğini sandınız dimi haha öyle ilerlerse yakında evlenirlerde neyse)

"Hadi amaa. Biz buraya gök yüzünü izleyelim die gelmedik, içini bana dökücektin"

"Biliyormusun Hyun? Bazı şeyleri saklarsak, söylemezsek daha iyi"

𝐌𝐲 𝐢𝐦𝐚𝐠𝐢𝐧𝐚𝐫𝐲 𝐥𝐨𝐯𝐞Onde histórias criam vida. Descubra agora