Selamllaree
Yeni bölüm getirdim size
Oylamayı ve yorumları doldurmayı unutmayın seviliyorsununuzzz 💅🏻🌟
💘
Naz öçel- yoksun
⭐🌜
Alican'ın anlatımından:
Pazartesi sendromunu bilirsiniz. Hani hafta sonundan sonra pazartesinin ağır gelmesiyle yaşanan duygusal çöküntü.
Bizde o biraz farklıydı işte. Her pazartesi,okul müdürünün odasına çekilirdik genelde. İlk teneffüs uğursuz muydu yada hafta sonu tüm enerjimizi biriktirip ilk teneffüs mü çıkarıyorduk acısını bilmiyorum.
"Ulan futbol oynamayacaksınız tenefüslerde! Cam pencere aşağı iniyor, milletin kafasını yarıyorsunuz. Bu defa benim tatlı ve biricik Goncama gelmiş top." Diye bağırdı müdür sabahtan beri yaptığı gibi. Genelde büyük hasar olmadıkça odaya çekmez, dışarıda azarlardı ama bu defa hasarı aşırtma bir topla biricik kızı Goncaya verince yine delirmişti adamcağız.
"Hocam bir şey sorabilir miyim?" Diye sordu uğur elini ilkokul çocuğu gibi kaldırırken.
"Soramazsın ulan" uğur sorduğu sorularla her defasında müdürü delirtirdi.
"Aaa hayatını bilime ve eğitime adamış sizin gibi mükemmel bir insan sorumu cevapsız mı bırakacak."
"Kes sesini sırık" aramızda en uzun olan olması yüzünden öyle hitap ederdi ona müdür."sordurmuyorum işte soramazsın"
"Hocam bu okulda tenefüslere çıkmak yasak mı."
"Ulan sorma soru bana." Diye gürledi elini masaya vurarak.
"Beden dersi ders değil mi siz ders ayrımcılığı mı yapıyorsunuz hocam?" O an hepimiz emin olduk bu çocuğun beynini ters takmış olmalılardı.
Müdür birkaç saniye kıpkırmızı bir suratla Uğura baktı.
"Çıkın gidin ulan sinir hastası ettiniz beni dört yılda. Defolun."
Hepimiz koşarak odadan çıktığımızda önce salise kadar birbirimize baktık sonra anıra anıra gülmeye başladık.
**
"Alican oğlum uyan ve dersimi dinle" edebiyat hocasının tiz sesiyle başımı kaldırarak tepemde bana bakan hocaya baktım kısık gözlerle. Son dersin edebiyat olması günün yorgunluğunu atmak için ideal bir zamandı. Tabi hoca size takıntılı değilse.
"Pardon hocam ne diyordunuz?"
"Ben seni Allaha havale ettim oğlum"dedi derin bir nefes alıp uzaklaşırken.
"Evet arkadaşlar bugünkü dersimizde efsaneleri işledik." Dedi bana imayla bakıp sırıtırken.
"Ve bende size ödev vermek istiyorum. Gruplar halinde bilindik bir efsaneyi yazmanızı isteyeceğim." Demesiyle sınıfta bir uğultu yükseldi. 'hocam eşimizi seçebilirmiyiz' ler 'hangi güne' ler havada uçuşurken elini masaya vurdu hoca.
"Grupları kendiniz seçebilirsiniz sadece Cemre canım sen alicanla yapacaksın"
Cemre şok içinde bana dönerken içimden
Çığlıklar atıyordum.
"Hocam olmaz yapmayın bunu bana lütfen" dedi isyan ederek. Evet şuan ben olaylardan bağımsız kuzu gibi etrafı izliyordum.
"Kızım şu çocuğu ancak sen adam edersin" dedi sırıtarak. Cemre oflayıp kafa sallareken bense yüzümü yırtacak şekilde sırıtıyordum.
Teneffüs zili çalar çalmaz soluğu hemen cemrenin yanında aldım.
"Ne zaman yaparız ödevi" dedim sırıtarak yanına oturuken
"Alican üst katımda oturuyorsun yaparız bir ara. İzninle kızlar bekliyor."
"Tamam canım arkadaşım yaparız bugün" diye bağırdım arkasından.
**
Eve gelir gelmez hemen üstümü değiştirdim ve saçımı düzeltip cemrenin kapısına dayandım
"Çüş Alican daha dur yeni geldik okuldan" dedi sistemle karışık "neyse geç yemek arkadaşı olursun bana." Dedi kapısının önünden çekilirken.
"Ne var yemekte"
Cemre ilk önce ciddi olup olmadığımı anlamak adına bana baktı dik dik. Sonrasında da göz devirdi sabır dilenerek.
"Makarna var pesto soslu" bir tabak daha çıkararak masaya bıraktı sonrasında da makarna doldurdu tabağa.
"Eee hayat nasıl gidiyor" derken yemeğe başladık.
"Öyle işte yaşamaya çalışıyorum" dedi oda gülerek.
"Sever misin makarna." Dedim sohbet edecek konu bulamayınca.
"Bıraksalar üç öğün yerim cidden bayılıyorum makarnaya" dedi kendinden geçerek beni de şöyle sevsen keşke.
"Ödev için hangi efsaneyi yazacağız."
"Bence herkesten farklı bir şey yapalım. Galata efsanesine ne dersin" dedi peçeteyle ağzını silerken
Benimse beynim çoktan dönmeye başlamıştı.
"Galata efsanesi ne oluyor?"
"Bilmiyor musun. Galata kulesine Birlikte çıkan iki insan kader bağı ile bağlanırmış" Cemre efsaneyi anlatırken bense artık dayanamayacak duruma gelerek yere yığıldım.
Cemre koşarak yanıma gelirken ağzımdan çıkan son sözler
"Pesto sosa alerjim vardı sırf sen yaptın diye yedim" oldu
YOU ARE READING
we don't talk anymore •| Cemre uyanık & Alican sabunsoy
Teen Fiction-wattpad'de yazılan ilk Cemre Alican kitabıdır- "Hayat sana limon veriyorsa limonata yap Alican" "Hayat bana seni verdiyse peki o zaman ne yapacağız"
